Kocaeli vekili Gergerlioğlu, Bakan Yerlikaya’nın gözünün içine bakarak konuştu
Siyaset, 29 Temmuz 2024 11:18DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ülkenin kanayan yaralarına ilişkin birçok sorunu iletti. Bakanlığa verdiği soru önergelerine tatmin edici cevaplar verilmediğini söyleyen Gergerlioğlu, Bakanlık bürokratlarının Bakan Yerlikaya tarafından uyarılmasını istedi.
BÜROKRATLAR MEVZUAT YAZMASIN VAKAYA YÖNELİK BİLDİRİMDE BULUNSUN!
Bakan Yerlikaya’ya eleştiriler ve sorular yönelten Gergerlioğlu, “İlk önce size övgü ile başlamak istiyorum. Sorduğum soru önergelerine oldukça iyi oranda cevap veriyorsunuz; bu, iyi bir şey; eğriye eğri, doğruya doğru derim ama önerge cevaplarının için biraz daha dolu olsun lütfen. Mevzuat falan yazıp göndermesin bürokratlarınız. Sizden önceki kişi çok kötüydü ama siz, iyi oranda cevap veriyorsunuz. Fakat lütfen mevzuat yazmasınlar, vakaya yönelik bildirimde bulunsunlar.” dedi.
PASAPORTLARA TAHDİT KONULARAK ANAYASA ÇİĞNENİYOR
Çok keyfî bir şekilde pasaportlara tahdit konulduğunu belirten Gergerlioğlu, “Sizin tarafınızdan bu konuda bir adım atıldı fakat gerisi gelmedi. "Pasaport, madde 22" deniliyor. 2010 Anayasa referandumu sonrası "Pasaport, madde 22" aslında sakıt olmuştu çünkü hâkim kararı olmadan yurt dışı yasağı konulamayacağı apaçık ortadaydı. Danıştayın 2013 kararı var, Dava Daireleri Kurulunun 31 Ocak 2013 kararı; "Pasaport, madde 22"nin uygulanamaz durumda olduğunu gösteriyor. Yine, OHAL KHK'leriyle pasaport yasakları getirildi. Anayasa Mahkemesi Ocak 2022'de ihlal kararı, iptal kararı verdi ve buna rağmen, yine "Pasaport, madde 22"ye göre tahditler koyuyorsunuz. Yani, Anayasa Mahkemesinin, Danıştayın kararlarına rağmen bu ısrar neden Sayın Bakan? Binlerce kişi mağdur ve size burada takdim de edebilirim onlarca karar var şu son safahatta, son bir yıl içinde. İçişleri Bakanlığının tahdidine karşı idare mahkemelerinin bir sürü kararı var çünkü Anayasa madde 23 çiğneniyor, "Pasaport, madde 22" deniyor. Lütfen bu tahditlerden vazgeçin, çok dramatik hadiseler de oluyor.” ifadelerini kullandı.
HASTALAR TEDAVİ İÇİN YURTDIŞINA ÇIKAMIYOR
Pasaportlara tahdit koymada binlerce örnek olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Bu örneklerden bir tanesini söyleyeyim. Hasan Candan emekli bir öğretmen; kızı hasta, KML hastası, kan kanseri, on yıla yakındır tedavi alıyor ve beş yıldır çocuk yurt dışına gidemiyor tedavi alabilmek için, çok zor durumda. Aslında hocamızla da konuştum, sizin Konya'da yakınlarınızın çocuklarının da hocasıymış ve son derece nitelikli bir hoca; Bakanlığın eğitim sistemlerini düzenleyen; 2001-2005 arası, Hüseyin Çelik döneminde Bakanlığa çok destek olan bir insan Hasan Candan. Kızı Zehra Candan yurt dışına beş yıldır gidemiyor, tedavi olamıyor; çocuk ölecek. Soru önergesiyle sordum, bir yıldır cevap vermiyorsunuz; kız ölecek. Az evvel de babasıyla görüştüm, "Sayın Bakanım lütfen bu işi halletsin." diyor. On binlerce kişi var ama bu çocuğun durumu son derece sıkıntılı. Bana böyle çok standart cevaplar veriyorsunuz, lütfen bundan vazgeçin.” DEM PARTİ Belediye başkanlarına yönelik hemen tahditler konuluyor. Bu durum çok yanlış çünkü, az evvel söyledim: İdare mahkemesinin bir kararı var, size vereceğim bu kararı, çok açık. Lütfen, bürokratlarınız bu işten vazgeçsin çünkü Anayasa çiğneniyor.” şeklinde konuştu.
KELEPÇELİ MUAYENE DAYATILIYOR
Cezaevlerini sık sık ziyaret ettiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Binlerce mahpus sağlıkla ilgili bir problem konusunda İçişleri Bakanlığı uygulamalarından muzdarip. Konu Jandarma olduğu için İçişleri Bakanlığı devreye giriyor. İnfaz koruma memuru gönderiyor, tam çıkışta ağız içi arama dayatılıyor, insanlar yaptırmak istemiyor. On iki, on üç ay hastaneye gidemeyen insanlar var Jandarmanın bu uygulamasından dolayı veyahut da kelepçeli bir muayene yapılmak isteniyor. Kelepçeli kadın doğum muayenesi, kelepçeli diş muayenesi; düşünebiliyor musunuz? Korkunç şeyler bunlar. Bu Türkiye'de yapılıyor ve bunu İçişleri Bakanlığına bağlı memurlar yapıyor; lütfen, bunu artık bitirin. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı -defalarca dilimde tüy bitti- ortak bir protokolle bunu hâlledebilir, Hipokrat yemini etmiş kişileriz.” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARA GÖZ ALTINDA TRAVMA YAŞATILMIŞ
Gözaltıyla ilgili çok sıkıntılar olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Siz sık sık operasyonlar yaptığınızı söylüyorsunuz fakat 7 Mayıs 2024'teki bir olaydan bahsedeyim. 15-17 yaşındaki kız çocukları operasyonda gözaltına alınmış, Üsküdar Çocuk Şubeye götürülmüş. Daha vahimi, avukatları başlarına gelmeden yalan yanlış ifadeleri alınmış ve o çocuklar hayatları boyunca yaşayamayacakları bir büyük travmayı yaşamışlar. Bu önergeleri de size vereceğim, çok üzücü hadiseler bunlar. Bana çok standart cevaplar veriliyor. Verdiğiniz cevaplar kimseyi tatmin etmiyor.” dedi.
MAVİ MARMARA’DA KATLEDİLEN CENGİZ AKYÜZ’ÜN KIZI POLİSTEN DAYAK YEDİ
Filistin'deki soykırımı herkesin lanetlediğini belirten Gergerlioğlu, “Lanetlemeye gelince lanetleniyor fakat 3-5 gösterici İstiklal'e çıkıp "Kahrolsun İsrail!" dediğinde bir ton dayak yiyor; işte onlardan birisi. Kim bu biliyor musunuz? Mavi Marmara katliamında katledilen Şehit Cengiz Akyüz'ün kızı Beyza Akyüz. Polisten dayak yedi, hakaret gördü, aşağılandı. Neden? Filistin'deki Soykırıma karşı çıktığı için. Böyle mi olacaktı Sayın İçişleri Bakanı? Yani bunların hepsi kayıtlı hadiseler ve bir şehidin kızı bu.” şeklinde konuştu.
İNSANLAR KARAKOLDA DAYAK YİYOR
Kocaeli Darıca bir kişinin eşine taciz mesajları geldiğini ve tespit sonucu bu kişinin bir polis olduğunun anlaşıldığını söyleyen Gergerlioğlu, “Eşine mesajlar atılan kişi gidip karakolda bunu anlatmaya çalışıyor ve bu arada polislerden dayak yiyor, darbediliyor. Doktor raporları da maalesef çok doğru olmayan bir şekilde polis nezaretinde alınıyor ve bunlara cevap alamıyoruz. Gözaltı hadiselerinde şiddet bitmiyor. Bakın, Sayın Bakan Yardımcımız anlattı, anlatımda güzel şeyler görünüyor ama biz yaşananları görüyoruz. Sayın Bakanlarım, biz yaşananlarda, gözaltılarda çok kötü muameleler görüyoruz. İnsanalar "Gözaltında dört gün kaldım, bin yıl cezaevinde kalmaktan beterdi." diyor. Bakın, ya, hâlâ gözaltı merkezleri böyle maalesef.” ifadelerini kullandı.
GÖZALTINDA ÖLÜYOR
Birçok vahim hadisenin yaşandığını belirten Gergerlioğlu, “Bu hadisede Hatay'da oldu. 13 Haziran 2023 Sabri Güreşçi diye bir kişi gözaltına alınmak isteniyor, o sırada bir tartışma yaşanıyor. Kardeşi Ahmet Güreşçi de gözaltına alınıyor. "Sen de gel bakalım." falan deniyor, daha sonra gözaltında Ahmet Güreşçi ölüyor. Bununla ilgili gözaltına sapasağlam giren gencecik bir insan gözaltında ölüyor. Bir yıl geçmiş, sordum size, demişsiniz ki: "Soruşturma yürütülmekte olup dosya hakkında gizlilik kararı bulunmakta. "idari bir soruşturma yok mu? Adli bir soruşturma cevabıyla mı bana cevap veriyorsunuz? Bu çok üzücü.” dedi.
GERİ GÖNDERME MERKEZİNE GÖNDERİLEN ŞAHIS ORTADAN KAYBOLDU
Geri gönderme merkezlerinin çok sıkıntılı olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Ali Veli isimli bir kişi cezaevinden çıkıyor, geri gönderme merkezine gönderilirken yolda bu kişi kayboluyor. İnfaz koruma memurları, jandarmalar götürüyor geri gönderme merkezine, yoldayken kayboluyor ve daha sonra ailesine esrarengiz kişiler telefon açıyor ve işkence sesleri, görüntüleri geliyor. "Ali Veli elimizle, şöyle yaparsan ancak teslim ederiz." gibi cümleler ve sonra Ali Veli ortadan kayboluyor. Hiçbir açıklama yapılmıyor ve Ali Veli yok şu anda. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bir cezaevinden çıkan bir kişi, geri gönderme merkezine varmadan esrarengiz kişiler tarafından alınıp götürülüyor. Kayıt var devlette, "Kim götürdü, kime teslim etti açıklayın." diyoruz, cevap gelmiyor.” şeklinde konuştu.
SADECE TÜRKLERİN DEĞİL SURİYELİLERİN DE GÜVENLİĞİNDEN MESULSÜNÜZ
Göçmen politikalarını eleştire Gergerlioğlu, “Kayseri'ye gittiniz. Binlerce Suriyeli saldırıya uğradı, onların bir kapısını tıklayıp "Geçmiş olsun kardeşim." diyebilirdiniz. Siz bu ülkede sadece Türklerin değil Suriyelilerin de güvenliğinden mesulsünüz.” dedi.
ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI İŞLER YAPILIYOR!
Ülkesine geri gönderilen Nurali Rustamov hakkında konuşan Gergerlioğlu, “Özbekistan antidemokratik bir ülke, Nurali Rustamov on yıldır burada çoluk çocuğuyla yaşayan, hiçbir adli sorunu olmayan birisi. Adamı teröristsin diye gönderdiniz Özbekistan'a; Allah bilir şimdi öldürmüşlerdir. Uluslararası hukuka aykırı işler yapılıyor. Madem terörist, on yıldır Nurali Rustamov niye duruyor? Göç İdaresi açıklama yaptı ama açıklaması daha beter bir durumu yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.
KEREM GÖKAY ÖNER’İN TUTUĞU TUTANAK NEREDE?
Ayhan Bora Kaplan ve Sinan Ateş soruşturmalarının hiç iyi gitmediğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Bazı şeylerin üstü örtülmeye çalışılıyor. Kerem Gökay Öner'di değil mi sizin memurunuz? Gidip Tolgahan Demirbaş ve Olcay Kılavuz'u birlikte yakalıyor, bütün herkes görüyor, haberlere çıkıyor. Adam memur olarak bir tutanak tutuyor. Sizin memurunuz bu kişi, devletin evrakını tutuyor, tutanağını tutuyor ve sonra o tutanak yok oluyor. Başka bir tutanak oluşturuluyor. Sizin Bakanlığınızda böyle başka evraklar mı oluşturuluyor Sayın Bakanım? Bu evrak nerede? Ben bunun cevabını arıyorum.” dedi.
“ÇIPLAK ARAMA VAR DEDİM DİYE BAŞIMA GELMEYEN KALMADI, ŞİMDİ DE CENEVRE’DE ÇIPLAK ARAMA OLDUĞUNU KABUL EDİYORSUNUZ!”
Çıplak aramanın Türkiye'de yaşandığını defalarca dile getirdiğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Geçtiğimiz hafta BM İşkenceyi Önleme Komitesinde Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı "2021'e kadar çıplak arama Türkiye de yapıldı ama şu anda detaylı aramaya geçtik." dedi. Ben 2021'de çıplak arama var dediğim için başıma gelmeyen kalmadı, vekilliğim düşürüldü, cezaevlerine girdim; kral çıplaktır ilahî adalet böyledir. Gün gelir, reddedenler gider, yurt dışında "Kral çıplak!" derler. "Çıplak arama 2021'e kadar Türkiye'de vardır." derler. Ben, o zamanlar, 2021'de çıplak arama Uşak Emniyet Müdürlüğünde yapıldı demiştim, kıyamet kopmuştu. AK PARTİ'nin tüm yetkilileri, Özlem Zengin ve diğer tüm Bakanlar, Süleyman Soylu, hepsi beni terörist falan ilan etmişti ama şimdi, gidip Cenevre'de diyorlar ki: "2021'de Türkiye'de çıplak arama vardı." İşte böyledir, bundan dolayı biz varız, milletvekilleri bundan dolayı var. Yürütmenin her sözü kanun değildir. Biz milletiz, milletin vekilleriyiz ve gördüklerimizi söylüyoruz. Lütfen itibar edin ve hemen birileri eline alıp damgalarını vurmasın. Bu ülkede kaçırmalar da oldu, çıplak aramalar da oldu, hâlen de oluyor; biz sizden bunları bitirmenizi istiyoruz. Yapıcı bir dil kullanıyorum. Ben eğriye eğri, doğruya doğru diyorum, yanlış olanı eleştiriyorum.” ifadelerini kullandı.
Siyaset, 29 Temmuz 2024 11:18
Yorumlar (0)