Seçimlere 15-20 gün kala ilimizde en az 3 belediyeyi kaybedeceklerini düşünen AKP’lilerin oranı da azımsanmayacak düzeydeydi.
Siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir.
30 Mart'a 5 gün kala Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan gizli görüşmenin ses kayıtları Youtube düşünce AKP’liler kıyameti kopardı.
Vatan haini söylemleri de işe yaradı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vatan hainliği ile suçlanmış ve yayınlanan o ses kaydıyla ilgisi olduğu havası estirilerek seçimden sonra ifadesinin alınacağı öne sürülmüştü.
Seçim bitti, kimse bunun lafını bile etmedi.
Galiba bazılarının vatanseverlikleri seçimlere kadardı!
Hala o ses kaydını kimlerin sızdırdığı belli değil.
Paralel yapı diyerek cemaati suçladılar, fakat bu sözlerde lafta kaldı.
Elde somut bir delil yok, ama sallayan çok!
Zaten AKP’liler işi resmi belgeye dayandırmayı da pek sevmiyor!
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçtiği iddia edilen ‘Ses kaydını bir kere dinledim montaj olduğunu hissettim’ diyorlar.
Oysa teknik inceleme yaparak kasetin montaj olup olmadığını anlamak bir kaç saatlik işti.
Ama bu yolu tercih etmediler.
Sallayarak halkın kafasını karıştırmaya odaklandılar ve bunu da başardılar.
Başbakan Erdoğan’ın sesinin kısılması da halk üzerinde ‘Adamı ne hale düşürdüler’ algısına neden oldu ve AKP bu gibi etkenlerle seçimlerden zaferle çıktı.
Bu durum ‘Nasıl olsa her seferinde halk bizi seçiyor’ diye düşünen AKP’lileri havaya da soktu.
Bence bundan sonra çok daha dikkatli olmalılar.
Çünkü AKP düşüşe geçti.
Başbakan Erdoğan’ın seçim öncesi olduğu gibi şimdilerde de cemaate yüklenmesinin nedeni oydur.
İlk turda Cumhurbaşkanı seçilmek isteyen Tayyip Erdoğan eğer cemaat oylarının bir kısmını kendine çekemezse seçimi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Zira ikinci turda tüm AKP karşıtları diğer adaya kenetlenir.
Özellikle kırsal alanda kendi halinde yaşayan iş ve aş derdinde olan halkımızın büyük çoğunluğu bu planlardan bihaber.
Sık sık vurguladığım gibi bu ülkede, bu kentte, aslında hiçte öyle düşünmemelerine rağmen sırf AKP’lilere şirin gözükmek için yıkama yağlama haberlere imza atan gazetecilerin oranı yüksek.
İktidardan düştüklerinde ağza alınmayacak sözlerle AKP’ye yüklenecek kişilerde yine aynı gazeteciler olacaktır.
Yazın bunu bir kenara; aynen böyle olacak.
Tam bu noktada sözü Derince Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut’a getirmek istiyorum.
Koltuğa oturduğu ilk günlerde Kocaeli Milletvekili, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, makamında ziyaret ettiği Ali Haydar Bulut’u, ‘Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla’ yöntemiyle yeni dönemde daha da hoşgörülü olması konusunda nazikçe uyarmıştı.
Ali Haydar Bulut’u pek çok yönüyle takdir ederim, ama bu durum onu eleştirmeme de engel değildir.
Seçimlerde ‘Herkesin başkanı’ sloganıyla Derinceliler’den oy isteyen Bulut’un ayrım yaptığı kendisine oy vermediğini düşündüğü kişilere soğuk davrandığı, laf atanların yanından da bir bahaneyle hızla uzaklaştığı öne sürülüyor.
Belediye Başkanlığı ateşten gömlek gibidir.
Birkaç olumsuzluk bile eleştiri bombardımanını başlatır.
Bu bombardımanın etkisi giderek artar ve AKP’ye oy verenler bile burunlarından solumaya başlar.
Aziz Alemdar bunun sıkıntısını çok çekmişti.
Seçimlere 6 ay kala her gördüğü kişiye 32 dişini gösterecek şekilde gülümseyerek yaklaşmakta işe yaramamıştı.
Karşısındaki kişileri sözlerini kesmeden dikkatle dinleyenler sevilen siyasetçiler arasında yerlerini alır.
Sevgi bulaşıcıdır, lakin nefret daha da bulaşıcıdır.
Umarım Ali Haydar Bulut, Aziz Alemdar’ın düştüğü duruma düşmez.
Halk projeye de pek bakmaz, tatlı dil güleryüz ister.
Benden söylemesi.
Bir dip not;
Mehmet Eryürek birkaç gün önce köşesinde çocuk istismarlarını önlemek için ilimizdeki gazetecilere çağrıda bulundu.
Her şeyi devletten beklememek lazım; bu konuda vatandaşı bilinçlendirmek için başta gazeteciler ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri olmak üzere herkese görev düşüyor.
Aileleri uyarmak için teknik ekipteki arkadaşlara ‘Çocuklarımıza sahip çıkalım’ sloganıyla bir banner hazırlattım.
Tıklanacak her haberde karşınıza çıkacak bu görsel çalışma uzun süre Gerçek Kocaeli’de yayınlanacaktır.
Lütfen düşünerek daha dikkatli hareket edip çocuklarımızın hayatlarının kararmasına engel olalım.
Onları kurda kuşa yem etmeyelim.
Malum düşünüp taşınarak iş yapmak Allah'tan, acele etmek şeytandandır.
