Fakir fukaranın ahını alıyorlar
Siyaset, 13 Aralık 2024 01:19DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TVSEN ortak yayınında gazeteci Nagehan Akbulut Varol’un sorularını yanıtladı. Baas rejiminin yıkılması, asgari ücret tartışmaları, yaygınlaşan kumar gibi konulara değinen Babacan, şunları söyledi:
“Ali Babacan, Baas rejiminin çökmesiyle ilgili, “Bölgemizde bir zalim rejim daha düştü. Kendi insanına işkence eden, kendi insanın üzerine havadan bombalar yağdıran, protestocuların üzerinde kimyasal silah kullanan ve vahşi işkenceler uygulayan bir rejim artık yok. Suriye'de yaşayanlar daha iyi biliyordu, hissediyordu. Zaten Suriye'den bu kadar yoğun bir göç dalgası bütün dünyaya olduysa bunun sebebi rejimin zulmünden kaçıştır. Onun için bu kadar, milyonlarca insan farklı ülkelere göçmek zorunda kalmıştır. Bu rejimin çökmesi, rejimin artık olmaması hepimiz için sevinilmesi gereken bir husus. Ama bu sevincin de kimsenin kursağında kalmaması lazım” diye konuştu.
“SURİYE'DEKİ NUSAYRİLERE KARŞI İNTİKAM HİSSİYATIYLA HERHANGİ BİR GİRİŞİM OLMAMALI”
“Mutlaka temsil gücü yüksek, çoğulcu bir demokrasi hedeflenmeli Suriye'de. Ama çoğulcu demokrasi ne demek? Azınlık haklarının da korunduğu bir demokrasi demek. Yani şu anda bu geçiş sürecinde en önemli risklerden bir tanesi rejimin bir bakıma temsil ettiği, rejimin içinden çıktığı Nusayriler. Suriye'deki Nusayrilere karşı herhangi bir rovanşist tutum, bir intikam hissiyatıyla herhangi bir girişim olmaması gerekiyor. Bunu önlemek gerekiyor. Oradaki Nusayri vatandaşları da koruyacak, her bir sivili, kadınları, çocukları koruyacak bir yaklaşım gerekiyor.”
“İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİNİ ÇÖZMEDEN ORTA DOĞU'DAKİ PEK ÇOK SORUNU ÇÖZMEK ZATEN MÜMKÜN OLMAYACAKTIR”
“Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırı pek çok olayı beraberinde tetikledi. Ama şunu da unutmamak lazım ki İsrail devleti, İsrail hükûmeti her türlü uluslararası hukuku çiğneyerek, temel insanlık değerlerinden uzak bir şekilde savaş suçu işleyerek, insanlık suçu işleyerek Gazze'de bir operasyon yürüttü. 50 bin insan öldü. Bunların çoğu kadın, çoğu çocuk. Zaten Orta Doğu'daki meselelerin çoğunun aslında kökünde, özünde İsrail-Filistin meselesi vardır. Pek çok Orta Doğu meselesinin şöyle biraz derinine indiğinizde, kök sebeplerine indiğinizde oraya ulaşırsınız. İsrail-Filistin meselesini çözmeden Orta Doğu'daki pek çok sorunu çözmek zaten mümkün olmayacaktır.”
“MUTLAKA TEMSİL GÜCÜ YÜKSEK BİR HÜKUMET OLMASI GEREKİYOR”
Ali Babacan, Suriye’de bir geçiş süreci hükûmeti kurulması gerektiği vurgusunu yineledi. Babacan, “Geçiş süreci hükûmeti oluşturulurken de mutlaka temsil gücü yüksek bir hükûmet olması gerekiyor. Yani Suriye'deki bütün kesimlerin temsil edildiği bir yönetim kurmak gerekiyor. Etnisitesine bakmadan, dinine, mezhebine bakmadan bütün kesimler baktığı zaman kendilerini orada görmeli, yönetimde görmeli ki, ‘Evet, bu bizim de hakkımızı, hukukumuzu koruyan bir yönetimdir’ diyebilsin. Bir de bu geçiş sürecindeki en önemli konulardan bir tanesi de millî polis gücünü ve millî orduyu oluşturmak. Yani Suriye'de şu anda pek çok silahlı grup var ama bu silahlı gruplar bağımsız hareket ediyorlar ve kendi insanlarını korumaya odaklılar” dedi.
“SORUNLAR ÇÖZÜLECEKSE DİYALOGLA ÇÖZÜLECEK”
Ali Babacan, Suriye’deki bütün gruplarla diyalog içerisinde olmak gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin rolü ve sorumluluğu çok önemli olacak önümüzdeki dönemde. Hükûmet umarım ki bu büyük sorumluluğu yerine getirecek, bu büyük sorumluluğun hakkını verecek adımlar atar. Bu da herkesle kolayca konuşuyor olmakla mümkün. Suriye içerisindeki bazı gruplarla da diyaloğu ilerletmek, geliştirmek lazım. Türkiye çünkü Suriye'nin iş meselelerinde taraf oldu. Artık bir taraf Türkiye. Türkiye'nin desteklediği orada silahlı gruplar var. Kendi millî ordumuz var bizim Suriye içerisinde. Dolayısıyla Suriye'deki bu varlığımızı mutlaka istikrar için, barış için kullanmak ve en karşıt düşman olarak bildiklerimizle dahi konuşuyor olabilmek lazım. Çünkü bu sorunlar çözülecekse yine nihayetinde diyalogla çözülecek” şeklinde konuştu.
“FAKİR FUKARANIN AHINI ALIYORLAR”
Ali Babacan, hükûmetin uyguladığı enflasyon politikasını şu sözlerle eleştirdi: “Fakir fukaranın ahını alarak ekonomi abat edilmez. Bunlar fakir fukaranın ahını alıyorlar. Devraldıklarında enflasyon %38 idi Nagehan Hanım… Bu yeni ekonomi yönetimi Mayıs, Haziran 2023'de ekonomi yönetimi devraldıklarında enflasyon %38 idi. Şu anda %47. Yani hani nerede? Başarı nerede? Geçen biliyorsunuz Putin'in bir açıklaması var. Ekibi de kıkır kıkır gülüyor. İnanın çok üzüldüm ya. Böyle bir şey olur mu yani? Bir başka ülkenin devlet başkanı dalga geçiyor. ‘Evet’ diyor ya ‘düşürdüler enflasyonu. 80'den 50'ye inmiş’ diyor. Ekibi de gülüyor kıkır kıkır. Böyle bir şey olur mu?”
“ASGARI ÜCRET ŞU ANDA AÇLIK SINIRININ ALTINDA”
Programda, 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair de açıklamalarda bulunan Babacan, “Türkiye'de helalinden, alın teriyle, bilek gücüyle para kazanmak çok çok zorlaştı. Asgari ücret şu anda açlık sınırının altında. Yani asgari ücret ne demek? Bir ailenin geçinmesi için gereken asgari para demek. Kirasıydı, üst başıydı, gıdasıydı, okul masraflarıyla hepsiyle beraber bir ailenin asgari geçinmesini sağlayacak ücret demek. Şu anda öyle mi? Asgari ücret sadece gıda harcamasına yetmiyor şu anda. Yani dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamasını toplayın, 17 bin lira olan asgari ücretin yanında 20 bin liranın üzerinde bir gıda harcaması görüyorsunuz” şeklinde konuştu.
“SEN DEVLET OLARAK NEREDEN TASARRUF ETTİN BUGÜNE KADAR?”
“Herkesten tasarruf bekliyorlar değil mi? Fedakârlık bekliyorlar. İşte gençlere diyorlar, ‘Biraz sigarayı az iç’, bilmem ne, ‘Şunun tüketimini azalt’ falan filan, ‘ondan sonra oradan tasarruf et’. Peki sen devlet olarak nereden tasarruf ettin bugüne kadar? Çözümünüz ne diye sordunuz ya, bizim çözümümüzün hepsi burada bakın, Türkiye'nin DEVA’sı. Tasarruf istiyorsanız devlette ne yapacaksınız? Kamu Alımları Mevzuatı’nı, yani kamu ihale yasasını baştan aşağı değiştireceksiniz. Şu anda Avrupa Birliği'nde 28 ülkenin uyguladığı bir ortak kamu alım mevzuatı var. Türkiye'ye getirin, nasıl her şey daha ucuza mal oluyor görün.”
ALİ BABACAN’DAN YENİ EKONOMİ YÖNETİMİNE: “HİÇ KİMSENİN YANLIŞINI ÖRTMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ”
Ali Babacan, TÜİK’in şeffaf olmayan enflasyon belirleme süreci özelinde, yeni ekonomi yönetiminin açıklık politikasını da eleştirdi: “Mali disiplin ama aynı zamanda şeffaflık, açıklık. Yani bu işin ancak şeffaflıkla, güvenle düzeleceğini bilir bu arkadaşlar. Peki niye şeffaf olamıyorsunuz? Ben buradan sesleniyorum. ‘Bakın, şeffaflıkla bu ekonomiyi düzeltebilirsiniz. Şeffaf olmakla, güvenle düzeltebilirsiniz. Hiç kimsenin yanlışını örtmek zorunda da değilsiniz. Daha önce, damat döneminde her türlü yanlış yapılmış olabilir. TÜİK yalan söylemiş olabilir. Ama siz bugün güven oluşturmak istiyorsanız, TÜİK'i şeffaflaştırın.’”
“KORUMA ALTINDAKİ İNSANLAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK BASİT VE KOLAYCI BİR YAKLAŞIM”
Ali Babacan, Türkiye’de yaşayan geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünün mümkün olup olmadığına dair, “Herkesin vatanı, kendi vatanının yeri ayrıdır. Bu sürecin gönüllü olması çok önemli. Dolayısıyla ben hep söylüyorum; siyaset yapmak insanlıktan çıkmak değil. Yani önce insani değerlerimize sahip çıkacağız. Ve maalesef bu Suriye'de olup bitenler de inşallah, ülkemizde biliyorsunuz, Suriye rejimine sempati besleyen bir sürü insan vardı. Siyasi çevreler de vardı. Suriyelilerle ilgili ırkçılık yapan bir sürü siyasiler vardı, çevreler vardı. Umarım ki bütün bunlar da bu kötü siyasetin bu meselelerle sona ermesini de beraberinde getirir. Benim bir ümidim var bakalım göreceğiz ama. Umudumuzu hep koruyacağız. Çünkü masum insanlar üzerinden, koruma altındaki insanlar üzerinden siyaset yapmak açıkçası basit ve kolaycı bir yaklaşım. Biz bunu hiçbir zaman yapmadık” açıklamasında bulundu.
“SORUNLARI KONUŞARAK ÇÖZME GAYRETİ ÖNEMLİ”
Ali Babacan, Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de başlattığı ve halen devam eden sürece dair sorulan soruyu, “Çatışma çözümü dediğimiz alandaki tecrübelerden de istifade ederek artık bu sorunu çözmek için büyük bir gayret gerekiyor, nihayete erdirmek gerekiyor. Ama bunun için de yine diplomasi önemli, siyasi diyalog önemli, sorunları konuşarak çözme gayreti önemli. Ama her zaman söylüyorum: Bir silahlı örgüt varsa ona karşı kuşkusuz sizin de silahlı gücünüz olacak. Bir silahlı mücadele enstrümanınız her zaman olacak. Ama yeterli mi? Değil. Gerekli ama yeterli değil” şeklinde yanıtladı.
“KÜÇÜCÜK ÇOCUKLAR KUMAR OYNAYABİLİYOR”
Ali Babacan, Türkiye’de oynatılan ‘yasal kumara’ dair de konuştu. Devletin kendi eliyle kumarı gizlice serbest bıraktığını yineleyen Babacan, “1990’larda Türkiye'de kumarhaneler kapatıldı değil mi? Niçin kapatıldı? Bugün Ankara'da bir kumarhane açmaya çalışsanız izin alabilir misiniz? Alamazsınız. İstanbul'da açabilir misiniz? Açamazsınız. Peki Ankara’da, İstanbul'da kumarhane açmaya izin alamazken herkesin cebine bir kumar makinesini bu hükûmet nasıl koydu? Yani bunu sormak lazım. Herkesin cebinde şimdi. Küçücük çocuklar kumar oynayabiliyor. Eğer kumar 1990'larda aile facialarına sebep olduğu için, kötü bir alışkanlık olduğu için, özellikle küçükleri gençleri korumak için yasaklandıysa neden sonra getirip niye bunu serbest bırakıyorsunuz?” dedi.
Siyaset, 13 Aralık 2024 01:19
Yorumlar (0)