Göl kenarında.
Yanılmıyorsam Gölkaypark Cafe’de.
Maşallah diyelim.
Üfür üfür esinti içerisinde.
Genel Yayın Yönetmeni Engin Şahin ve Suriye Çatak Tek arkadaşlarımızın sorularını yanıtlamış.
Sayın Civelek adına çok sevindirici bir gelişme.
Göl kenarında mis gibi röportaj keyfi.
Üst üste14 kez arayıp sadece 2 kelime duyan bizler de gazeteciyiz, bu kentte x,y,z şahıslar da.
Ama bu kadar ayrımcılık hiç normal değil.
Bir siyasi partinin il başkanı, ilçe başkanı ve hatta milletvekili bir kurumu, bir gazeteyi sevmeyebilir.
Hatta ve hatta tırnağı kadar da sevmeyebilir.
Ama aynı kentte yaşadığı için “saygı” duymak zorunda.
Nezaket kuralları diye bir şey var değil mi ?
Bu kentte malum gazete dışında Büyükşehir Belediyesi’nden ya da AKP kurmayları ile rahat görüşen, onlardan bilgi trafiği olan pek gazeteci yok.
Çünkü usulen önce “bizim çocuk”a bakılır.
Sonra ise dış kapının dış mandallarına.
X gazete dışındakiler veba hatta ebola virüslü gazeteciler olduğu için yanaşamıyor İl Başkanına.
Tamam o sizin çocuk, bunu anladık Sayın Civelek.
Peki diğer gazeteler ya da gazeteciler vebalı mı ?
Bunu ben demiyorum.
Siz ya da sizlerle iletişim kurmaya çalışan gazeteciler diyelim.
Bir kurumdan arayacaklar, 2 kelime ile zorla ağızdan cımbızla laf çekecekler, başka bir kurumla ise göl kenarında gel keyfim gel.
Bu biraz gazeteci-siyasetçi ilişkisinden ziyade sanki “körler sağırlar birbirini ağırlar hesabı” gibi geldi bana.
Sayın Civelek eski patronumdur.
2007 yılında tanıdım kendisini.
Kullar Belediye Başkanı’ydı aynı zamanda.
O dönemde TV 41’e pek uğramazdı.
Ki doğru olanı da buydu belki de etik olarak.
Kullar Belediye Başkanı olduğu dönemde o zaman ki Jeep’i Kia Sorento ile Kullar turu yapmışlığımız bile vardır.
Tabi ki haber amaçlı.
Gördüğüm ve tanıdığım kadarı ile tebessümü yüzünden eksik etmeyen, eşi ve çocuklarının başında iyi bir aile babası görüntüsü vardı.
Ama son gelinen süreçte, çok yıprandı.
Belki kasten yıpratıldı.
Görüşme şansım olmadığı için birebir önyargılı davranmak istemiyorum.
Belki de gerçekten iyi niyetinin kurbanı oldu.
Ama Civelek’in duvarları yıkması gerek, önyargıları parçalaması gerek kendi hakkındaki.
Ben sadece böyle düşünüyorum.
Basına karşı da daha tarafsız ve kucaklayıcı olmalı.
Olmalı ki hakkında üretilen senaryoları, iddiaları çürütebilsin.
Ne diyelim düşmez kalkmaz bir Allah..!