Rezilliğe bak ki  “Dünyada ‘Çocuk Bayramı’ olan tek ülke olan Türkiye’de her gün çocuklara tecavüz olaylarıyla çalkalanıyor.

Varan 1= Yıl 2016 AKP'ye yakınlığı ile bilinenKaraman'daENSAR Vakfı'nın yurtlarında 45 erkek öğrenciye tecavüz iddiası, zamanın Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" demişti.

Varan 2= 10 Şubat'ta Yüreğir ilçesi Güzelevler Mahallesi meydana gelen olayda 4 yaşındaki kıza tecavüz etmek isteyen, Sedat K. (20), fark eden vatandaşlar tarafından linç edilmek istendi.

Varan 3=Antalya’da yaşadıkları apartmanın kapıcısı, küçük kıza cinsel istismarda bulundu.

Adli Tıp “Çok net fiili livata var” diyor. Her türlü rapor mevcut,  Psikiyatrist raporları da var.

Varan 4=Afyonkarahisar’da, karın ağrısı şikâyetiyle götürüldüğü hastanede 2.5 aylık hamile olduğu belirlenen ortaokul öğrencisi K.U.'ya (11) mahkeme kararıyla kürtaj uygulandıktan sonra, cenine DNA testi yapıldı..

Varan 4= İzmir'in Dikili İlçesi'nde Süleymancılara ait özel bir yurtta 9 çocuğa tecavüz eden din dersi görevlisi: Ömer Faruk E. suçlamaları kabul ederek  “Çocukların rızası vardı” demiş.

Varan 5=  Ağrı’daki İmam Buhari Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda hocalık yapan 17 yaşındaki Y.K.’nin 9 yaşındaki kurs öğrencisi U. P.’ye tecavüz etmesini, aynı yurtta görevli Mehmet Arslan’ın, savcılığa ihbarı ortaya çıkardı.

Evet, saymakla bitmez.

Ben erkekliğimden utanıyorum.

İçim paramparça.

O çocuklar çok ağır travma yaşıyor.

”Bazen içine kapanık, bazen agresif, bazen de hıçkırarak ağlamalı.Bir de ne zaman o iğrenç adama benzeyen birini görseler, çığlık çığlığa ağlamaya başlıyor” Tecavüze uğramış bir kız çocuğu annesinin sözleri bunlar.

Tutturmuşlar kimyasal hadım.

Geçin bunları beyler, paşalar.

Portekiz, Polonya, İngiltere, Moldovya, Estonya ve Makedonya’da çocuk tacizi olaylarında kimyasal hadım cezası uygulanıyor. 

Değişen bir şey yok.
Türkiye’de en son idam cezası Abdullah Öcalan’a verilen idam cezası, AB 3’üncü uyum paketi ile 2004 yılında tümüyle kaldırdı.

Bırakın hadımı beyler.

Bir kereden bir şey olmaz. Asın gitsin.

%%%%%%%%%%%%

Son zamanlarda gerek televizyon kanallarında gerek basın yolu ile halkımıza bir takım bakliyatlarına KANSER yaptığı konusunda bazı otoriteler yorum yapınca, halkımızın bu konuda kafası da iyice karıştı.

Marmara Bölgesinde bakliyat konusunda Marka olmuş bir Kocaelili  birfirma var “Dokuzlar”  Sahibi Halil Dokuzlar bu yüzden açıklama yapmak zorunda kaldı.

İşte virgülüne dokunmadan o açıklama:

“Bakliyat insan sağlığı açısından en sağlıklı yiyeceklerdendir. Ülkemiz nüfusunun artış göstermesi nedeni ile Bakliyat üretimi tüketimimizi karşılayamıyoruz. Bu nedenle bazı bakliyat ürünlerinde ithalata gerek duyulmaktadır. Bakliyat ithalatı yapılan ülkelerde ki ürünler TÜRK MUTFAĞI VE DAMAK TADIMIZA cevap vermektedir. Ülkemizin tüm denetim ve kontrol mekanizmaları son derece titiz bir şekilde çalışmaktadır. Bu oluşturulan olgu insanları donuk gıdaya sevk ettiği gibi milli ve yöresel yemek kültürümüz de kaybedilmek istenmektedir. Tüketicilerimizin şunu bilmesi gereklidir. İthalat yolu ile tüketime cevap verilmez ise iç piyasada ürün fiyatlarında fahiş fiyatları görmek son derece kaçınılmaz olacağı gibi, başka bir tekelin önü açılacaktır. Lütfen devletimizin denetleme ve kontrol mekanizmalarına güvenin.... Sağlıklı yarınlar için BAKLİYAT....”

İnşallah bu bakliyatlar sağlıklıdır. Yoksa halkın eli ensenizdedir, bilesiniz istedim.