“Ben demiştim” demeyeceğim lakin siyasi öngörü denilen şeyin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ispatlamış olduk.
15 gün önce Facebook’tan paylaştığımda kızılca kıyamet kopmuştu ve hatta bunu kasıtlı yaptığım bile söylenmişti.
Başbakan isimleri belirlemişti ve yurtdışına öyle gitmişti.
Aradan geçen süre içerisinde adayların soruşturmaları uzamıştı ve bende dâhil herkes adayların açıklanmamasının sinirleri bozduğunu ve olağanüstü bir durum olduğunun farkına varmıştı.
Şimdi Ak Parti adaylarını açıkladı.
Açıkladı açıklamasına ancak başbakan öyle bir değişim rüzgârı estirdi ki bu rüzgâr bu partiyi hasta edip yatağa düşürecek cinsten oldu.
6 ilçe belediye başkanı neden değişti?
3 ilçe başkanından bir tanesi dahi neden aday gösterilmedi?
Cemaat bağlantısı olduğuna inanılanlar nasıl aday gösterildi?
Haklarında savcılığa kadar intikal etmiş sorun olanlar neden yeniden aday yapıldılar?
Eskilere neden dönüş yapıldı?
Bu soruları cevaplayacak bir muhatap bulamazsınız çünkü herkes zevahiri kurtarmak için topa girmekten çekinecek ve hatta konuşmaya karar verirse bu değişimin ne kadar önemli olduğunu, adayların güçlerine güç kattığını belirtecek cümleler sarf edecek.
Kazın ayağı öyle değil tabii ki.
Dilovası’nda mevcut belediye başkanı da ilçe başkanı da pist dışına itildi ve bu tam bir harakiri.
Gebze negatif anlamda en dikkat çekici isim.
Hakkında kaset ve dosya dolandırmak iddiasıyla aday adaylarını savcılığa veren bir şahsiyete kim destek verecek, kim yanında yer alacak merak ediyorum bir de üstüne üstlük bu kaset ve dosyalar basının da eline geçmiş durumdayken.
Kandıra tam bir şok.
Cengiz Kan A dan Z ye teşkilatı elinde tutan adam ve istediği takdirde ters çalışma yaparak seçimi rahatlıkla kaybettirebilir orada ve üstüne üstlük ilçe başkanı tam bir Cengiz Kaan dostu.
Karamürsel’ e şaşırmadım ama eski bir Demokrat partili olan ilçe başkanı Ahmet Türker bu dışlanmayı asla içine sindiremeyecek ve Yıldırım’ a karşı mutlaka ters çalışacaktır.
İzmit’ te ne olacağı belliydi zaten ve cemaat bağlantı takıntısı dışında fazla teferruata gerek yok.
Başiskele’ de Civelek tam şapa oturdu çünkü Hüseyin Ayaz’ın ayağını kaydırmak için göstermedik aday, yapmadık manevra bırakmamıştı ancak sonuç diğer partilerin dahi kazanma ümidinin olmadığı Ayaz’ın lehine ve Civelek’ in aleyhine gelişti.
Gölcük ve Darıca’da da beklenen oldu ancak Çayırova’da sürpriz yaşandı.
Şevki Demirci’nin hangi bağlantılarla ipi göğüslediğini az çok tahmin ediyorum lakin bunu şimdilik dillendirmeyeceğim.
Bir müddet sonra konuşulmaya başlanır zaten ancak risk var mı derseniz; evet, burada teşkilatın sindirim sorunu sebebiyle her an her şey olabilir derim.
Körfez en büyük depremin yaşandığı ilçe oldu. 2 dönem başkanlık yapan ve hem Ankara hem de İl düzeyinde sevilip itibar edilen Yunus Pehlivan ile 3 dönem ilçe başkanlığı yapmış olan Engin Koyun bir çırpıda devre dışı bırakıldı ve yerine Yarpaş Genel Müdürlüğü yapmış ve mevcut meclis üyelerinden olan İsmail Baran seçildi.
Bunun teşkilat tarafından da Engin Koyun tarafından da Yunus Pehlivan tarafından da baksanız kabul edebilir bir tarafı olamaz. Körfez’ in dinamikleriyle bu denli radikal oynarsanız çuvallarsınız.
Kimi çalıştıracaksınız kimle sokağa ineceksiniz burada tam bir muamma çünkü görüştüğüm herkes şok olmuş ve lisanları bozulacak kadar dumura uğramış durumdalar.
Kartepe’de Şükrü başkanın fanatiklerini kim tutacak acaba? Tepkisi ne olacak?
Ak Parti bu listeyle Kocaeli’ de tam bir hezimete hazırlamış durumda kendisini.
6-7 ilçede teşkilatlar şaşkın, sinirli, sitemli ve çil yavrusu gibi dağılmaya çok müsait halde ve bu kadar kısa süre içerisinde Civelek gibi bir adamla bunları derleyip toparlamak mümkün değil.
Meclis üyeleriyle alakalı artçı depremleri de düşünürseniz daha enkazın altındaki cesetleri toplayamadan yeni çökmelerle bir o kadar daha enkaz altı faaliyetlerde bulunmanız gerekecek.
Elinizde ne bu kadar iş makinesi ne de gönüllü olmadığına göre asrın felaketine çok yakınsınız demektir.
Bu felaketin en büyüğü nerede derseniz size direk Derince derim.
Ak Parti teşkilat binasını seçildikten sonra tanımayan, teşkilat da kim oluyormuş? diyebilecek kadar kendi başına buyruk olan, Büyükşehir başkanına gider yapacak kadar ukalalaşabilen, il başkanlarının hiç birisini takmayan, milletvekili seçimlerinde vekiller ile dolaşmaya tenezzül etmeyen, vatandaşı gözleri yaşlı halde belediye binasından kovan, çınarlı grubundan başkasıyla muhatap bile olmayan bir Haydar Bulut’u tüm bu olumsuzluklarına rağmen yeniden aday gösterdiyse bu tuzun koktuğunun tam bir göstergesidir.
5 yıl boyunca teşkilatın kapısından girmeyen eski meclis üyelerinden 1 kişi dahi meclis üyesi aday adayı müracaatında bulunmamıştı ve ben “göreceksiniz Haydar Bulut aday olunca malum grup yine müracaat edecek ve sıralamayı onlar kapacak” diye iddia da bulunmuştum ve yine bu iddiamı tekrarlıyorum; Bu adam kendi ekibini kurar, teşkilata tekmeyi vurur.
Seçilme ihtimali olmayan Haydar Bulut’ u başbakana diretenlerin başında Mahmut Civelek ve Fikri Işık gelmektedir ve bu seçimin vebali onların başı üzerlerine olacaktır.
Çünkü 1 dönem başkanlık yapıp da bu kadar insanları üzebilen bir şahsiyetin vatandaşta karşılığının olmadığının bilinmesi için kâhin olmak gerekmez.
Bir kısım Trabzonlu seçmenin dışında kendisine direk destek verecek hiçbir hemşeri grubu olmamakla birlikte bizzat tarafıma “o seçilirse oy verirsek ……. olalım” gibi iddialı laflar eden insanlar ve hemşeri grupları oldu.
Hele hele doğu kökenli kardeşlerimiz kendi içlerinde gruplar oluşturarak bu seçimlerde sürekli aynı bölgeden aday belirlenmesine tepki olarak farklı çalışmalar yapacaklarını beyan etmekteler.
Ak Parti Derince’ de siyaset edemediğinden kitlelerden gelen talepleri de iyi yönetemedi ve aday seçimine iradesini koyamadı.
Kapasiteli bir ilçe teşkilatı ilçedeki sıkıntıları görür ve sonuç raporu hazırlayarak kiminle kazanırızdan önce kimle kaybederizi ortaya koyabilirdi.
Ama bunu da yapmadıkları gibi hiç olmazsa bu dönem farklı bir bölgeden aday göstererek şansımızı arttıralım da diyemediler.
Basiretsiz yönetimler suya sabuna dokunmaktan korkarlar ve gelene razı olurlar.
Sonuç ne olur peki? 10 kişiye teslim edersin partiyi… Seçimlerden sonra da korumaya çalıştığın ve emanet oturduğun yerden alaşağı ederler seni.
Siz asıl gümbürtüyü seyredin şimdi…
Bu ilçe teşkilatıyla bu seçimleri kazanamayacağını bilen Haydar Bulut kendi ekibini SKM’ ye sokmaya başlayacak, 5 yılda edindiği servetinin gücünü kullanarak baskı oluşturacak, kimsenin yaptığını beğenmeyecek, gider yapmaya, ukalalık yapmaya başlayacak ve sonunda teşkilatı iyice zıvanadan çıkaracak.
Hele hele Büyükşehir grup toplantısında ve bir sürü organizasyonda kendisini beğenmeyip gider yaptığı İbrahim Karaosmanoğlu ile sahada nasıl çalışacak, İbrahim başkan onunla çalışmayı içine sindirerek nasıl tahammül edecek çok merak ediyorum.
Bir de umarım aday gösterildiği bu günden sonra da istifa ettiği GOSB’ dan yönetim danışmanlığı adı altında aldığı 8-10 bin TL maaşı almaya devam etmez de bu tür kazançlarla alakalı hassas olan vatandaşların kendisine yönelteceği sorularına soru katmaz.
Çenesuyu Kaşık pompa tesislerinde yaşanan uygunsuz hadiseler, usulsüzlüğü ortaya çıkaran ama Haydar Bulut tarafından işten atılan mağdurlar, merkez camii inşaatına yapılan ve işleme girmeyen demir-çimento gibi insani (!) yardımlar, Çenesuyu dolum tesislerine alınan makinelerin ve forkliftin alınış sürecindeki işlemler ve yine ruhsatsız Çenesuyu su kaptajları gibi birçok soruya hazır olan vatandaşın daha başka hafızasından silinmiş olan olayların tekrar hatırlanması Haydar Bulut’ u biraz yorar bu seçimlerde.
Çünkü Bulut dönemindeki her hesabın kalem kalem elinde olduğu çok ciddi bir muhalifi de var karşısında o da; Aziz Alemdar.
Aziz Alemdar kincidir ve bu işin peşini bırakmaz…
Bir gram sevmez kendisini… Açık açık yapmaz ama Haydar Bulut’ un işini bitirmek için ne gerekiyorsa onu yapar.
Tüm bilgileri verir gereken yerlere… Kendisine aba altından dosya değneği gösterilmezse tabii..!
Derince karışık beyler… Çok karışık… Şimdiden böyle karışıksa varın 15 gün sonrasını siz düşünün.
5 yıl zulüm gören belediye çalışanı gayet mutlu Aziz gibi bir adamdan kurtulmaktan ama huy açısından gelen gideni aratacağından destek vereceklerini hiç mi hiç sanmıyorum ve daha da önemlisi vatandaş Ak Parti’nin yaşadığı Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk skandalından sonra yargıyla, emniyet teşkilatıyla ve diğer kurumlarla bu kadar oynamasından sonra 12 belediye başkanının 6 tanesiyle oynamasının da bir sebebi olduğunu çok iyi biliyor.
Daha konuşacak çok konumuz var lakin malumunuz uzun sürünce sıkar diye kesmek zorundayız.
Biraz daha havayı koklayalım ve değişim rüzgârının kimleri yatağa düşürdüğünü bir görelim daha çok dertleşiriz.
Şimdilik kalın sağlıcakla…