Yeni Akit yazarı yine kendisini ele verdi!
Gündem, 06 Ekim 2024 13:39Tüm Türkiye önceki Cuma günü Fatih’te yaşanan cinayetler ile sarsılırken bu durumu fırsat bilen Ali Karahasanoğlu kadın cinayetleri üzerinden Cumhuriyet devrimlerini ve Medeni Kanun'u hedef aldı. Karahasanoğlu’nun tarikat ve cemaatler gibi medeni kanun değişsin 6 yaşındaki kızlar koca koca adamlar evlendirsin diye düşündüğü de çok açık. Ama bunu açık açık da söyleyemiyor. Atatürk, Cumhuriyet ve medeniyet alerjisi içinde olduğu da ayan beyan ortadadır. Cumhuriyet bir idealdir, bir fikirdir ve fikirler de asla ölmez.
Cuma günü Fatih’te meydana gelen cinayette 19 yaşındaki Semih Çelik isimli bir cani 19 yaşlarındaki eski ve yeni sevgilisini yarım saat ara ile katletti. Cinayetlerinin ardından Edirnekapı Surlarına çıkan katil, öldürdüğü İkbal Uzuner’in başını keserek surlardan aşağıya attı. Sonrasında ise boynuna ip geçiren Çelik surlardan aşağıya atlayarak intihar etti.
Tüm Türkiye’nin derinden sarsıldığı cinayetler ile alakalı her geçen şok edici yeni ayrıntılar birbiri ardında gelirken Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bugün yazdığı köşe yazısında kadın cinayetleri üzerinden Medeni Kanunu eleştirdi.
Yazdığı yazıda Avukat Nazan Moroğlu’nun Medeni Kanun’un yıl dönümünde yaptığı açıklamayı hedef aldı. 1926 öncesinde bu tarz cinayetlerin olmadığını savunan Karahasanoğlu kadınların Medeni Kanun yüzünden ayakta duramaz çaresizliğe düştüklerini öne sürdü.
Ali Karahasanoğlu’nun köşe yazısındaki ilgili kısım şu şekilde oldu:
“Diyor ki çağdaş hukukçulardan Nazan Moroğlu, “Türk kadınını gereken saygınlığına kavuşturan Medeni Kanun aynı zamanda bir kadın devrimidir.”
O zaman buyrun Türk kadınına Medeni Kanununa saygınlık mı kazandırılmış yoksa bir yandan kendileri paramparça edilmişler bir yandan da yakınları ayakta duramaz çaresizliğe mi düşmüşler.
Hodri meydan.
Bana bir tane 1926 öncesi toplumumuzda kafası kesilen kolları kesilen vahşice katledilen kız gösterin.
Ben size kabri açılan, Cem Garipoğlu’nun öldürdüğü Münevver Karabulut’un testere ile bedeninin kesilmesinden başlarım.
Toplumu getirdiğiniz nokta… Hem de akıl hastası olan bir kişinin, evlenmeden, bir yıl şu kızla, ertesi yıl bir başka kızla gezdiği… Sonra da ikisini birden öldürdüğü noktadır.
“Resmi nikah zorunluluğu” imiş.
Ne kadar sahtekarsınız..
Bugün birlikte yaşayanların, resmi nikah zorunluluğu mu var?
Bugün zina serbest değil mi, Nazan hanım..”
Kalkmışlar, “Kadınlar hayat hakkı kazandılar” diyorlar. Ben de öldürülen genç kızlarımızın annelerinin, babalarının yaşlı gözlerinin içine bakıyorum. Onların gözlerinin içinde okuduğum şu: “Laikçi sistemde kadının adı yok.”
Gündem, 06 Ekim 2024 13:39
Yorumlar (0)