AKP'yi götüren üç unsur
Gündem, 10 Nisan 2024 15:01Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında gazeteci Emin Çölaşan ile seçim sonuçları üzerine yaptığı sohbeti aktardı.
Gazeteci-yazar Saygı Öztürk, bugün kaleme aldığı yazısında aynı gazetede köşe komşusu olan gazeteci-yazar Emin Çölaşan ile seçim sonuçları üzerine yaptığı sohbeti aktardı. 23 Aralık’tan bu yana sağlık sorunları nedeniyle yazılarına ara vermek zorunda kalan Çölaşan’ın seçim sonuçları hakkındaki yorumlarının okuyucular tarafından merak edildiğini belirten Öztürk, “Emin Çölaşan’a göre AKP’yi götüren üç unsur”u sıraladı.
Saygı Öztürk’ün yazısı şöyle:
“Emin Çölaşan ağabeyimiz 23 Aralık’tan bu yana sağlık sorunları nedeniyle yazılarına ara vermek zorunda kaldı. İnşallah yakın bir zamanda yazılarına başlar. 31 Mart’ta oyunu kullanmak için tekerlekli sandalye ile sandık başına gitti. Vatandaşlık görevini yerine getirdi. Seçim sonuçlarından da son derece memnun. Gazetemiz okuyucuları, “Emin Çölaşan acaba AKP’nin bu yenilgisini, Meral Akşener’in gidişini neye bağlardı?” diye soruyor.
Emin Abiye, seçimlerde CHP’nin birinci parti olarak çıkacağını tahmin ediyor muydun? diye sordum. “Doğrusunu istersen ben CHP birinci parti olacak, AKP çökecek ve arada bu kadar oy farkı olacak bunu beklemiyordum. Bu sonuçlar AKP açısından kesinlikle tam bir hezimettir. AKP’nin kendisini toparlaması bundan sonra biraz zor olacak” dedi.
LÜKS ŞATAFAT VE YOLSUZLUK
AKP yöneticilerinin seçim yenilgisinden sonra birbirine düşmeye başladığını, AKP’nin işinin büyük ölçüde bittiğinin görüldüğünü belirten Emin Abi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sütre gerisine sığındığına dikkat çekiyor. AKP’nin seçim yenilgisini şunlara bağlıyor:
“Bütün mesel şu: Herkes zannediyor ki bu yenilginin sonucunda her şey AKP’nin aleyhine gelişebilecek. Gelişecek de, zaten bunları götüren hayat pahalılığı var tabi o kesin. Emeklilerin, kamu görevlilerinin durumu bunların hepsi var doğrudur. Bir de şunlar var ona da dikkat etmek lazım: Lüks, şatafat ve yolsuzluk. Bunları götüren üç unsurun büyük ölçüde bunlar olduğunu tahmin ediyorum, biliyorum ve inanıyorum.
Bunlar korkunç bir lüks hayatına daldılar. Kamunun kaynaklarını sorumsuzca savurdular ve kendi sonlarını bir yerde kendileri hazırlamış oldular. Şımardılar. “Küçük dağları biz yarattık” havasına girmişlerdi. Oysa Türk Milleti bunlara gerekli yanıtı seçimde verdi. Buna savurganlığı da eklemek gerekir. Belediye paralarını tarikatlara, cemaatlere peşkeş çektiler, yandaş vakıflara paraları hortumladılar yani akıl alacak şey değildi bunlar.
SÜRPRİZLER VE DEM’Lİ BAŞKANLAR
Bir başka konu; bunların tepkisi olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Adıyaman, Afyonkarahisar, Kırıkkale’nin günün birinde AKP’nin elinden çıkıp ta CHP ye geçeceğini ben hiç düşünmezdim, kimse düşünmezdi zaten. İstanbul ve Ankara’nın bazı merkez ilçelerinin aynı şekilde CHP’nin eline geçmesi de ilginçtir. Turgut Altınok, Keçiören Belediye Başkanıydı. Büyükşehir’i kaybettiği gibi Keçiören de elinden çıktı. Yani böyle sürprizlerle dolu bir seçim yaşadık. Bunların hepsi hezimetin göstergeleridir.
Benim tahminin şudur: Bunlar Güneydoğu’da yitirdikleri belediyeleri hiçbir biçimde DEM Parti’ye bırakmazlar. Şu veya bu biçimde o belediyelere el koyacaklar. Kayyuma mı devrederler, başka bir şey mi yaparlar onu şimdiden bilmek mümkün değil ama DEM’e bu belediyeleri bırakmayacaklar. Nitekim bunun ilk belirtisi Van’da görüldü. Halkın, toplumun büyük tepkisi nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldılar. Yani orası DEM’e şu anda sandık sonuçlarına göre emaneten verilmiş durumdadır.
AKŞENER’İN BİR ATIMLIK BARUTU
Meral Akşener’in zaten bir atımlık barutu vardı. Çok büyük yanlışlar yaptı, kendisini toplum indinde küçük düşürdü. Yanlış işler yaptı, yanlış kararlar aldı. Muhalefete muhalefet yapmaya başladı aynen MHP’nin yaptığı gibi. MHP de kayboldu gitti. Koskoca MHP, köklü bir parti olarak bildiğimiz, bizim öyle zannettiğimiz MHP şu an neredeyse sıfıra eşit. Türkiye’de 4. parti oldu ki hiç akıl alacak şey değil.
Akşener’in kamuoyunda, toplumun gözünde büyük bir saygınlığı vardı. Aylar öncesinden söz ediyorum tabi. Kendi hataları nedeniyle önce o saygınlığını kaybetti. İşte görüyoruz kendi partisi açısından işlerin nereye geldiğini. İYİ Parti aslında merkez sağda bir boşluğu dolduracak partiydi. Kendisine de partisine de yazık etti. Şu anda İYİ Parti’nin artık ismi, cismi, esamesi hiçbir şeyi okunmaz.”
ÖYLE BİR PARTİYE İHTİYAÇ VAR
Genel Başkanlığını Fatih Erbakan’ın yaptığı Yeniden Refah Partisi’nin yükselişinde Fatih Bey’in babası rahmetli Necmettin Erbakan’ın büyük rolü olduğuna inandığını belirten Emin Çölaşan, şunları anlattı:
“Muhalefet partisi olarak düzgün işler yaptılar, inandırıcı oldular, iyi sloganlarla çıktılar ve Türkiye’de bu seçimde 3. parti olmayı başardılar. Fatih Erbakan da partisi adına iyi işler yaptı. Toplumun duyarlı noktalarını gıdıklamayı iyi başardılar. İyi oldu, Türkiye’de öyle bir partiye gerek vardı.
TASARRUF KAYNAĞI OLACAKLAR
Bundan sonra CHP’li belediyelerin çok büyük bir dikkatle kamuoyu tarafından izlenmesi gerekiyor. Görebildiğim kadarıyla CHP’li belediyeler içerisinde yolsuzluğa, hırsızlığa, savurganlığa temaşa olacak herhangi bir başkan göremiyorum. Zaten parti yönetimleri de bunların tepesinde dikilecektir. AKP’li belediyeler Türkiye’nin savurganlık kaynağı iken şimdi göreceğiz ki Türkiye’nin tasarruf kaynağı olacaklar.
CHP’li belediyeler çok dikkatli olmak zorundalar. Bir iki tane belediyenin yolsuzluğu çıksın ortaya CHP büyük yara alır. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanlığı adaylıkları olacak. Hangisi olacak şimdi bilemeyiz ama üçü de yaşadıkları sürece bu iddialı girişimden vazgeçmezler.”
ANAYASA’YI DEĞİŞTİRECEK GÜÇLERİ KALMADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Seçimden sonra Anayasa’yı değiştireceğiz” sözlerini hatırlattığımda, şunları söyledi:
“Anayasayı biraz zor değiştirirsiniz kardeşim. Anayasayı değiştirecek gücünüz kalmadı, her şey bitti olay bu kadar basittir. Yeterki belediyelerde hırsızlık, namussuzluk, yolsuzluk olmasın. Benim bütün derdim budur. Çünkü belediyeler bunların elinde Türkiye’nin en büyük israf kaynağıydı. Bu kirli süreci düzeltmek bundan sonra CHP’nin elindedir.”
6’lı masanın tarihe karıştığını, CHP ile birlikte hareket edecek partilerin hangisi olabileceğini sorduğumda Emin Abi’nin karşılığı şu oldu:
“Birlikte hareket edilecek parti yok. Ortalıkta, ufak partiler var. Onların da kamuoyunda hiçbir ağırlığı yok. Ben onların yerinde olsam partileri kapatmayı bile düşünürüm. Çünkü hiçbir özelliği ve ağırlığı olmayan partiler oldukları ortaya çıktı. Sadece burada Yeniden Refah bir de DEM Parti ne yapar tabi onu bilemiyoruz.”
Emin Abi ve ben bayramınızı yürekten kutluyoruz. Sağolun, varolun.”
Gündem, 10 Nisan 2024 15:01
Yorumlar (0)