Sağlık çalışanları isyan etti
Sağlık, 01 Nisan 2021 13:53Memur-Sen'e bağlı Erdal Yıldırım Başkanlığı’ndaki Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi yönetimi, İzmit Seka Devlet Hastanesi önünde sağlık çalışanları adına basın açıklaması yaptılar.
İşte o açıklamanın içeriği:
İlimizde görev yapan sağlık çalışanları olarak bugün burada toplandık. Burada toplandık çünkü itirazımız var. Bu itiraz; gece gündüz ter akıtan, can kurtarmak için, can vermekten çekinmeyen, fedakar sağlık çalışanlarının itirazı…Onların bize verdiği yetkiyle, güçle ve inançla yapıyoruz bu itirazı…
• Duymak istemeyenler, kulaklarını açsın…
• Görmek istemeyenler, gözlerini başka yere çevirmesin…
Buradayız ve itiraz ediyoruz… Sonuç alıncaya kadar da itirazımızı sürdüreceğiz.
Neye mi itiraz ediyoruz; en başta, sağlık çalışanlarını perişan eden hakkaniyetsiz döner sermaye sistemine itiraz ediyoruz. Böyle bir sistem olmaz, olamaz, olmamalıdır diye yıllardır haykırıyoruz.
Bu sistem varken ve bu sistem, sağlık çalışanlarının sinesine ok gibi saplanmışken, sorumluluk ve vicdan sahibi hiçbir yönetici uyuyamaz, uyumamalıdır diyoruz.
Sağlık emekçileri, döner sermaye sistemi yüzünden her gün kan ağlarken; “üzerinde çalışıyoruz” cümleleriyle yıllardır bir arpa boyu yol alınmamış olmasına, duygu dünyamızda isyan ediyoruz.
Alın terinin kutsal, mücadelenin hak olduğuna inandığımız için de bu itirazımızı, bu haykırışımızı, her zaman her yerde ve her platformda seslendiriyoruz.
En başından beri şu sorumuza açık açık cevap istiyoruz; Ey yetkililer…Ey döner sermaye sorununu bir gecede halletme kudretinde olanlar…Vicdanınız rahat mı? Lütfen söyleyin, vicdanınız rahat mı? Rahatsa, çok bir diyeceğimiz yok elbette…
Vicdanınız rahatsa, sadece şunu söylemek isteriz; madem vicdanınız rahat, 720 bin sağlık emekçisinin kalbi neden kırık? Neden döner sermayeden analarının ak sütü kadar helal olan ücretlerini alamıyorlar?
Hakkaniyetsiz döner sermaye sisteminin, sağlık çalışanını, sağlık çalışanına düşman ettiğini bilmiyor musunuz? Bu sistemin, sağlık çalışanlarının emeğini, alın terini yok saydığını, görmüyor musunuz?
Bu sistemin, sağlık çalışanlarını meslekten soğuttuğunu, hayata küstürdüğünü, boyunlarını büktüğünü anlamıyor musunuz?
Yüzlerce sağlık çalışanının hayatına malolan pandemiyle mücadele sürecinde bile, ilave destek ödemelerine rağmen, bu sistem nedeniyle ücret adaletsizliği hızından bir şey kaybetmedi.
Bu nasıl bir sistem ki Bakanlığa bağlı 81 ildeki 934 hastanede görev yapan; aynı branştan ve meslekten, aynı işi yapan, aynı eğitime, aynı çalışma yılına sahip hiçbir sağlık çalışanı aynı ücreti alamıyor!
Üniversite hastanelerinde ise durum çok daha vahim… Bu çarpıklığa, bu düzensizliğe, bu haksızlığa, makul bir sözü olan varsa, çıksın söylesin! Eşit işe eşit ücret kuralı sağlık çalışanlarının semtine uğramıyor. Neden! Yaptıkları iş önemsizse biri çıkıp bunu söylesin. Sağlık çalışanları kamunun üvey evladı da bizim mi haberimiz yok!
Üvey evlat değillerse, kutsal bir meslek icra ediyorlarsa, işlerinin hakkını veriyorlarsa, neden hiçbir sağlık çalışanı bir sonraki ay cebine kaç para gireceğini bilmiyor!
Bugün sağlık çalışanları, diğer görevlilerle kıyaslandığında kamuda en düşük ücret alanlar kategorisinde bulunuyorlar. Görev alanları mı daraltıldı, yükleri mi hafifledi, riskleri mi azaldı… çıkın söyleyin.
Elbette bunların hiç biri olmadı. Pandemi sürecini anlatmama gerek bile yok. Süreç aynen devam ediyor. Sağlık çalışanları en ön safta can vererek mücadeleye devam ediyor. O halde nedir sağlık çalışanlarının suçu? Açıklasınlar da bilelim…
Tabiki sağlık çalışanlarının her hangi bir kusuru yok. Kusur ve sorun, hakkaniyetsiz döner sermaye sistemindedir. Sorumlusu da buna göz yuman siyasi iradedir.
Oysa sorunun çözümü için tek bir gün, tek bir adım yeterli… Yeter ki istensin… Söz zamanı geride kaldı, sağlık çalışanları artık Bakanlıktan icraat bekliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı da aynı şekilde sorunu anlamalı, köstek değil destek olarak çözümün paydaşı olmalıdır. Biz bugüne kadar çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Sorumluluk almaktan hiç kaçmadık.
Sadece döner sermaye sorunu konusunda değil, diğer sorunlar konusunda da çözüm önerilerimizi hep paylaştık. Sağlık çalışanlarının sorunu, artık kangren haline gelen döner sermaye sisteminden ibaret değil.
Bu sorunların ortadan kalkması için de itiraz hakkımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız. Buradan, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilmesi gerektiğini bir defa daha haykırıyoruz.
Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir. Bu sorun aile bütünlüğüne de büyük darbe vurmaktadır.
Bunun yanında nöbet ücretleri artırılmalıdır. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor.
Ayrıca, icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. Yetkililer bunu kabul etmek zorundadır.
İdari tasarrufla bazı sağlık çalışanlarına icap nöbeti ödenirken bazılarına ödenmemesinin izahı mümkün değildir. İcap nöbet ücretleri anne sütü kadar helaldir, her çalışana her hak edene ödenmek mecburiyetindedir.
Bugün sağlık çalışanları ağır iş yükü altında adeta eziliyor. Bu yeni bir durum değil. Ne yazık ki pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin iş yükü katlanarak arttı. AB ülkeleriyle kıyaslandığında, ülkemizde normal koşullarda 1 hemşire 4 hemşirenin yaptığı işi yapıyor.
Benzer durum diğer branşlarda çalışanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilir. Her yıl düzenli olarak en az 60 bin sağlık çalışanı istihdam edilmelidir.
Çocuklarının emniyeti ve bakımı, sağlık çalışanı ebeveynler için sorun olmaya maalesef devam ediyor. Sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 40’ı yine sağlık çalışanıyla evli. Diğer kamu çalışanlarıyla evli olma durumları da bu rakama eklendiğinde oran yüzde 60’ları geçmektedir.
Dolayısıyla çalışanlara bir an önce gündüz bakım evi ve kreş desteği verilmeye başlanmalıdır. Bu aynı zamanda hayati bir zarurettir de. Pandemi sürecinde, Çorum’da yaşanan üzücü hadiseyi unutmuş değiliz.
Tüm bunların yanı sıra, sağlık çalışanları artık şiddet kurbanı olmak istemiyor! Çünkü şiddet sadece mağduru etkilemiyor; göreni, duyanı kısacası tüm çalışanları doğrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor.
Sağlık emekçileri, artık bu sorunların cenderesinde sıkışıp kalmak istemiyor. Sağlık-Sen olarak “artık yeter” diyoruz. Sağlık çalışanlarının üstün gayreti, fedakarlığı ve adanmışlığının üstüne artık kronik sorunların gölgesi düşmemelidir.
Canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarına 2021 Türkiye’sinde “ne haliniz varsa görün” muamelesi yakışmıyor. Sağlık Bakanlığı, sorunların çözümünde, bir an önce ve mutlak surette EHA kuralını hayata geçirilmelidir.
EHA kuralı; Eşitlik, Hakkaniyet ve Adalettir. Sorunlara samimi bir şekilde, bu kural temelinde yaklaşıldığında, çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına inanıyoruz.
Sağlık çalışanlarının milletimizin “Hayat Sigortası” olduğu gerçeğinden hareketle; başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri sorunlarla anılmak yerine, sorunları bir an önce çözmeye ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz.
Sağlık, 01 Nisan 2021 13:53
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!