Hal hatır sormak için bile olsa bırakın bir esnafın kapısını çalmayı, evine giden yol üzerinde yer alan kişilere bile selam vermesin.
Etrafta hep suratı beş karış dolaşsın.
Sadece gazeteciler fotoğraf çekerken 32 dişini göstersin.
CHP İl Başkanı Yalçın Kuşkan’dan bahsediyorum.
Haksızlık etmemek lazım; aylar önce Yalçın Kuşkan’la ilgili tenkit içerikli bir yazı kaleme almıştım.
O yazıdan sonra Kuşkan daha pozitif bir görüntü çizmeye başladı.
Belli ki eleştiriden ders çıkardı.
Fakat sadece gülerek bu işler yürümez.
Ağzın laf yapacak, daha da önemlisi halkla iç içe olacaksın, onlarla havadan sudan da olsa sohbet ederek kaynaşacaksın.
Bu özelikler ne yazık ki Kuşkan’da yok.
Ekibini sahaya sürmek ve gerekirse kapı kapı dolaşarak saha çalışması yaptırma hususunda da son derece yetersiz.
Evet, Yalçın Kuşkan dürüst ve iyi bir insan.
Fakat sadece bu iki önemli özellikle siyaset yapılmaz.
Hem dürüst olacaksın, hem de cesur olacaksın.
Halkı peşine takacaksın.
Aksi halde görev yaptığın partiye bir faydan olmaz.
Kendi halinde yaşayan, kendini şartlara uyarlayamayan, alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı kişilerde koltukları işgal etmemeli.
Derhal istifa etmelidir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu özelikle son aylarda hitabet konusunda kendisini çok geliştirdi.
Kılıçdaroğlu’nu dinleyen başka partilere mensup kişilerin bile ‘Bu adam doğru söylüyor’ dediklerine tanık oluyoruz.
Bu durum CHP adına sevindirici, ama sadece Kılıçdaroğlu’nun çabası yeterli değil örgütlerde Genel Başkanlarına ayak uydurmalı.
Yalçın Kuşkan ya şapkayı önüne koyup eksiklilerini gidermek için harekete geçmeli, ya da ‘siyaset bana göre değil’ diyerek kenara çekilmeli.
Kuşkan geçtiğimiz günlerde Kocaelili gazetecileri Ankara’ya götürerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşturdu.
Ama bu işi bile eline yüzüne bulaştırdı.
Davet edilen gazeteciler konusunda şaşırtıcı bir biçimde ayrım yaptı.
Özellikle internet gazetelerinde görev yapanları yok saydı.
Evet, kabul bu kentte önüne gelen internet sitesi kuruyor.
Elifi bilmeyen, bir tarafını silmeyen bazı tipler etrafta gazeteciyim diye çaka satıyor.
Bir il Başkanı iki kelimeyi bile bir araya getiremeyen gazeteci bozuntusu zavallılarla gerçek gazetecileri ayırt edebilmeli.
Merak ediyorum; komşularına bile selam vermeyen, başta esnaf olmak üzere vatandaşlarla işi olmayan Yalçın Kuşkan en iyi neyi beceriyor?
Bu sorunun cevabı; bir il başkanında olmaması gereken bu kadar olumsuzluğa rağmen koltuğunu korumayı becerdiği gerçeğidir.
Sakın yanlış anlaşılmasın; benim için Ankara’ya gidip gitmemek hiç ama hiç önemli değil.
Meslek hayatım boyunca defalarca TBMM'ye gidip grup toplantılarını takip eden, Genel Başkanlar ve Başbakanlarla görüşen biriyim.
Benim için hava hoş, CHP’de boş hayal kuran çok!
Bu kafayla aradan 100 yıl geçse bile iktidara gelemezler.
Umarım ben yanılırım, ama hiç ümidim yok.
