Tam 5 gün komisyonla birlikte harıl harıl çalışacak bir tane isim dahi açıklamadan hoooppp yurt dışı temaslarına.
İsimler belli beyler, belli..!
Dibine kadar belli de, şu 5 günlük yurt dışı temasları süresince bu belirlenen isimlerle alakalı ince çalışmalar yaptırılıyor.
Başbakan verdi listeyi çalışma grubuna, tüm isimlerin ince detay çalışmalarının yapılması için süreyi de tanıdı ve bastı gitti.
Şimdi harıl harıl çalışılıyor.
İstihbaratından tutunda Sayıştay’ına kadar bütün kurumlar incik-cincik ediliyor kesin rapor için.
Ak Parti’nin son rüşvet ve yolsuzluk skandalından sonra bir şok daha yaşamaya tahammülü yok.
Eğer belirlediği adaylarla alakalı bir bomba daha patlarsa bu partinin sonu olur.
Başbakan bunu çok iyi biliyor ve belirlediği isimler üzerinde çok çok ince detay çalışması yaptırıyor.
Ha, tamamında başarılı olur mu? Onu bilemem ancak en aza indirmek için büyük gayret sarf ediyor.
Bir kere Kocaeli için büyük sıkıntı yaşıyor… Onu çok iyi biliyorum.
Derince, Kartepe, Kandıra, Gebze Belediye Başkanları ile alakalı savcılığa kadar intikal etmiş bir sürü yazılan çizilenleri oldu.
Ne kadarını ciddiye alır, kararını hangi nispette etkiler, ucu açık…
Buralarda yeni aday açıklayacaksa eğer bunların tüm şeceresinin bilinmesi gerekir.
Geri vitesinin arızalı olduğu bilinen Sayın Başbakanın eski başkanlara rağbeti de olmaz.
Mesela Derince’ de yeni aday belirleyeyim derken eski başkan Haydar Bulut’ u yeniden aday gösterirse (ki gösterecek bence) kızılca kıyamet kopar burada.
Aday gösterildiği takdirde istifa ettiği GOSB’ tan halen danışmanlık adı altında 8-10 bin TL maaş almaya devam eden Haydar Bulut’ a vatandaşın söyleyecek çok sözü olacaktır ve bakalım bu maaştan Başbakan’ın haberi var mıdır, eğer yoksa olacak mıdır?
Hele hele Milletvekilleri, Büyükşehir belediye başkanı, il başkanları, teşkilatlar ve meclis üyeleriyle yaşadığı olumsuzluklarla, partisinin bayramlaşmalarına bile katılmadığıyla alakalı Başbakana bilgi verilmediyse bir de üstüne üstlük kendisi iyi refere edildiyse bak sen işe…
Mecliste yaptığı kavgalardan tutunda Büyükşehir’le, il başkanlarıyla yaşadığı kavgalara kadar ne kadar gazete haberleri ve meclis tutanakları varsa bir bir önlerine çıkacak demektir.
Parti hafızası denen şey böyle zamanlarda gereklidir zaten.
Her şeyin unutulduğunu, aradan geçen zamanda birilerinin parlatılıp-cilalanarak kamufle edileceğini umanlar böyle zamanlarda genelde sükût-i hayale uğrarlar.
Her ne kadar o birileri partiyi bölüp parçalayıp hafıza bırakmadığını zannetse de hafızası kuvvetli olanlar devreye girerler ve gerçeklerin hatırlanmasını sağlarlar ve o zaman ne olur? Unutulup aradan birilerini kaydıracağını zannedenler yer zılgıtı başbakandan otururlar aşağıya.
Hatta bundan sonraki siyasi hayatıyla alakalı da haklarında gayet iyi şeyler düşünülür!
Başbakan’ın ne kadar unutmaz ve hesap sorucu olduğunu herkes çok iyi bilir.
Kılı kırk yardığı bir dönemde asla hata affetmez.
Bir yerlerine güvenenler varsa buyursun karar verirken veya kararını Başbakana sunarken her şeyin unutulduğuna güvenerek veya varsayarak koysun iradesini.
Hem mevcutlarla alakalı hem de geçmişte zıpır davranan ama şimdi koyun postuna bürünen tilkilerle alakalı versin referansı.
Neyse bu konuda fazla üstlerine gitmeyelim de hata yapmalarını bekleyelim…
Ne de olsa ayrı safta yer tutuyoruz şu anda…
Ben açık açık Halit Altuntaş’ ı destekliyorum.
Karşısına çıkacak adamında hakkında çok şey konuşulacak adam olmasını isterim elbet.
Hele çok iyi tanıdığım, hakkında konuşacak çok lafımın olacağı biri olursa ali-yül ala olur.
Aziz, Haydar, Kemal bunların başında gelir…
Tabii bunları söylerken hiçbir dayanağımın olmadığı, delillendirip ispatlayamayacağım en ufak bir söz etmeyeceğimi de herkes bilir.
Öyle kuru kuruya, çamur at izi kalsın, iftira, yalan-dolanla işimiz olmaz.
Çıkarız sunarız vatandaşa, onlar da verir cevabını.
Ne de olsa artık siyaset yapmıyoruz.
Doğruları belgelendirip halka sunmak görevimiz.
Kamu görevi yapıyoruz artık!
Bir farkımız da olsun Derince adına…
Az şeyler yapılmadı, az şeyler görmedik…
Çok kişiyle çok yanlış işleri için kavga ettik…
Ne oldu sonunda?
10. köyde ikamet etmekteyiz…
Efendim sizleri de bekleriz.
Yüreği yeten varsa buyursun gelsin…
Yüreği yetmeyenlerin zaten gidip-geldiği yerler belli.
Hem ne demişler?
”Bir yerde herkes birbirine benziyorsa, orada kimse yok demektir.”
Burada kimse birbirine benzemiyor…
Onun için çok kalabalığız…
Kalın sağlıcakla.