Hem ne gerek var ki desenize.
Zaten hukuk, guguk olmuş.
Kim takar hukuku?
Doldurun iyice doldurun körfezimizi.
Yok edin olmayan denizimizi.
Doldurun ki son yıllar da az da olsa nefes alan körfez iyice boğulsun.
Balıklarımız oksijensiz kalsın.
Balıklarımız oksijensiz kaldıkça, oltalarımız yosunlara takılsın.
Yosunlara takılan mavi bayrakları da alın en münasip plajlara dikin.
Sonra artık o plajlarda seyreyle turizmi.
Karamürsel’den başlayan turizm atağı dalga dalga tüm körfeze yayılsın.
Başiskele sahili kesinlikle bir Alaçatı olur.
Hele bizim İzmit Marina.
Bildiğin Bodrum / Yalıkavak.
Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan plajyolu zaten plajyolu.
Hiç yorulmaya, isim bulmaya da gerek yok.
Düşünsenize bir yandan Kuruçeşme’den gelen lağımlar gümbür gümbür denize akıyor.
Diğer yandan arıtma tesisinin müthiş kokusu ile ferahlıyoruz.
Plajyolu’ndan geçiyoruz Derince’ye.
Başka bir dolgu alanının zirve noktası olması beklenen Derince Limanı’ndan çok yakında körfezin karşı yakasına yürüyerek geçebileceğiz !
Çünkü Derince Limanı’nın öyle bir dolgu yapması bekleniyor ki, adeta evlere şenlik !
Derince’den Yarımca’ya atladığımızda ise zaten plajların pardon limanların en güzeli bizleri bekliyor olacak.
Körfez ilçemizin Yarımca’sında, yarım yarım açılabilen gözlerle Dubai Port’u izleyeceğiz.
Sonra üstüne de bir cigara yakar iç çekeriz.
Ah be körfezim ne hallerde diye.
Ama çok geç olacak.
İzmit Belediye Başkanı Sayın Dr. Nevzat Doğan’ın Ülker Limanı’na karşı gösterdiği iradeyi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Karaosmanoğlu’ndan da bekliyoruz.
Hadi bakalım başkan, sahip çık şu körfezine.
Bak yunuslarımız da yüzmeye başladı artık.
Hem onu da ben söylemedim inan büyük başkan.
Sizin Büyükşehir basın-yayın söyledi.
Bende onların yalancısıyım…