AKP'liler kendilerine muhalif olanları yok etmek için korku üzerinden siyaset üretmeyi ve uygulamayı alışkanlık haline getirdi.
İktidarın istediği gibi davranmayan yargı mensupları bile yandaş medya kullanılarak meslekten atılma süreci ile karşı karşıya bırakıldı.
AKP denilince korku iktidarı akla geliyor.
Yargı kararlarına karşı bile çok tahammülsüzler.
Kendilerini tek güç, tek doğru, tek seçenek gören bu anlayışa demokrat denilebilir mi?
65 yaş ve üzerindeki vatandaşların ulaşımdan ücretsiz yararlanmaları için bir düzenleme yaptılar.
İlimizdeki minibüsçüler bu duruma karşı çıktı.
‘Madem böyle bir karar alındı ulaşım bedelini de devlet karşılasın’ dediler.
İndirimli mazot, ya da vergide indirim istediler.
Bu istekleri umursamayan AKP’liler minibüsçüleri polislerle korkutmak içinde harekete geçti.
Polisler bir süredir çeşitli bahanelerle minibüsleri yolda durdurup ceza kesiyor.
Birkaç gün önce bu duruma isyan eden iki minibüsçü polisler tarafından tekme tokat dövüldü.
Vay sen misin 65 yaş ve üzerindeki vatandaşı taşımayan.
Asarım keserim havaları..
Minibüsçüler ne yapsın?
Bence birlik olup asla taviz vermeliler.
Ancak bu şekilde istediklerini alırlar.
Aksi halde herkesi korkutarak iktidarda kalmayı alışkanlık haline getirenler iyice şımarır.
Bugün muhabir arkadaşımız Filiz Sözer’in yanıma gelerek okuduğu bir fıkra beni çok güldürdü.
Güldürürken düşündüren o fıkrayı bir alt satırlardan itibaren buyurun sizde okuyun!
Ali 3. sınıfa giden zeki, afacan bir çocuktur.
Öğretmen bir gün sınıfta öğrencilerine siyaset konulu ödev verir .
Ali de babasına sorar siyaset nedir? diye.
Baba düşünür uygun yolla oğluna anlatır.
Bu evde parayı kim getirir? Ali sen babacım der.
Ben kapitalist rejimim o halde der baba.
Peki, parayı alıp bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan kim? diye sorar baba tekrar, Ali annem diye cevaplandırır.
O da hükümet olur bu durumda der baba.
Peki evin getir götür işini kim yapıyor? der baba.
Ali hizmetçi der.
O da işçi o halde der baba.
Bu durumda da kardeşin gelecek sen de halk oluyorsun o zaman.
Ali her şeyi not alır ve yatağına yatar.
Gece birtakım sesler duyarak uyanır.
Bakar ki kardeşinden kötü kokular geliyor annesini uyandırmak ister temizlemesi için fakat uyandıramaz annesini.
Salona gider hizmetçiyle babasını uygunsuz vaziyette gören Ali hemen odasına koşup akşam babasının anlattıklarını not ettiği kağıdı alır ve ekler; kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın?