banner547

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Hatta telefonla bile konuşmadım.
 
Huyum kurusun; sevdim mi tam severim, sildim mi tam silerim!
 
Cumhurbaşkanı olmuş, Başbakan olmuş ya da Bakan olmuş.
 
Hiç ama hiç önemli değil, vız gelir tırıs gider.
 
Benim için bakan olması değil adam olması önemlidir.
 
Bakan oldu diye veya Başbakan oldu diye kimseye yalakalık yapamam.
 
‘Ben Fikri ışık döneminde AKP’nin yedek il yönetim kurulu üyesiydim’ diyerek, ortama göre öven veya söven muhatabıyla yüz yüze gelince de yıkama yağlama servisi elemanı gibi davranan biri olamadım, olmamda mümkün değil.
 
Sağda solda ‘Ben Fikri Işık döneminde AKP’nin il yönetiminde görev yaptım’ diyerek rant elde etmeye çalışan, ama farklı ortamlarda  ağza alınmayacak sözlerle iktidar partisinin üst düzey yöneticilerine dil uzatan bazı adam bozuntularından da hiç etkilenmedim.
 
Ben böyleyim, değişemem.
 
Konuşmadığın, görüşmediğin kişi kim? Sorusunun cevabı; Fikri Işık’tır.
 
Pek çok yönüyle farklı bir adamdır Fikri Işık.
 
Adam gibi adamdır.
 
17 ve 25 Aralık’ta gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra bakanlık koltuğuna oturmuş olması da; onun adına en büyük talihsizliktir.
 
Başbakan Erdoğan’ı savunmak zorunda kaldı.
 
Yıllardır can ciğer kuzu sarması olduğu cemaate yakın kişilerle arasına mesafe koymak zorunda kaldı.
 
Allah ömür verirde yaşarsak öyle iddia edildiği gibi 17 ve 25 Aralık’ın bir darbe operasyonu olmadığını, yolsuzluğu ve rüşveti kapamak  için paralel yalanına sarılanların 2013 ile 2014 yılları arasındaki tavır ve davranışlarının Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçeceğini de hep beraber görürüz.
 
Şu ana kadar 2002‘de kurulan AKP’nin İl Başkanlığı koltuğuna sırasıyla Nihat Ergün, İbrahim Karaosmanoğlu, Fikri Işık, Zeki Aygün ve Mahmut Civelek oturdu.
 
AKP’liler kendini gereğinden fazla önemseyen, telefonlarına bile cevap vermeyen, korumalarla gezen bir il başkanıyla ilk defa bu dönem karşılaştı.
 
Belediye Başkanları ve belediye başkan aday adaylarını ortağı olduğu TV 41’e yönlendirerek belli bir ücret karşılığında programa çıkartan bir il başkanıyla da ilk defa bu dönem karşılaştılar.
 
Bazı adayların TV 41’e çok yüklü miktarda ödeme yaptığı da biliniyor.
 
Ortak olduğuna göre o kuruluşa ödenen paralarda doğal olarak o başkanın cebine de girdi.
 
İl Başkanı koltuğuna oturmadan evvel işlerinin iyi gitmediğinden yakındığı da biliniyordu.
 
Pek çok belediye Vodafone’a geçince maddi sıkıntıda ortadan kalktı.
 
Yüzde 20 indirimle 3 daire bir dükkan satın alacak kadar kazanç arttı, işler büyüdü.
 
Allah daha çok versin, kimsenin parasında gözümüz yok.
 
Kendisi ve babası ile ilgili bir haberi sayfalarına taşıyan Ebru Küçükaydın’ın gazetesini ekonomik olarak çökertmek için ilan verenleri tek tek arayıp reklamları çektirecek kadar da küçüldü bu il Başkanı.
 
Buna bir bakıma ekmekle oynamak denir.
 
Ne ekersen onu biçersin.
 
Mahmut Civelek vekil olsa ne olur, olmasa ne olur?
 
Hakkında ortaya atılan iddialar, tavır ve davranışları ile parti içindeki rahatsızlıklar nedeniyle Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da, Mahmut Civelek’e mesafeli davrandığı iddia ediliyor.
 
Mahmut Civelek, Fikri Işık’ın desteği ve çabalarıyla İl Başkanlığı koltuğuna oturdu.
 
Bu destek sürer mi? Bu önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak.
 
Siler mi siler, siyaset bu her şey olur.
 
Kendisini o makama taşıyan kişiyi bile rahatsız ettiği iddia edilen bir il başkanından söz ediyoruz.
 
Varın gerisini siz düşünün. (Nasıl kırıp döktüğünü)

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.