BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Bugünden sonra tedbir almamanın sorumluluğu Erdoğan'ın kendisindedir

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TV100’de “Pazar Siyaseti” programında gazeteci Talat Atilla’nın sorularını yanıtladı. Programda Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına da değinen Babacan, “78 kişinin vefat etmesinin sorumlusu er ya da geç bulunur. Umarım ki doğru bulunur, hakkaniyetli bulunur. Ama bugünden sonra tedbir almamanın sorumluluğu da Sayın Erdoğan'ın kendisindedir” şeklinde konuştu. Ali Babacan şunları söyledi: 

26 Ocak 2025 14:04
Bugünden sonra tedbir almamanın sorumluluğu Erdoğan'ın kendisindedir

“Cumhurbaşkanı olsam Devlet Denetleme Kurulunu toplarım”

“Bugün ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı olsam, Devlet Denetleme Kurulunu toplarım. Çıkan raporu veririm bir başka kurumlar arası heyete 'Arkadaş ben bu ülkede bir daha can kaybı istemiyorum, bana çözüm üretin' derim ve buraya akademisyenleri, teknisyenleri de katarım, ondan sonra yeni bir yangın, kural, denetim, yaptırım sistemini kurarım. Böyle çözülür bu iş. Sayın Erdoğan dün ne demiş, siyasetçilerin kayıkçı kavgası... Sen de siyasetçisin. Siyasetçi değil misin?” 

“Bugünden sonra tedbir almamanın sorumluluğu da Sayın Erdoğan'dadır”

“Sistemi düzeltme, topyekûn sistemi şekillendirme yetkisi şu anki Anayasa'mızda Cumhurbaşkanı'nın şahsındadır. 2017'de Anayasa değişti, bakanların yetkisi Cumhurbaşkanı'nın paylaştığı kadardır. Bakanlar Kurulu diye bir şey yok artık biliyorsunuz. Öyle bir tüzel kişilik ortadan kalktı. Niye kabine diyorlar, çünkü bakanların yetkileri Cumhurbaşkanı ne kadar yap derse o kadar yapabiliyor, sınırlı... Siyasi sorumluluğu yok bakanların hiçbirisi milletvekili değil, atanmış bürokrat gibi doğrudan Cumhurbaşkanı'na karşı sorumlular. Millete karşı sorumluluğu yok. Millete karşı sorumluluğu olan Cumhurbaşkanı. Bakanların icra yetkisi var ama o yetkiyi biraz milletten almayınca seçilmiş bir pozisyon olmayınca, insanların karşısına çıkıp destek isteyip seçilip de bir yere gelmeyince sadece Cumhurbaşkanı'nın atadığı bir kişi olarak kalıyor. Milletvekili kampanyada gidecek ya sahaya insanlardan oy isteyecek ya... Kapı kapı dolaşacak ya milletvekili adayıyken... İnsanlarla o ilişkiyi kurmak zorunda. Gidecek taahhütler verecek. Milletvekili, bakan olduğunda da o verdiği taahhüdün gereğini yerine getirecek.  Dolayısıyla bu 78 kişinin vefat etmesinin sorumlusu er ya da geç bulunur. Umarım ki doğru bulunur, hakkaniyetli bulunur. Ama bugünden sonra tedbir almamanın sorumluluğu da Sayın Erdoğan'ın kendisindedir.”

“Bunların vebali büyük, dünya ahiret iki elim yakalarındadır”

Babacan, programda 1967 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde başörtüsünü çıkarması için yapılan baskılara boyun eğmeyen ve üniversiteden ihraç edilen halası Hatice Babacan’a atılan iftiraya sert tepki gösterdi. hayatta olan halasının “Yahudi mezarlığına gömüldüğüne” yönelik çıkarılan asparagas haberlere, “Hatice Babacan bu ülkede başörtüsü mücadelesinin öncülüğünü yapmış bir insan. Böyle bir şey olur mu? Amaç ne? AK Parti kitlesine 'Ali Babacan bildiğiniz gibi değil güvenmeyin' demek... Bunların vebali büyük, dünya ahiret iki elim yakalarındadır” tepkisini gösterdi.

“Hatice Babacan bu ülkede başörtüsü mücadelesinin öncülüğünü yapmış bir insan”

Yapılanların büyük bir vebal olduğunu vurgulayan Babacan, “Sağ olan halamı mezara koyuyorlar hem de Yahudi mezarlığına koyuyorlar. Hatice Babacan bu ülkede başörtüsü mücadelesinin öncülüğünü yapmış bir insan. Böyle bir şey olur mu? Amaç ne? AK Parti kitlesine 'Ya bu Ali Babacan bildiğiniz gibi değil güvenmeyin' demek... Bunların vebali büyük. Dünya ahiret iki elim yakalarındadır. Böyle bir şey yok ya... İktidar olacaksan dürüstçe iktidar ol arkadaş. Doğruları söyleyerek iktidar ol. Niye aldatıyorsun ki?” dedi.

“Bu hakkaniyet değil, adalet değil, dürüstlük de değil…” 

“Bu sadece bana özel bir durum. 2023 seçimlerinden önce yapmadılar mı? Montaj video göstermediler mi Allah aşkına? Altılı Masa ile ilgili masanın altında yedinci parti var demediler mi Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan? Ne kadar saldırdılar. DEM heyetinin DEVA Partisi'ni ziyaret görüntülerini uzun uzun verdiler seçim kampanyası boyunca... Dediler ki bak, DEVA Partisi DEM ile görüşüyor. Arkadaş sen tutup da DEM heyetini Bahçeli olarak tutup kapıda karşılamadın mı? Sayın Erdoğan partisinin heyetini DEM yetkilileriyle görüştürtmedi mi? Seçimden önce öyle, seçimden sonra böyle… Bu hakkaniyet değil adalet değil dürüstlük de değil yani. Seçimden önce demedi mi Sayın Erdoğan? Faiz düştü daha da düştü demedi mi? Hatta göstermelik yüzde 8,5'e indirdi faizi, sonra çıkardı yüzde 50'ye... Ben onun için hep diyorum ki aldattı, aldattığı için de helalinden kazanmadı diyorum. Siyaset tabii iktidar iddiasıyla yapılır ama siyaseti dürüst yapmak lazım, ilkeler bazında yapmak lazım, değerler üzerinden siyaset yapmak lazım. İktidar o kadar önemli ki ben her türlü gayrı meşru işi yapayım, yeter ki şu iktidarı elime geçireyim. İyi de sen iktidarı eline geçirince ülkeyi düzeltiyor musun düzeltmiyor musun? Hakkı adaleti yerine getiriyor musun getirmiyor musun? Yolsuzluğu önlüyor musun önlemiyor musun?”

“Hem Türkiye’yi hem dünyayı iyi bilen insan bulmak kolay değil ki beni davet ediyorlar”

Uluslararası toplantılara davet edilmesine ilişkin soruyu Ali Babacan şöyle yanıtladı: “Açık söyleyeyim hem Türkiye'yi iyi bilen Çıkrıkçılar Yokuşu'nun tozunu yutarak yetişen hem de dünyayı iyi bilen insan bulmak çok kolay değil ki herhalde beni davet ediyorlar. Onu onlara sormak lazım. Türkiye'yi önce iyi bileceksiniz, kendi ülkenizi sağlam temsil edeceksiniz, bu ülkenin gerçeklerini bileceksiniz, aynı zamanda da dünyayı bilecekseniz. Beni neden davet ediyorlar? Mesela ben Davos'a ne zaman katıldım? İki sene önce Ocak ayında katıldım. Benden beş ayrı konuda konuşma istediler. Enerji panelinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in olduğu bir panelde ben enerji konusunda konuştum. Gelişen piyasa ekonomileriyle ilgili bir panelde ekonomi anlattım. Dünya ekonomisi ile ilgili başka bir panelde dünya ekonomisini anlattım. Orta Doğu ile ilgili bir panelde jeopolitik anlattım. Güvenlik dediler, NATO dediler, Rusya, Ukrayna dediler, orada yine ben konuşmacıydım ve sadece Davos değil ki beni Çin'den davet ettiler mi? Apayrı bir dünya... Geçen sene oluyor bunların hepsi. Daha yeni geçen hafta Oxford'daydım, Oxford öğrencileri davet etti. Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu bir münazara topluluğu bu, beni davet eden onlar, öğrenciler yani... Ben geçen hafta oradaydım. Çin'de Tsinghua Üniversitesi davet etti. St.Petersburg'ta Ruslar davet etti. Benden turizm ve çok taraflı yapılarla ilgili konuşmamı istediler.”

“Batı’nın adamını elin Çinlisi, Rus’u neden çağırsın?”

“Bazen öyle anlatılıyor ki Ali Babacan Batı'nın adamı... Arkadaş Batı'nın adamını elin Çinlisi neden çağırsın? Dolara karşı bağımlılığı nasıl azaltacağız diye niye beni dinlesin? Ruslar beni niye davet etsin? O kadar dezenformasyon var ki... Bunların hepsi külliyen yalan. Bir atasözü vardır, kedi ulaşamadığı ciğere mundar der ya... Açık söylüyorum kedi ulaşamadığı ciğere mundar der, bunların yaptığı bundan ibaret. Başka bir şey değil... Siz çuvallayın, memleketi yönetemeyin, elinize yüzünüze bulaştırın, bu güzel ülkeyi batırın, ondan sonra gelin tertemiz siyaset yapmış, bu ülkeyi zamanında Avrupa Birliği kriterlerinde de ekonomide en yüksek standartlara ulaştırmış Ali Babacan'a gelin çamur atın. Çamur tutmaz ya. Mümkün değil.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.