banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Cumhurbaşkanlığı makamı dinlenme yeri olmayacak.

Köşk ne dediyseniz yapmadı mı?

Hangi işinize ayak bağı oldu da bu lafı ettiniz?

Cumhurbaşkanlığı makamını dinlenme kampı olarak mı kullandı da bu sözü kendisine reva gördünüz?

Her fırsatta Abdullah Güle’ e ince ince laf etmeyi ihmal etmeyen Başbakan adaylık konuşmasında da bu geleneğine devam etti ve bence çok ayıp etti.

Sayın Başbakan bunu ilk defa yapmıyor elbette.

Daha 1 hafta önce gönderdiği mesaj sebebiyle “Sözde bir seçim kazanmış bunun neticesinde de kendisine tebrikler gitmiştir. Böyle bir tebriğin bizce bir anlamı yoktur." sitemini çok gereksiz bir yerde, AB Büyükelçileri toplantısında yaptı.

Uzaya gönderilen Uydu programına davet edilmemesi tesadüf müydü?

Twitter'ın yasaklanması sonrasında da tweet atan Sayın Gül' e Başbakan'dan hemen mesaj gelmişti: Cumhurbaşkanı tweet atabilir, ben tweet atmaktan hoşlanmıyorum, benim yapacak daha çok işim var.

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Aynı kaderi paylaşan, “Kardeşim” denilen, Başbakanlığı Erdoğan’ a kendi elleriyle teslim eden ve Cumhurbaşkanlığı görevi kendisine adeta ikram edilen Sayın Abdullah Gül ile Sayın Başbakanın bu ilişkilerini bozan sebep nedir acaba?

Baş başa görüşme imkânı, meseleleri kendi aralarında çözecek fırsatları yokmuşçasına her fırsatta kendisine medya önünde gönderme yapılacak kadar ne yapmıştır Sayın Cumhurbaşkanı?

Hangi istedikleri kanun isteği geçmemiştir?

Hangi atama geri dönmüştür?

Birbirine müthiş değer veren bu iki insanın arasını bozan büyük bir sebep olmalı, ama ne?

Yerine konmak için adaylığın açıklandığı toplantıda dahi hiç gereği yokken kendisine ince mesajlar göndermenin mantığı nedir?

Daha farklı mesajlarda var konuşmanın satır aralarında.

 “Devletle milletini kucaklaştıran bir Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır.”

Devleti 12 yıldır siz yönetmiyor musunuz?

12 yıldır devletin direksiyonu sizin elinizde değil mi?

Eğer devlet ile millet daha kucaklaşmadıysa bunun suçu bizim değildir herhalde.

Neden çözemediniz o zaman?

Bu söz aynı zamanda Devlet ile Milletin henüz kucaklaşamadığı gerçeğinin dışa vurumu değil midir?

“Kamu kurumları çok daha verimli çalışacak” ne demektir?

Verimli çalışmayan Kamu kurumlarını hangi yeni yöntemle daha verimli çalıştıracaksınız?

Eğer böyle bir yöntem varsa neden beceremediniz veya sizin yetkinizi aşıyorsa bunu Cumhurbaşkanından neden talep etmediniz?

Talep ettiğinizde bir dirençle mi karşılaştınız?

Sizin kuracağınızı ilan ettiğiniz “erkler arası daha sağlıklı denge” Abdullah Bey döneminde neden kurulamadı?

Bunu engelleyen sebep neydi?

“Çözüm sürecini sekteye uğratmaya asla müsaade etmeyeceğim” demekle kimlere mesaj verildi?

“Paralel Devletle mücadeleye devam edeceğim” cümlesini tekrar etmek ne kadar kararlı olunduğunun tekraren ifade edilmesi midir yoksa “Bakın bu gücü de elime alayım, asıl siz o zaman görürsünüz” mesajı vermek midir?

Sayın Başbakanın baştan sona izlediğim Cumhurbaşkanlığı adaylık konuşmasından anladığım, kısa sürede edindiğin intiba, handikaplar, ince mesajlar ve kendime sorduğum sorularım bunlardır.

Aday olması ise zaten malumun ilanıdır.

Ters köşe bekleyenler ters köşe oldu.

Şimdilik 3 adaylı bir yarış görünüyor.

Fırsatlar açısından en şanslı aday ise Sayın Başbakan.

Devletin imkânlarını sonuna kadar kullanacak.

Bir kulvar önden başlamış olacak.

Sonucu ne olursa olsun konuşmadan bizim aklımızda Sayın Başbakanın kullandığı şu cümle kalacak;

“Vesayetler dönemi kapanacak.”

İşin sırrı burada işte…

Ülkemdeki var olan tüm sorunları Cumhurbaşkanını halkın seçmesi çözecek.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.