banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Birbiriyle hesabı olanlar bu hesabını seçimler sonrasına saklayacak.

Az bir şey adamlık yapanlar ise kesin ihraç istemiyle disipline verilecek.

Teşkilatlardaki sıra henüz savılmazken ve sesini yükseltenlerin başına gelenler hayretle izlenirken bu kez aynı ibretlik tutumlar konuşan milletvekillerine kadar uzandı.

Milletin kendisine verdiği yetkiyi yine milletin lehine kullanmaya gayret eden, emme basma tulumba görevi değil de ülke sorunlarına duyarlılığıyla bu yetkiyi en mükemmel şekilde kullanmaya çalışan Ak Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal’ da disipline verildi ve aynı benim yaptığım gibi yaparak, sonucu falan beklemeden bastı istifayı.

Onurlu, şahsiyetli, inandığı değerler üzerinden siyaset yapanların yapması gerektiği gibi yaptı.

Böylesine kirletilen, idealden uzaklaştırılan siyaset mekanizmasına kalmayan güvenin en önemli sebebi olan susturulma eylemlerine o kadar sık rastlıyoruz ki bu günlerde,

insanın isyan edesi geliyor.

Kimdi İdris Bal?

İdris Bal, gündemdeki tüm konularla alakalı kendi bakış açılarını, fikirlerini kimseden çekinmeden entelektüel tavrıyla ortaya koyan, cesur demeçleriyle dikkat çeken ve en önemlisi de lider sultasıyla yönetilme, hakarete uğrama pasifliğiyle hareket etmeyen bir milletvekiliydi.

Tüm önemli konularda raporlar hazırlamış ve başbakana sunmuştur.

En son biletinin kesilme sebebi de dershanelerin kapatılma konusuyla alakalı yaptığı konuşma ve tespitleridir.

Disipline verilmeyi içine sindiremeyerek istifa eden İdris Bal’ın istifasından hemen sonra partili vekillere ve bakanlara yönelik yaptığı şu konuşma ve çağrı çok anlamlıdır;

İçerideki düşünce, düşünce değildir. Açıklanmayan bir düşünce değildir.

Düşünceyi mertçe, dik durarak açıklamak gerekir. Korkmamak lazım.

Doğruyu söylemenin her zaman bir bedeli var.

Eğer siz bu bedelleri ödemeye razı olursanız, unutmayın belki belirli bir dönem üzülürsünüz ama daha sonra milleti arkanızda görürsünüz.

O anlamda ben hepimizin bir anlamda demokrasi testi içinde olduğumuzu düşünüyorum.

‘Ya şimdi, ya hiç diyorum.’ Demokratsak demokratlığımızı göstereceğiz.”

Burada vermiş olduğu mesajlar parti içinde sus-pus olan vekil ve bakanlaradır.

Birde Kütahya’ ya gidişinde vatandaşa verdiği mesajlar vardır ve o da çok çok anlamlıdır.

İki bin araçlık bir konvoyla karşılanan Bal, şunları söylüyor: “Güzel bir durum, kendinize güvenmiyorsunuz, yalnızsınız gibi ithamlar karşında vatandaş ‘kendinize güveniniz siz dik durduğunuz sürece yanımızda olduğunuz sürece, bizim sesimiz soluğumuz olduğunuz sürece, biz sizi yalnız bırakmayacağız’ mesajı veriyor.

‘Dik durun’ mesajı’ veriyor. Anadolu insanı diğergamdır, civanmerttir, delikanlıdır ve delikanlı olunmasını ister ki gönderdiği vekillerin hak ve hakikatin yanında yer almasını ister. Halkın sesi, soluğu, olmasını ister. Bizde elimizden geldiği kadar böyle olmaya çalıştık. Dik durmaya çalıştık, delikanlı olmaya çalıştık. Hangi partide olduğumuz önemli değildir. Önemli olan halkın sesi olmaktır, hakkın sesi olmaktır. Haklının yanında olmaktır düşüncesiyle hareket ettik. Karşılığında partimizden bir cezalandırma görüyoruz, bir dışlama görüyoruz.

Ama halk diyor ki “Hiç önemli değil, parti sizi cezalandırsın, dışlasın, bizi sizi bağrımıza basıyoruz” diyor. Ve bunu da binlerle ifade edebileceğimiz konvoyla yapıyor. Kısacası vatandaşımıza güvenmek lazımdır. Vatandaşın sesi soluğu olmak lazımdır. Bunu yaparsanız bu kadirşinas millet sizi yalnız bırakmayacaktır. Görüyorum ki yalnız bırakmıyor.”

Bu cümlelerin arasına sıkıştırılan o kadar önemli mesajlar vardır ki, onları anlamak için bazı gözlükleri çıkarıp hak gözlüğünü takmak lazımdır lakin o gözlükten kaç kişi de vardır onu bilemem.

Aynı haksızlıklara uğrayanlar için müthiş bir örnektir İdris Bal ancak aynı zamanda haksızlık karşısında susmaması gerekenlere aba altından gösterilen iyi de bir değnektir.

Bu saatten sonra kaç milletvekili konuşabilir bu partide?

Küfür yemekten korkanların bir de partiden ihraç edilme gibi endişeyle kendisini seçen bu ülke insanına vekillik görevini yapmasını kim bekleyebilir?

Zaten sancılı bir sürece giren Ak Parti bu tür disiplin-ihraç meseleleriyle iyice gözden düşüyor ve halktan süratle uzaklaşıyor.

Adaletçiler mi kalkınmacılar mı sorularının cevapları henüz bulunamazken tasfiye edilenlerin kimliklerine bakınca partinin nereye götürülmek istendiği rahatça görülüyor.

Herkes farkında ki; olan hep o belli gruba oluyor ve diğerlerinin rahatı çok yerinde.

Onları tasfiye edenlere bu cesareti kim ve neden veriyor acaba?

Herkes biliyor ki; Bu tür disiplin ve ihraç eylemlerini sevk ve idare edenlerin içerde sinsice oluşturdukları sisteme kayıtsız şartsız tabi olanlar sürekli yağlı-kaymaklı börekten istifade etmekteler.

Bu mutlu azınlıkların konuşmasını beklemek ahmaklık olur zaten ancak kalkınmacılar karşısında adaleti savunanların neden sustuğunu anlamak da bir o kadar zor.

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” derken kendisine şeytanlığı yakıştırmayanlar adaleti savunan kardeşlerini bir müddet sonra yerin dibine sokacak, ötekileştirecek duruma gelebiliyorlarsa içerde kurulan sistemin çok iyi işlediği ve kazananların hep onlar olacağı da aşikardır.

İşte ülke çapında İdris Bal bunun son örneği.

Yerelde de Gökhan Ayyıldız.

Birinin bileti Ankara’ dan…

Diğerinin Kocaeli’ den…

Fark ne?

Biletçinin isim değişikliği…

Kafa aynı kafa!

İşin en garip tarafı da ne biliyor musunuz?

Bütün olan biteni anlayamayacak beyinsizler, donunu çekmekten aciz şahsiyetler en sonunda sana ihanet elbisesini giydirmeye çalışıyorlar.

Kendi belediye başkanlarının karşısına aday adayı olarak çıkan kişileri savcılığa verdiğini unutarak yapıyorlar bunu.

Kalın sağlıcakla…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.