İstanbul Anadolu Yakası, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve Bursa gibi illerden gelen teşkilat yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu şöyle konuştu: 

Toplantı miting gibi katılım yüksek hepinize teşekkür ederim. Türkiye’nin her yerine gidiyoruz gecemizi gündüzümüze katarak sizlere layık olmaya çalışıyoruz. Siz hiçbir yerde beni mahcup etmediniz bende sizin başınızı bir kere bile yere eğdirmeyeceğim. 

Türkiye’de ne olursa olsun, kimler neyi planlıyorsa planlasın bu ülkenin geleceğine dair olumsuz adımlar atılmaya çanak tutulsun hiç umurumuzda değildir. 

Biz çıktığımız yolda yürümeye devam edeceğiz bizim mücadelemiz halk içindir, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyet’i içindir bizim mücadelemiz. Bu mücadelede sizlerle birlikte yürüyor olmaktan gururluyum.

Türkiye’de ciddi anlamda geçim sıkıntısı var. Emeklilerimizin sabit gelirlilerimizin tencerelerini kaynatamadığı bir ülkedeyiz. Gençler gelecekten ümitlerini yitirmiş. Türkiye’nin hiçbir yerinde ilan edilen asgari ücretle yaşamak mümkün değildir. 

Büyükşehirlerde 20 bin liradan aşağı ev yok. Barınma ihtiyacını karşılamayan gençlerimize iktidar çalış kazan diyor. Bunların verdikleri maaş değil sadaktır. Millet sorunlarının çözülemediğini görüyor ve bunun hesabını soracak zamanı bekliyor. Türk milletinin sağduyusuna inanmak lazım.
 
Şeytan taşlamaktan Kabe’yi tavaf etmemize fırsat bırakmayan bir iletişim tekniği ortaya koyan bir iktidar ve onun ortağı var. Ne olursa olsun gittiğimiz her yerde Türkiye’nin karşı karşıya olduğu problemleri anlatmaya gayret sarf edeceğiz. Onların bizi boğmak istediği bataklığa düşmeyeceğiz. Onlar bizi atmak istediği bataklıkta çırpına çırpına boğulacak. Onlar boğulacak İYİ Parti yükselecek.

Derdine derman olacak siyasi kurumlar ve siyasi şahsiyetler aramaktadır vatandaşlar. Hepinizin İYİ Parti’nin kuruluş harcına akıttığı terin şahidiyim. Dün bizimle beraber olanlar geçmişte bizimle birlikte olup bugün bir takım küslüklerden kaynaklı aramızda olmayıp bizden farklı düşünmemesine rağmen bizimle aynı ortamda olmayan arkadaşlarıma sesleniyorum, büyük milletime de çağrıda bulunuyorum. 

Cumhuriyet kuruluş döneminde hangi mücadeleyi verdiyse bugün de aynı mücadelenin verilmesi gerekiyor. Nereye gitsem bir Bozkurt işareti kaldıran oluyor. Geldiğimiz yerden de kaynaklı olarak memnun olmadığımı söyleyemem. O işareti boşuna yapmadığınızı biliyorum. Ama o işareti boşuna yapanlar var. 

Diliyle söyleyecek lafı olmayan kalbiyle bağlanacak gücü olmayanın eliyle işaret etmesine hiç gerek yoktur. Mücadele geçmişi ona şahittir. Rahat olacağız kimseye verilecek hesabımız yoktur. Türkiye’de birçok sorun dururken Suriye’de yaşananlar, Abdullah Öcalan’ın salınımı gibi durumlarla oyalamaya çalışıyorlar. 

Kendilerinde sorunları çözecek yeterlilik bulamayınca farklı bir beslenme alanı buluyorlar kendilerine. Yaşadığımızı hiçbir şey bizim kendi irademizle gelişmiş şeyler değildir. Hiç kimse birbirini kandırmaya kalkmasın.
 
Türkiye kendi kendine gelin güvey olan bir iktidar tarafından yönetiliyor. Batılı emperyalistler PKK ve YPG’yi o masaya oturttuklarında Türkiye’nin yapabilecek hiçbir şeyi olmayacak. Türkiye’den önce de devlet aklı vardı manda ve himaye aklıydı. 2 dil 2 bayrak 2 devlet isteyecekler biliyoruz. Eğer bunu isterlerse bizde üzerimize düşeni yaparız kılıç hakkımız doğar.
 
Türkiye’nin gündemine yeni bir anayasa değişikliği getirmek istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ı tek adamlığa tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliğine olanak vermeyeceğiz. Genel af sadece Abdullah Öcalan’ı içeriden çıkartmak için değil cezaevinde yatmaması gereken başka insanlar da var. 

Hainlerin ve katillerin cezaevinden çıkmasını düzenleyecek hiçbir anayasa değişikliğine onay vermeyeceğiz. Mustafa Kemal’in yolu yolumuzdur.