Kanko konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Bu uygulama hükümetin halkın inanç değerlerine karşı ne denli duyarsız bir yaklaşım sergilediğini açıkça ortaya koymaktadır. Halkın kutsal mekânlarını siyasi ve ekonomik hesaplarına alet eden bu zihniyet, yalnızca vicdani ve ahlaki bir çöküşü değil, aynı zamanda adaletsizliğin geldiği boyutu da gözler önüne sermektedir.
AKP, halkın inançlarını hiçe sayarak bu mekânları borç kapatma aracı haline getirirken, diğer yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik sistematik baskılarla gelir kaynaklarına el konularak halkın iradesi de yok saymaktadır.
İBB ve Ekrem İmamoğlu’na Sistematik Baskılar
Halkın oylarıyla seçilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Saray hükümeti tarafından sürekli hedef alınmaktadır. İBB’nin projelerini engellemek, gelirlerini kesmek ve Başkan Ekrem İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmak için her türlü hile ve oyun devreye sokulmaktadır. Halkın sorunlarına çözüm üreten projeler baltalanırken, AKP’nin kendi belediyelerine yönelik kayırmacı politikaları ise çarpıcı bir çelişki oluşturmaktadır.
AKP ve Saray hükümeti, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere, CHP’li belediyelere karşı sistematik bir baskı ve engelleme politikası yürütmektedir. Halkın iradesiyle seçilmiş belediyelerin önünü kesmek, projelerini sabote etmek, gelirlerini kısıtlamak ve başarılarını gölgelemek adına her türlü hile ve oyuna başvurulmaktadır. Bu saldırılar, yalnızca CHP’li belediyelere değil, doğrudan halka yapılan bir haksızlıktır.
Ancak AKP’nin kendi belediyeleri söz konusu olduğunda, nasıl bir çifte standart uyguladığı ortadadır. En çarpıcı örneklerden biri, AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, devlete olan borçlarını kapatmak için cami, Kuran kursu ve Dini Yüksek İhtisas Merkezi gibi ibadethaneleri satmasıdır. Halkın kutsal değerlerini borç kapatma aracı olarak kullanmak, vicdanen ve ahlaken kabul edilemez bir durumdur. Bu, yalnızca bir yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda inançlara yapılan büyük bir saygısızlıktır.
Öte yandan, Ekrem İmamoğlu ve İBB üzerindeki baskılar, AKP’nin siyasi hırslarının ve halk düşmanı politikalarının en somut göstergesidir. Saray hükümeti, İBB’nin halk yararına ürettiği projeleri engellemek, kaynaklarını kesmek ve kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak için her türlü hukuk dışı yönteme başvurmaktadır. Buna rağmen Ekrem İmamoğlu liderliğindeki İBB, tüm engellemelere karşı halkçı belediyecilik anlayışıyla çalışmaya devam etmektedir.
Hükümetin kendi belediyelerine tanıdığı ayrıcalıklar ve CHP’li belediyelere uyguladığı baskılar, adaletsizliğin en açık örneğidir. İbadethaneleri borç uğruna satacak kadar gözünü karartan bu anlayış, halkın ne inancına ne de ihtiyaçlarına saygı duymaktadır. Bu çifte standart ve halkın iradesine yapılan saldırılar, AKP’nin halka değil, kendi çıkarlarına ve siyasi hesaplarına hizmet ettiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkın değerlerini siyasi çıkarlara alet eden bu zihniyeti reddediyoruz. Halkımız bilsin ki, biz bu adaletsiz düzeni değiştirmek için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ne İBB’yi ne de diğer CHP’li belediyelerimizi bu baskıcı politikalara teslim etmeyeceğiz. Halkın iradesine saygı duyan, adaletin egemen olduğu bir düzen için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz!”