Ancak herkes gibi ne işe yaradığını, afatlardan korunmak için onun altında güven içinde yaşadığımızı, yapan ustanın hünerine, kullanılan malzemenin muhteviyatına göre kalitesinin değişebileceği, kiminin yağmuru sızdırdığı kimininse üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen özelliğinden hiçbir şey kaybetmeyerek altındakilere güven içinde yaşama fırsatı verdiğini bilirim.
Bizim çatıyı 5 kere değiştik.
Üstünde iki kere gezinince başlıyor eğilip bükülmeye, içeri yağmur sızdırmaya.
Malum, kiremit kullanılmıyor bizim prefabrik yapılarda.
Tavanları boyamaktan gına geldik ve sonunda anladık ki usta da kullandığı malzeme de sorunlu.
Başka ustayla ve kaliteli markaya dönünce sorun çözüldü.
Şimdi güvendeyiz hamdolsun.
İyi bir fırtına yemezsek bizim çatı böyle gider ama çatısı yıllardır sağlam görünen bazı binaların artık su aldığı, içinde yaşayanların kendilerini pek güvende hissetmediklerine şahit oluyoruz son zamanlarda.
Israrla aynı usta aynı malzemeyle tadilat yapmaya çalışılan bu binaların altında yaşayanlar kafalarına şıp şıp damlayan sudan mı, her geçen gün açılan delikten mi? dert yansınlar yoksa yan binada yeni imar edilen ve sağlamlığı gözle görülen çatı hakkında fikir mi yürütseler?
Lafı o kadar eveleyip geveledik ki!
Sonunda geleceğimiz çatı adayına direk girme yerine neden bu kadar uzattık bilemiyorum.
Herhalde siyasetteki modadan bizde fazlasıyla etkileniyoruz.
Malum, birilerine had bildirmenin yöntemi değişti siyasette.
Ağzını kapa, yeter artık yaptığın gevezelik diyeceğine bin bir dereden su getirip endirekt atışlar yapılıyor artık.
Yıllardır aynı davanın adamı olarak birlikte cenk edenler arasında esen sert fırtınadan etkilenen çatılarda uçma tehlikesi, su alan kısımlarda ise çökme tehlikesi mevcut.
Kendi çatısının halinden mustarip olanlar tamire zaman ayırmak yerine yan komşunun çatısını eleştirmekten başka bir şey yapmıyorlar bu sıra.
Çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu ismi açıklandıktan sonra harıl harıl çalışmaya başlayan yan komşunun su alan daire sahipleri kendi deliklerini kapatmak yerine “Temelsiz çatı” diye Ekmeleddin beye yüklenmeleri esecek fırtınada çatılarının tamamen uçması endişesinden başka bir şey değil gibi görünüyor.
Çatılarının su almasına artık alışanlar hiç hesapta olmayan fırtınayla karşılaşınca biraz panik yaptılar gibi.
Ne ustadan böyle bir zanaat ne de malzemede bu kadar kalite ummayanlar kısa süre sonra tornistan yapıp “Biz mevcuttan memnunuz, aynı usta kardeşimle devam” derlerse hiç şaşırmamak lazım.
Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu çok güçlü ve Ak Parti seçmeninin hassasiyetlerine çok uygun bir çatı ustası buldular.
Ülke siyasetinde fazlaca alışık olmadığımız bu uyum ve birlikteliğin BBP ve DP’ de de karşılık bulması aday profilinin ne kadar güçlü olduğunun ayrıca kanıtı.
Yalova seçimlerinde adeta denenen iki turlu seçim sistemi önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde değişim isteyen vatandaşlarımıza yol haritası oldu.
Sistem çözüldü desek yeridir.
Sayın Başbakan aday olur ve seçim ikinci tura kalırsa PKK’ nın siyasi kanadı olan partinin adayını çekip doğu oylarını blok halinde kime yönlendireceği merak konusu.
Düğümü kimin çözeceğinin sıkça tartışıldığı bu günlerde bir sürü senaryo üretiliyor.
Basını takip edenler bu senaryolara zaten vakıf.
Biz o konulara değinmek yerine Ekmeleddin İhsanoğlu’ nun kısa sürede gönüllerdeki yerini bulmasının sebeplerine biraz bakalım.
Mesela, Ekmeleddin Bey kapıcısı İrfan Kara ile Hanife Coşkun'un nikâhına gidecek şahitlik yapacak kadar tevazu sahibi ve bizden biri.
Mesela Başbakan Erdoğan'ın "temelsiz çatı" sözüne karşılık yine Başbakanın sözüyle “Sayın Başbakan'ın çok güzel sözü var: “Her şey sandıklarda belli olacaktır, halk oyunu verecektir. Bu çok saygın bir yaklaşımdır” diye cevap verecek kadar seviyeli ve nezaket sahibi insan.
Kendisi 24 yıl boyunca İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğünü yürüten, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu’nun başkanlığını ve İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi müdürlüğü görevlerinde bulunan akademik kariyeri zirvede olan birisi.
2005′ten bu yana İslam Kalkınma Konferansı Örgütü'nün başkanlığını sürdürüyor ve örgütün seçimle göreve gelen ilk genel sekreteri ve ilk Türk genel sekreteri olma özelliğini taşıyor.
Yazmış olduğu kitapları, mükemmel Uluslararası ilişkileri var.
Kısaca; Saymakla bitmeyecek kadar önemli ve bir o kadar nezaket ve feraset sahibi bir şahsiyet.
Seçilmesi halinde stres yüklü havaya yeni bir soluk, ülkenin sıkıntılı sürecine ve tasdik makamı olarak görülen Cumhurbaşkanlığına yeni bir nefes olacaktır.
Havuz medyasının dışındaki tüm medyanın verdiği destek ve pozitif yönlerini öne çıkaran söylemleri önümüzdeki seçimlerin kıyasıya geçeceğini gösteriyor.
İnşallah vatandaşımızda yeni oluşan seçim bilinci hayırlı sonuçların alınmasına vesile olur diyor yerel siyasette Ak Parti gibi büyük bir partide olmadığı için medyamızın fazlaca üzerinde durmadığı bir konuyu sizlerle paylaşmak isterim.
BBP il Başkanı Serhat Duyar yerinde çıkışlarıyla, yerel konulardaki hassasiyetleriyle, efendi kişiliğiyle, ekip çalışmasına verdiği önemle kısa sürede kendisini Kocaeli siyasetine kabul ettirdi ve partisini en mükemmel şekilde temsil etti.
Bu özelliklerinin farkına varan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ de partinin en önemli karar mercii olan ve 50 kişiden oluşan MKYK’ ya kendisini alarak onurlandırdı.
Bir partinin MKYK’ sında bulunmak öyle sıradan bir iş değildir.
Kendisini kutluyorum.
Siyasette yetişmek, pişmek ve kısa sürede önemli görevler almak her baba yiğidin harcı değildir.
Serhat Duyar hedefleri olan, planlı-programlı çalışan, Kocaeli için söyleyecek sözü, ülke siyaseti için yeni düşünceleri olan bir şahsiyet.
Partisinin büyümesi, teşkilatçılıkta yeni bir ivme kazanması için genel merkez nezdinde bir sürü çalışmalara imza atacağını ve yaptığı çalışmaların ülke çapında etki yapacağını tahmin ediyorum.
Kocaeli siyaseti ve medyası bu genç ve idealist arkadaşımızı yakından takip etsin.
Bu arada yiğidin hakkını veren Sayın Destici’ yi de kutlamak gerekir.
Adam harcamanın moda olduğu Ak Parti’ ye nispet edercesine böylesine genç ve yetenekli bir şahsiyeti partinin kurmayları arasına alarak hak ettiği şansı verdiği için.
Serhat Duyar kısa sürede elde ettiği bu sıçramayı daha üst noktalara taşıyacak kadar kararlı biri.
Yolu açık olsun.
Biz kendisini yakından izlemeye devam edeceğiz.
Sözümüzü şöyle bağlayalım.
Kafasına su damlamaya alışmış vatandaş olarak “Sende kimsin?” diyeceğimize, yeni usta adayımızı biraz araştıralım.
Son aylarda gelişen olaylara bakarak bu ülkenin nereye götürülmek istendiğinin biraz farkına varalım.
Kim bu gidişe “DUR” diyebilecekse çatıya o ustayı çıkaralım.
Bu şiddetli fırtınanın çatıyı söküp koparmasına razı olursak; Bayrakları bayrak yapan milli ruhumuzu o denli unutmuş ve onu indirmeye şart etmiş namertlere o kadar fırsat vermiş oluruz.
Kanına dokunmayanlara yoktur sözüm.
Kalın sağlıcakla.
Dip Not: Borçlardan salya sümük ağlayan Haydar Bulut çeşitli temaslarda (!) bulunmak üzere İngiltere seyahatine gitti. Yakında aracını da değiştirirse hiç şaşırmayın. Parasızlık adama neler yaptırıyor değil mi?