Tarihi zenginliğe sahip bir mahalledir Çukurbağ ve insanları da cana yakındır.
Fakat bu mahallede komşusuna bile selam vermeyenlerde var.
Bu isimlerden biri de CHP İl Başkanı Yalçın Kuşkan.
Daha öncede birkaç kez vurguladığım gibi sakın dedikodu ya da iftira zannetmeyin, bu duruma defalarca bizzat şahit oldum.
Özgür Kocaeli Gazetesi’nde çalıştığım yıllarda SHP İl Başkanı olarak görev yapan Yalçın Kuşkan ziyarete gelir, hiç kimseye laf atmadan doğruca İsmet ağabeyin (İsmet Çiğit) yanına giderdi.
Kendi kendime ‘Bu ne soğuk bir adam, insanların yanından selam vermeden gelip geçiyor’ derdim.
‘Belki kafası karışıktır, ya da bir problemi vardır’ diye düşündüğüm anlarda oldu.
Yıllar sonra Çukurbağ Mahallesi’ne taşınınca Yalçın Kuşkan’la alakalı kafamdaki soru işaretlerinin tamamını attım.
Kuşkan yolda bir kabahat işlemiş de kimsenin yüzüne bakamayan ürkek çocuklar gibi sürekli önüne bakarak yürüyor.
Komşularına bile selam vermeme hususunda Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş’le, Yalçın Kuşkan’ın birbirinden pek farkları yok.
Güneş’in ağzı, Kuşkan’a göre daha iyi laf yapıyor.
Fakat bu iki ismin kişisel özellikleri pek siyasete uygun değil.
Abarttığımı düşünmeyin; bırakın oy getirmeyi, tavır ve davranışlarıyla partilerine oy kaybettirirler.
Nitekim CHP’nin Kocaeli’de ki oyu artacağına her geçen gün daha da düşüyor.
Bu yapısıyla Yalçın Kuşkan milletvekili olsa ne olur?
Partisine, bu kente ne katar?
Hiç kendini yormaz; kışın sıcak, yazında klimalı ortamlarda zaman zaman basın toplantısı düzenler.
Kuşkan’dan daha fazlasını beklemeyin!
Yalçın Kuşkan’da cesarette yok.
Bu kentte birileri olumlu ya da olumsuz benimle ilgili yazı yazacak ve ben tepkisiz kalacağım.
Asla susmam; hele hak etmediğim halde bana çamur atan olursa benden çekeceği var demektir.
Allah’tan başka kimseden korkmam, cesaretle üzerine giderim.
Malum cesaretini kaybeden her şeyini kaybeder.
Yalçın Kuşkan’da, ‘İdris Bey çay söyleyin birazdan ziyaretinize geliyorum’ diyecek cesaret bile yok.
Susuyor, beni yolda görünce de renkten renge giriyor.
10 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce, bir yakınımın hastalığı nedeniyle telaşlı olduğum bir günde İl Başkanı Yalçın Kuşkan’ı İkizli Çeşme civarında arabasının içinde gördüm.
O da beni gördü, fakat hiç tepki vermedi.
Üst satırlarda da vurguladığım gibi Kuşkan’da cesarette yok.
Benim gazetecilik anlayışım sürekli b.k atmak üzerine kurulu değildir.
Eleştirirken yolda göstermek lazım!
Bence Yalçın Kuşkan kurultaydan sonra hemen ilçe başkanlarını toplamalı ve onlara ‘Bölgenizde yer alan her mahallede bir temsilci ve 9 yönetici olmak üzere en az 10 kişilik bir yönetim oluşturun. Mahallelerde yer alan yöneticilerin isim ve telefonlarının yer aldığı listeyi de İl Başkanlığı’na fakslayın’ demeli.
Bu işlem bir hafta gibi kısa sürede tamamlanmalı.
Daha sonra her mahallede kaç üyenin olduğuna dair güncellenmiş bir listeyi hazırlatmalı ve ilçe başkanlarına şu talimatı vermeli: ‘Mahallerde üye sayısını arttırmak için gayret gösterelim, hatta mahalle örgütleri bünyesinde kadın ve gençlik kolları yönetimleri de oluşturalım. Kadınlar kadınları, gençler gençleri ikna edip CHP saflarına katmak için gerekirse kapı kapı gezsin. Kıraathaneleri de dolaşsınlar.’
Herkes verilen görevi eksiksiz bir biçimde yerini getirsin çok değil 1 ay sonra üye sayısı iki katına çıkar.
Bir sonraki adım da eleştiride aşırıya kaçmadan iktidarın yanlışlarını yine mahallelerde uygun bir dille vatandaşa aktarmak olmalı.
İl başkanı ve il yöneticileri mahalle temsilcilerinin her hafta düzenli olarak gerçekleştirecekleri toplantılara mutlaka dönüşümlü olarak katılmalı.
Kimlerle görüşüldü, neler konuşuldu? (vatandaş)
Kaç eve gidildi, kaç işyeri ziyaret edildi?
Bu hafta hangi hususlar vatandaşa aktarıldı, önümüzdeki hafta hangi konular ele alınmalı?
Seçimlere birkaç gün kala da mahalle temsilciliği bünyesinde görev yapan isimler aynı zamanda komşuları olan CHP üyelerine gerekirse tek tek ulaşarak onlara oy kullanmaya teşvik edici sözler sarf etmeli.
Yük mahalle temsilciliklerine bineceği için propaganda çalışmaları için gerekirse Genel Merkez’den ek bütçe talep edilmeli.
Ana kademe Gençlik ve Kadın Kolları da benzer bir yöntemle devreye girmeli.
Daha çok öneride bulunabilirim ve bu liste uzayıp gider…
Kısa kesiyor ve birkaç cümle ile nokta koyuyorum.
Özelikle kılık kıyafeti nedeniyle kimseyi eleştirmeyen, herkesin yaşam biçimine saygı duyan, etrafta sarhoş kafayla dolaşmayan, köy gibi kırsal bölgeye gidince ponpon kızlar misali donu gözükecek şekilde mini etek giymeyen kişiler yönetimlere alınmalı.
Aksi halde boşa kürek çekilir.
İl Başkanı Yalçın Kuşkan bu önerileri harfiyen yerine getirsin, eğer CHP 2015 seçimlerinde Kocaeli’de oy oranını arttırmazsa gelsin yüzüme tükürsün!
Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapanlardır.
CHP’liler değil yüzde 30, yüzde 40 bandına bile yaklaşır.
Ama bunun için tembelliği yenmeleri gerekir.
Zira CHP’nin en büyük düşmanı tembellik….
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!