BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Ümit Özdağ cezaevinde suikasttan nasıl kurtulur?

Cezaevindeyken ölen emekli binbaşı Kaşif Kozinoğlu ile aynı akıbete uğramaktan korktuğunu açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'a 6 yıl cezaevinde tutuklu kalan CHP'li Tuncay Özkan suikastten kurtulmanın yollarını açıkladı. 

25 Ocak 2025 07:05
Ümit Özdağ cezaevinde suikasttan nasıl kurtulur?

Tutuklanarak cezaevine gönderilen Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, cezaevinde ölüm endişesi yaşadığını belirtip, Kaşif Kazinoğlu gibi öldürüleceğinden endişe ettiğini söylemişti.

CHP'li Tuncay Özkan, suikast durumuna karşı Özdağ'ın alabileceği önlemler ile ilgili tavsiyelerde bulundu. İşte detaylar;

Zafer Partisi (ZP) Genel Başkanı Prof.Dr. Ümit Özdağ, tutuklandığında, cezaevinde kendisine suikast yapılacağı, Kaşif Kozinoğlu gibi öldürüleceğinden endişe ettiğini söylemişti.

Ergenekon’dan cezaevine girenlerin ölmeleri hep şüphe yaratmıştı. Tuncay Özkan ise fare zehriyle öldürülmek istendiğini belgelerle ortaya koydu.

İNSANLARI ZEHİRLEDİLER

Tuncay Özkan, 23 Eylül 2008’de Ergenekon örgütü suçlamasıyla cezaevine girdi. 10 Mart 2014’de tahliye edildiğinde karaciğer yetmezliği ve ağır toksin zehirlenmesi etkisi altındaydı. O zehirlenmeler sonucu hala kalıcı olarak sağlık sorunları yaşıyor.

ZP Genel Başkanı Ümit Özdağ, cezaevine götürülmeden önce avukatına verdiği notta, “Tek endişem, rahmetli Kaşif Kozinoğlu’na yaptıkları gibi bir suikasta uğramaktır” demişti. Tuncay Özkan, “Ümit Bey endişesinde haklıdır” dedi ve şunları ekledi:

“Sayın Özdağ devletin cezaevinde, devletin garantisi altındadır. Bundan sonra başına bir şey gelirse, bir sağlık sorunu yaşarsa Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı’ndaki yetkililer sorumludurlar. Hesap onlardan sorulur. Biz de bu işin takipçisi oluruz.

Ergenekon davasında toplam 28 sanık kansere yol açan etkiler nedeniyle, çok sağlıklı girdikleri cezaevinde çok kısa sürelerde öldüler. Bunlardan biri de Muzaffer Tekin’dir. ‘Ben zehirleniyorum, kanser oluyorum, doktora götürün’ dediği halde götürülmedi. Pankreas kanserinden öldü. Diğerleri de öyle öldüler.

ÜMİT ÖZDAĞ, ENDİŞESİNDE HAKLI

Fethullahçılar cezaevinde insanları radyoaktif maddeyle zehirliyor. Bunlardan bir tanesi de benim. Örneğin ben de çok yüksek miktarda stronyum ve sezyum maddesi çıktı ve kanımda çok yüksek miktarda DDT d-8 formu bulundu. Bu fare zehrinin suda eritilerek yemeklere katılmasının sonucudur. Fethullahçıların denetimi altındaki cezaevlerinde bunların yaşandığını ben kendimden biliyorum.

Yaklaşık 3.5 yıllık kök hücre tedavisi sonucu tekrar hayata tutunabildim. Cezaevlerinde insanlara bunun yapıldığının canlı tanığı Ergenekon davasındaki arkadaşlarımızdır. Başlarına gelen şeyler bellidir. Ölen insanlar vardır. Ben kendi hikayemden de biliyorum ki bunu yapıyorlar.

Ümit Özdağ’ın dile getirdiği bütün bu endişeler haklıdır. Örneğin Kaşif Kozinoğlu cezaevinde rahatsızlandı diye bir gece ortalık birbirine girdi. Koğuşundan yürüyerek çıktı. Daha sonra ambulansa götürüldü ama bu çok uzun süreçler tabii. Zile basıyorsunuz görevlinin gelmesi yarım, alınması yarım saat. Ancak 1.5 saat içerisinde ambulansa götürüldü. Ambulans neden gecikti? Çünkü, ambulans o sırada Silivri’de viyadüğün altında bekliyor. Kozinoğlu rahmana kavuşuyor. Duruşma salonunda hakimlere bu durum soruldu. ‘Efendim o ambulansta yeterli müdahale yeteneği yokmuş. Müdahale yeteneği olan ambulans beklendi’ yanıtı verildi. O gün o ambulansta neler olduğunun aydınlatılması gerekiyordu. Ancak, ‘Kırık kalp sendromu, yani kalp içindeki damarların kırılması nedeniyle yaşanan bir kriz’ dediler ve vefat dosyasının üstünü kapattılar.”

YÜREĞİM CIZZ ETTİ!

Ümit Özdağ’ın açıklamalarını duyunca Tuncay Özkan’a neler hissettiğini sordum. Şunları söyledi:

“İnanın ben ilk andan itibaren sayın Özdağ’ın başına gelebilecek şeylerle ilgili endişesini yüreğim ‘cız’ ederek, ciğerim dağlanarak takip ettim. Bu öyle bir şey ki ancak yaşayan bilir. Cezaevinde bana yapılanlar nedeniyle tedavi görüyorum. Halâ yaşadığım o zehirlenme nedeniyle vücudumda kalıcı hasarlar meydana geldiği için onlarla mücadele etmek zorunda kalıyorum. Yani yumuşak dokularım kanıyor. Sayın Ümit Özdağ’ın dile getirdiği unsurlar çok haklıdır. Gerekçeleri vardır. Ve devlet tarafından cezaevinde çok yüksek düzeyde korunması gerekir.”

TUNCAY ÖZKAN’DAN, ÜMİT ÖZDAĞ’A ÖĞÜTLER

Cezaevinde yemeğine, içtiği arana bile fare zehri konulduğunu öne süren CHP Milletvekili Tuncay Özkan, tek kişilik odada tutulan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın suikasta karşı ne gibi önlemler alması gerektiğini şöyle anlattı:

1-Kendisine verilen yemekleri elektrikli ocakla kaynattığı suyla en az iki kere yıkasın. Eğer yıkamıyorsa hiç yemesin. Çünkü fare zehrini suda eritiyorlar ve yemeklere katıyorlar. Yiyeceği zaman mutlaka kaynar suyla yıkamalı.

2- Kantinden aldırabileceği sebzeleri kendisi kaynar suda haşlasın onları yiyerek bu süreci geçirsin.

3- Kuru soğan yemesin. Kuru soğanın içerisine stronyum ve sezyumu zerk ediliyor. Kuru soğan birden o kadar lezzetli hale geliyor ki hiç şeyi anlamıyorsunuz. Sakın kuru soğan yemesin.

4- Kokuya, tat değişikliğine dikkat etsin. Bir değişiklik hissederse yemeyi hemen bıraksın.

Özkan, bir milletvekili olarak, son sözleri de şöyle oldu:

“Ülke yönetilemiyor. Kimsenin can güvenliği, mal güvenliği yok.

Eşkıyalar şehirde dolaşıyor.

Bunun çaresi ve kurtuluşu erken seçimdir. Erken seçim yapılmalıdır.”

Fethullahçılar döneminde yaşatılanlar unutulmuyor. Bu kaygıların tamamen ortadan kalkması için daha sıkı denetim insanları rahatlatacaktır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.