Diyor ki; İzmit ve Derince düştü, seçim gitti, gel bizi kurtar Bülent amca.
Bizim 7 milletvekilimiz ve hatta bakanımız bile var ama iş bitti... Yetmediler... Takviye ver…
2009 seçimlerinde Derince’ ye uğramayan Nihat Ergün partisinin bir teşkilatı olduğunu hatırlamış olacak ki buradan ayrılmaz oldu.
Yusuf devrede anlayacağınız.
Haydar da başladı "Bu seçimler kişilerin değil, istikrarın seçimi" demeye.
Ne oldu?
Kişiliğin para etmediğini anladın istikrar simidine mi sarıldın?
Ya kardeşim senin prim yapmayacağını biz söylememiş miydik zaten?
Yeni mi anladın?
Boşver gelmesini, sen istikrar varsa onu da bozarsın zaten.
Senden kurtulalım derken Aziz belasına uğradık, tam ondan kurtuluyoruz derken yine sen...
Şu Derince’nin bahtı hiç gülmeyecek mi Allah aşkına?
Ne kadar kavgacı, uyumsuz adam varsa hep bize mi denk gelecek?
Allah' tan seçilme şansın yokta rahatız.
Bu çile 5 sene daha çekilir miydi yoksa?
Eski kavgaların, uyumsuzlukların, havalı havalı konuşmaların, insanları tiye almaların yetmezmiş gibi birde GOSB' da edindiğin yeni tecrübelerinle (!)sen bize Azizi de mumla aratırdın Alimallah.
Hem istikrar nedir sence?
Ayakkabı kutuları, para kasaları, vakıf yardımları, 700 bin liralık kol saatleri mi?
İnlerine girmek, haşhaşiler, içi boş âlim, sahte peygamber, örgüt elemanları mıdır?
Ya da “Adli Tıp raporunu nerenize koyacaksınız mıdır?
Bu dil sana istikrarı hatırlatıyor değil mi?
Seversin bu dili sen… Yabancısı değilsin…
Sonra, hani yüzde 60 oy alacaktın?
Şimdi başladın “Bir oy bile lazım” diye yalvarmaya.
Anketleri görünce paçalar tutuştu tabii.
2004 yılını hatırladın… Hani şu gece yarısı benim işyerimde yaptığımız acil toplantıyı…
Ergün ile Işık’ tan yediğin fırçayı… “Bu oylar ne böyle, bir an önce kendine gel, seçim gitti”
SKM’ yi esir alan senin ekibini tasfiye etmeseydik, son 30 gün ayar çekmeseydik senin kaprislerin yüzünden gidecek seçimi hatırlattıysam kızma bana olur mu?
Şimdi de kişilere değil, istikrara oy verin ayakları…
Eğer Derince Civelek’ in ataması olan sana hala meylederse bu memlekette 1 gün bile kalınmaz zaten.
Beş yıl burnundan fitil fitil getirirsin milletin de teşkilatın da.
Aynı GOSB’ da sanayiciden getirdiğin gibi.
Nihat Ergün’ ün havasını kullanarak neler yaptığını okudukça “Bu kadarına da pes” dedirten işlerini.
Çıkıp özellikle Gebze gazetelerinin hakkında yazmış olduğu iddiaları cevaplamadıkça aklanamazsın.
Bu Derinceli’nin gerçekleri bilme hakkı var.
Eğer gerçekten temizsen 17 Nisan 2010 tarihli Çağdaş Kocaeli gazetesinde yer alan haberin doğruluğu veya yanlışlığıyla alakalı açıklama yapmalısın.
Tabii temizsen.
Çünkü iddiaya göre ortada 10 trilyon gibi bir para var.
Sana Derince’ yi ve özellikle Çenesuyu gibi para basan bir yeri bu millet emanet edecekse bunları bilmesi gerekiyor.
Kaşık tesislerinden işten attığın 4 tane masum arkadaşı neden işten attığını ve bunu yaparken kimleri korumak, hangi işleri sümen altı etmek istediğini ben de, o günün il başkanı Zeki Aygün’ de, o dört masum gençte ve o günün Çenesuyu Genel Müdürü de çok iyi bilmekte.
Şimdi buralar tekrar sana emanet edilecek öyle mi? Ve bizde “Yürü be Haydar, seni kim tutar” diyeceğiz.
Bu millet soruların, sorunların, iddiaların cevabını istiyor senden.
O her şeye rağmen Başbakan sevdası olarak gördükleri “Kimi koysan gider” diyen mantığıyla hareket eden teşkilatlara anlatman gerekmeyebilir ama millete anlatacaksın, anlatmalısın.
Gerçi her şey kılıfına uydurulur değil mi?
Zaten evraklar yakılmaya başlandı burada.
Hem de ne yakma…
Gören de o ateşte köfte partisi düzenlenecek sanır.
Neyse, Aziz meselesi başka mesele… O sonunda çözülecek.
Şimdi tekrar sana dönelim…
Merak ettiğim bir soruyla tamamlamak istiyorum konuyu.
Hani Camii ve Kent Meydan projesi vardı ya… Senin ihale edip başlattığın…
İşte oraya isimlerini senin çok iyi bildiğin yardımsever (!) hemşerilerimizden gelen tonlarca demir ve binlerce çimento vardı ya… İşte onları merak ediyorum.
Bu malzemeleri müteahhittin kullanması gerekiyorken vatandaş bağışladığına (!) göre bu para kimin cebine gitmiş oldu?
Bu bağışlar Belediyenin gelir envanterine girdi mi? Girmediyse ne oldu?
Cevaplamayacağını iyi biliyorum.
Sen ilgilenmezsin bu işlerle.
Kişilerle işin olmaz…
İstikrar önemlidir.
Kalın sağlıcakla.