Kimin ne kadar ederi olduğunu, önümüzdeki süreçte kimler hakkında neler düşünmemiz gerektiğini, adamlılığının boyutunu, geçmişin derinliklerinde kaybolup kaybolmadığını, kimden medet beklediklerini öğrenmeye çalışıyoruz.
Kimler kimler düşüyor…
Gençler ön sırada…
İş-aş bekleyen, belediyeden kiraladığı işyerini korumaya çalışan, partinin şemsiyesi altında gölgelenmeye çalışan, babasının yeri değişmesin diye uğraşan tıfıllar başlıyor her gün duymaktan gına geldiğimiz hafif-basit cümlelerle serenat çekmeye.
Kimse mutlu olduğumu sanmasın ama Ak Parti Derince’de dökülmeye başladı ve bunun moral bozukluğu herkesi muazzam derecede etkiledi.
İstifalar üst üste gelmeye başlayınca iyice ne yapacaklarını şaşırdılar.
Mevcut meclis üyesi Mustafa Akdeniz, Karslı seçmenler üzerinde büyük etkisi olan meclis üyesi aday adayı Yasin Özecik, Reyhan Doğan Vedat Akbulut hem aday adaylığından hem de partide istifa ettiler.
Kadın ve Gençlik Kolları toplu istifa ediyordu, yalvar-yakar ikna ettiler.
Bu daha başlangıç gibi geliyor bana.
Ayın 15’in den sonra daha da artar ve üyelere de sıçrar çünkü Civelek’ in ataması olan Haydar Derince’de kesinlikle tutmaz.
2004 seçimleri öncesinde yapılan tüm anketlerde diğer aday adayları karşısında Haydar üçüncü sıradaydı ama Nihat Ergün tuttu kendisini aday çıkardı.
Bu seçimlerde de ne temayülden ne de anketlerden çıkmamasına rağmen yine aday gösterildi ve bu seferde Civelek tarafından.
Sevilmiyor anlayacağınız.
Peki, ne olacak?
Nasıl ki 2004 yılında oyları 10 bin aşağı çekip seçimlere son 1 ay kala Ak Parti’ yi ikinci sıraya düşürdüyse bu seçimlerde de aynı sendromu partiye yaşatacak ve o günkü aktif siyasi çalışmalar yapılamayacağından bu seçimler kesinlikle kaybedilecek.
Bunun tek sorumlusu Civelek ve Fikri Işık olacaktır.
Bu seçimlerde meclis üyesi adaylarının tek seçici gücü Haydar olacaktır.
Teşkilatın sözünün dinlenmesi bir yana ağzını dahi açtırmazlar teşkilatlara.
Düşünsenize; Bazı aday adayı olacak meclis üyelerine “Sen aday olma, kontenjan dolu” cümleleri sarf ediliyor ve kendi adamlarıyla kuracağı malum olan meclis yapısıyla seçimlere giriliyor.
Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar.
Teşkilattaki bazı arkadaşlar da “Buyurun siz çalışın o zaman” diyeceklerdir ve çokta haklılardır.
Bu arada Aziz Alemdar’ın kankalarının tamamının budanmasının yanı sıra mevcut meclis üyelerinden 1 kişinin dahi listeye gireceğini sanmıyorum.
Aziz’ in neredeyse yalanmadık yerini bırakmayan, kendisini organize ederek türlü imkânlardan istifade edenleri de Haydar affetmez ve listeye koymaz zaten.
Mevcutlardan menfaat beklentisi olmayanlar da kendileri aday adayı olmadılar zaten.
Tabii son gün Fikri Işık ve Mahmut Civelek darbesine hazır olması lazım Haydar’ın.
Her ne kadar Aziz’ in kara kutusu olup da çok çok değerli, sosyal yönü muhteşem, kafası her şeye çalışan, Derince’nin gelişmesi için müthiş projeler üreterek belediyeyi ihya eden mevcut meclis üyelerinden bir-iki adamı listeye geçiriverirlerse hiç şaşırmasın.
“Ben yazmam kardeşim” deyip direnç gösterebileceğini sanmadığım bu bir-iki isimle alakalı Civelek ve Işık’ın vefa borçları vardır bu kardeşlerimize çünkü bizim sürecimizde istifa fırtınasının baş mimarlarıdır ve adam satma konusunda pek ustadırlar kendileri.
Şimdi biraz toparlarsak ve seçimlerden sonrası düşüncelerimize gelirsek, bir iki kelam daha etmemiz gerekir.
O’ da şudur; Ahmet Ark kesin gidici.
M.Ali Karaaslan ve Mahir Akyürek isimlerinden birisi kongreye girer.
Doğu kökenli ittifakçı arkadaşlarımız ise ayrı bir grup oluşturarak ilme ilme, nakış nakış işleyerek ikinci listeyi çıkarırlar ve tüm mahallerde iki veya üç listeli delege seçimleri yapılır.
Genel merkez bu sefer tek liste dayatmaz çünkü tek listeci Civelek seçimlerden sonra görevden alınır ve çok zevkli Derince kongresi yaşanır.
Herkes üzerine düşen görevi yapar (!) ve sonuç delegelerin istediği şekilde sonuçlanarak kendilerini Derince siyasetinin tek seçicileri olarak görenler poposuna tekmeyi yerler.
İşte burada yine pandomima kopar.
Nasıl ki biz 2004 yılında mevcut il başkanı Fikri Işık tarafından “Bu adamdan Adnan ile kurtulamayız, Derince’ yi seninle alırız” denilip sahaya sürüldüysek ve Fikri Işık-Necdet Eksen savaşında Haydar Bulut ile karşı karşıya bırakıldıysak yine tarih tekerrür eder.
Haydar Bulut kendi adayı lehine olmadık işler yaparak kongreyi almak ister.
Ve yenilince de başlar mevcut ilçe başkanı ve yönetimiyle kavga etmeye.
Tabii bu son olasılık eğer seçilirse, yani imkânsızın senaryosu.
Vel-hâsıl kelam herkes Derince’ yi hem bu seçimlerde hem de seçimlerden sonra başlayacak kongrelerde çok yakından takip etsin.
Güç ve erki elinden kaybetmek istemeyenlerle gücü ve erki eline almak isteyenler arasında geçecek önlenemez çekişmeler tüm teşkilatı iyice dağıtır ve ayrışımların finali olarak Derince siyaset tarihine altın (!) harflerle yazılır.
Karışmam ama isterim ki; Dağıtılan eski fedakâr arkadaşlar eğer yine Ak Parti çatısı altında siyaset yapmak istiyorlarsa duruma vaziyet koysunlar ve Civelek, Haydar ve Aziz’ in zulmettiği günleri unutmayarak önümüzdeki süreç için yeni pozisyonlarını alsınlar.
Bakmayın siz zevahiri kurtarmak için bindirme-takviye güçle yapılacak şov maksatlı aday tanıtım senaryolarına.
Oralara giden veya gidecek olanların en az yarısının dilinden olmasa da içinden kimlere sövüp-sayarak gittiğini baykuşlar bile bilir.
Derince Haydar’la bitti.
Bu seçimler Ak Parti gibi bir partiyle kazanılabilirdi ancak Haydar gibi bir adamla asla kazanılacak seçimler değildir.
Bu şahsın evvelindeki tutum ve davranışlarını unutmayan yüksek karakterli arkadaşların seçimler sonrasına çalışmalar yapması, tüm dikkatlerini o günlere vermesi kendileri için daha önemli olacaktır diyor minicik beyniyle bana laf yetiştirmeye çalışanları da oltaya yem olmamaya davet ediyorum.
Yok, ben devam ederim derse; “Ben atıyorum, gel takıl kardeşim” demekten ve ağzının payını anlayacağı dilden vermekten başka çarem kalmamıştır, biline…
Kalın sağlıcakla…