Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz imzalı açıklamada sorumluların istifa etmesi ve yargılanması gerektiği belirtildi. Şahbaz yaşanan katliamlar karşısında birleşme çağrısı yaparak "Her gün üzerimize yıkılan bizleri, hayatlarımızı enkaza dönüştüren bu köhne ve çürük düzenin bizi katletmesine, yakmasına, sömürmesine izin vermeyelim. 

Yaşam hakkımızı elimizden alan bu düzene karşı birleşelim." dedi. Şahbaz 23 Ocak Perşembe günü Emek ve Demokrasi Güçlerinin konuyla ilgili 18.00'da İnsan Hakları Parkı'nda (Sabri Yalım Parkı) gerçekleşecek basın açıklamasına çağrıda bulundu.
Açıklamanın tamamı şu şekilde;

"DEPREM, MADEN FACİALARI, TREN KAZALARI, SELLER, YANGINLAR… 

Her bir doğa olayı birer katliama dönüşerek yurttaşlarımızın canını almaya devam ediyor. Ancak biliyoruz ki sıradan doğa olaylarının katliama dönüşmelerinin en büyük nedeni artık canımıza kastedecek hale gelen bu yandaş ve rant düzenidir.
Dün saat 03.37’de Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de başlayan yangında en son yapılan resmi açıklamaya göre en az 76 yurttaşımız hayatını kaybetmiş ve en az 51 yurttaşımız ise yaralanmıştır. Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşların yakınlarına başsağlığı, yaralılara da geçmiş olsun diyoruz.
6 şubat depreminde, Soma’da, Amasra’da,Aladağ’da Ermenek’te, Hendekte, Torunlar’da ve daha yüzlercesinde olduğu gibi iktidarın ilk yaptığı şey sorumluluklarının tartışılmasına karşı tedbir almak oldu. Uzman görüşü dahil resmi yetkililer dışındaki kişilerin yorum, görüş ve açıklamasına dönük haber yasağı getirilmesinin başka bir açıklaması yoktur.

Tüm geçmiş tecrübelerimiz bu katliamların sürgit devam etmesindeki en önemli etkenin denetimsizlik, cezasızlık, sorumsuzluk zinciri olduğunu dile getirmeliyiz. Tüm katliamlarından sonra siyasi sorumluların, sorumlu bürokratların yargılanmadığı, işverenlerin ise çoğu zaman göstermelik cezalar ile kurtulduğuna defalarca tanık olduk.

SORUMLULAR İSTİFA ETMELİ VE YARGILANMALIDIRLAR!

İlgili otelin bir turizm işletmesi olması itibari ile Turizm bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının sorumluluğu altındadır. Bu iki bakanlığa sormak istiyoruz. Gerek kamuya açık bir konaklama tesisi olması gerekse onlarca çalışanı olan bir işletme olarak hangi şartlarda denetlenmiş, denetim bulguları nedir? Hangi yaptırımlar uygulanmış ve bu katliama neden olabilecek eksiklere rağmen neden işletmesi sonlandırılmamıştır? Buna ilişkin bilgi ve belgelerin kamuoyuna şeffaf şekilde sunulması gerekmektedir.

HER İKİ BAKANA SORMAK İSTİYORUZ?

Binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte açıkça ifade edilen aşağıdaki hususlara uygun olmadığı anlaşılan Grand Kartal Otel'in faaliyetinin yıllardır sürüyor olmasını nasıl açıklıyorsunuz.

Aşağıdaki sorular ivedilikle cevaplandırılmalıdır.

1.    Yönetmeliğin 22. Maddesindeki “Binaya ulaşım yolları” ile ilgili kurallara uyulmadığı görülüyor.

2.    Görüntülerden ve basına konuşan çalışanların ifadelerinden anlaşılmaktadır ki yönetmeliğin madde 30-47 arasında tanımlanan kaçış yolu, merdivenleri ve kapıları ile ilgili tanımlanan niteliklerde uygun olmadığı , özellikle yapı malzemelerinin yangına 90 dakika dayanacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. (Madde 47-(3) Kaçış merdiveni ve yangın güvenlik holü kapılarının; duman sızdırmaz ve 4 kattan daha az kata hizmet veriyor ise en az 60 dakika, bodrum katlara ve 4 kattan daha fazla kata hizmet veriyor ise en az 90 dakika yangına karşı dayanıklı olması şarttır. ) Bu nedenledir ki otelde kalanlar camlardan atlamış, çarşafları birbirine ekleyerek kaçmaya çalışmıştır.

3.    Yine yangın görüntüleri ve olaya tanık olan vatandaşların basına yansıyan ifadelerinden yönetmeliğin 50. maddesinde Oteller, moteller ve yatakhaneler için zorunlu olan “Yatak odaları, iç koridordan en az 60 dakika yangına karşı dayanıklı bir duvar ile ayrılır. Toplam yatak sayısı 20’den fazla veya kat sayısı ikiden fazla olan otellerde her katta en az 2 çıkış sağlanır. “ şartına uyulmadığı anlaşılıyor.

4.    Yönetmeliğin 75. Maddesinde belirtilen “Yapı yüksekliği veya toplam kapalı alanı Ek-7’deki (6,5 m’den yüksek veya Bina toplam kapalı alan 1000m2’den büyük) değerleri aşan binalara otomatik yangın algılama cihazları tesis edilmesi mecburidir. “ şartına ve 81. Maddesinde tarif edilen anons ve alarm sistemi zorunluluğuna rağmen algılama ve alarm-anons sistemi olmadığı veya çalışmadığı anlaşılmaktadır.

5.    Yangının başlangıç yeri ve yayılma hızı düşünüldüğün yönetmeliğin 57. ve 88. maddelerinde açıklanan aşağıdaki tedbirlere uyulmadığı düşünülmektedir.

a.    “120 dakika süreyle yangına dayanıklı bölmeler ile ayrılmış biçimde konumlandırılır.”



b.    “100'den fazla kişiye hizmet veren mutfakların davlumbazlarına otomatik söndürme sistemi yapılması ve ocaklarda kullanılan gazın özelliklerine göre gaz algılama,  gaz kesme ve uyarı tesisatının kurulması şarttır.”

c.    “ Otel, restoran, kafeterya ve benzeri yerlerin mutfaklarındaki pişirme alanlarının mekanik egzoz sisteminin; binanın diğer bölümlerine hizmet veren sistemlerden bağımsız olması, egzoz kanallarının, korunmamış yanabilir malzemelerden en az 50 cm açıktan geçmesi, egzozun doğrudan dışarıya atılması ve herhangi bir hava giriş açıklığından en az 5 m uzakta olması gerekir. Mutfak dışından geçen egzoz kanalının; geçtiği bölümün veya mutfak bölümünün yapısal olarak yangına dayanma süresi kadar bir malzeme ile kaplanması, şayet kanal bir tuğla şaftı içerisinden geçiyor ise, şaftın diğer bölümlerinden ve diğer kanallardan veya servis elemanlarından ayrılması şarttır.”

6.    Yönetmeliğin95. maddesinde zorunlu tutulan hidrant sisteminin ve 96. maddesinde yeralan“Birden fazla katlı bir bina içerisindeki yatılan oda sayısı 100’ü veya yatak sayısı 200’ü geçen otellerde, yurtlarda, pansiyonlarda, misafirhanelerde ve yapı yüksekliği 21.50 m’den fazla olan bütün yataklı tesislerde, otomatik yağmurlama sistemi kurulması mecburidir” şartının sağlanmadığı veya sisteminuygun niteliklerde ve çalışır durumda olmadığı aşikardır.

7.    Ayrıca yönetmeliğin 100. maddesinde ve iş ekipmanlarının kullanımında sağlık ve güvenlik şartları yönetmeliğinde belirtildiği üzere bu yangın söndürme sistemlerinin yılda 1’den az olmamak üzere periyodik kontrole tabidir.

Bunca eksiğe rağmen bir otelin faaliyetine devam etmesine izin vermek katliama davetiye çıkarmaktır. Peki bu eksikler sadece Grand Kartal otele mi özgüdür? Geçmişte yaşanan yangınlar öyle olmadığını gösteriyor.

BU RANT DÜZENİ DEĞİŞMELİDİR!

Tüm bu ölümler ranta, denetimsizliğe, cezasızlığa dayalı düzenin sonucudur. Bu düzeni değiştirmeden işyerlerinde, öğrenci yurtlarında, otellerde/eğlence mekanlarında ve hatta sokak ortasındaki katliamlar son bulmayacaktır.

Tüm yasa ve yönetmelikleri, ilgili mevzuatı şirketlerin para kazanması, inşaatçıların, turizmcilerin serbestçe istediğini yapması için düzenleyen siyasi iktidar sorumluluktan kurtulamaz.

Her gün üzerimize yıkılan bizleri, hayatlarımızı enkaza dönüştüren bu köhne ve çürük düzenin bizi katletmesine, yakmasına, sömürmesine izin vermeyelim. Yaşam hakkımızı elimizden alan bu düzene karşı birleşelim.

Emek partisi olarak bu ölümlerde sorumluluğu olan herkes ceza alana kadar olayın takipçisi olacağımız bilinmelidir.

Tüm yurttaşlarımızı; 23 Ocak 2025 Perşembe günü saat 18.00’da İzmit İnsan Hakları (Sabri Yalım) parkında Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçlerinin konu ile ilgili açıklamasına katılmaya, öfkemizi birleştirmeye çağırıyoruz.