Bu şartı Genel Merkez değil Kocaeli Merkez Komutanı Civelek koydu.
İlçe Başkanı olmakla Üniversite mezunu olmanın ne alakası var?
Temcit pilavı gibi pişirdikleri bu mezuniyet ne işe yarayacak?
Bu güne kadar Ak Parti’ yi ilçelerde başarılı kılan mezuniyet belgesi miydi de dayatmaya başladılar bu işi?
Bak bakalım kaç tane yüksekokul mezunu vardı ilçelerde?
En başarılı ilçelere bir göz atın bakalım.
Başiskele' de oy rekoru kırarken, anlı-şanlı kabuller yaparken, başarı plaketleri sunarken kimde vardı diploma?
Kartepe' de ne yapacaksınız şimdi?
Dilovası' nda İlhan kardeşimize, Gebze' de Yılmaz kardeşimize veya diğer ilçelerdeki başkanlara seçim sonrasındaki başarıları sebebiyle övgüler yağdırırken aklınız neredeydi?
Bu seçmen ilçe başkanı Üniversite mezunu diye daha mı fazla oy verecek zannediyorsunuz?
Size oy verenleri bile çileden çıkaran bu mezuniyet takıntınız başınıza bela oluyor, görmüyor musunuz?
Yakında "Madem bu kadar değerliler gidin sadece Üniversite mezunlarından oy isteyin" derlerse hiç şaşırmayın.
Ne bu kardeşim?
Al Gebze' de adı geçen 3 kişi de Üniversite mezunu değil.
Ne yapacaksınız?
Teşkilatçılık konusunda deneyimlerini yok sayıp, kişileri diplomasıyla mahcup edip bir kenara mı iteceksiniz?
Teşkilatlarınızda canla başla çalışan diplomasız kardeşlere" Sizin önünüz zaten kapalı. Siz ancak seçimlerde çalışırsınız ama asla bir yerlere gelemezsiniz" mi diyeceksiniz?
Böyle davranarak teşkilatlarda ne kadar ayrışımlara yol açtığınızın farkında mısınız?
Alın size Kartepe.
İlçe danışma meclisi toplantısına katılan Fikri Işık' ın hemen hemen boş salona konuşması, katılımın düşüklüğüyle alakalı hafif sitemde bulunması boşuna mıydı?
Daha önce o salonları tıka basa dolduran teşkilatların bu denli elini çekmesi ve ilçe başkanına sahip çıkarak diploma şartını adeta protesto etmesi normal bir davranış mıydı?
Bugün Kartepe' de başlayan tepki yarın Derince, Başiskele, Gebze' de ve diğer ilçelerde devam ederse bunun hesabını kim verecek?
Ak Parti' yi Kocaeli' de bu duruma düşüren ve ona dur demesini beceremeyenlerle bu teşkilatların elbette bir hesabı vardır ve bu hesap bu kongrelerde büyük ihtimalle görülecektir.
Zerre miskal hakkım varsa asla helal etmeyeceğim bu şahsiyetlere benden çok çok daha fazla hakkı geçenlerin bir diploma sebebiyle kenara itilmesini eski dostluklarım adına içime sindiremiyorsam ve bunları kaleme alıyorsam bu ne görmek istediğim hesaptan ne de birilerine karşı duyduğum nefretten kaynaklanıyor.
Ben sadece ve sadece Türkiye' de siyasetin renginin değiştirilmek istenmesine ve can siperhane çalışan insanların diploma takıntısı sebebiyle ötelenmesine karşıyım.
Müthiş zeki, insani yönü mükemmel, herkesin derdiyle dertlenebilecek, teşkilat ve seçmenine karşı şefkatli davranabilecek, idari yeteneği zirvede insanların bir çırpıda saf dışı bırakılmak istenmesine karşıyım.
"Siyaset insan kazanma sanatı" derken insana verilen değerin önemini ifade edenlerin bugün çark etmelerine ve elit zümre oluşturma gayretlerine karşıyım.
Şu partiymiş bu partiymiş değil derdim.
Kim yapıyorsa ona karşıyım ve bunu şu anda yapan tek parti var o da Ak Parti.
Ve bunu en ketum uygulayan tek il var o da Kocaeli.
Çok sıkıntı yaşarlar böyle giderse.
Parti büyüklerinin duyarsızlığı içler acısı.
Civelek' e dur dememekle onun işini rahatça bitirmeyi umanların teşkilatların işi bittikten sonra Civelek'i bitirmeleri neye yarayacak?
Unutmayın; Bu şahsiyete dur dememenin bedelini zamanla siz de ödeyeceksiniz.
Teşkilatları dağıtacaksınız, küstüreceksiniz ve sonunda "Keşke zamanında sadece Civelek' i durdursaydık" diyeceksiniz.
Onu durdurmamakla kaybettiklerinizi kazanmanız için yeterli zamanınız olmayacak büyük ihtimalle.
Belki birilerine hesap vermeyeceksiniz ancak 2015 seçimlerinde vicdanınız rahat olmayacak.
Kırılan, dökülen, sizin için gece-gündüz çalışan bu teşkilatları kendi hesabınız için feda etmenizi anlamakta zorlananları asla ikna edemeyeceksiniz.
Samimi bir halde "Ben Civelek' in işi kolay bitsin diye yaptıklarına sesimi çıkarmadım. İşi bitti işte. Kurtuldunuz." diyebileceğiniz kaç kişi olacak?
Bir elin beş parmağını geçmeyecek kişi sizin yaptıklarınızı anlayabilir ancak sizin oluşturduğunuz şu tablodan anlamayan o kadar insan var ki.
Herkes tahsil takıntınızdan kısaca şunu anlıyor; Biz sokakta çalışmak için seçilmişleriz. Hiç bir sözümüz geçmez ağalarımıza. Onlar çalar biz oynarız. Kimi seçeceğimize bile onlar karar verir. Madem öyle bizde bakalım işimize.
Yüzünüze söylenmeyen ama her üyenizin gönlünden geçtiğine yüzde yüz inandığım bu duygulara birde kendimden birkaç şey ilave edip bitireyim bu günü.
Bildiklerinizi yarın anlattığınızda size hakkını helal etmeyeceklere bu günden bilmediklerini anlatınız.
"Er yarın hak divanında belli olur" a bırakmayın işinizi.
Sizin işiniz de hak divanına kalacağına göre fırsatınız orada da olmayabilir.
Biraz cesaret...
Sizin yüzünüze söylediklerimi hatırlayınız ve sizde öyle yapınız.
Civelek’ ten intikam alırken teşkilatlarınıza ihanet etmeyin.
Provokasyon ve kargaşa için koşullar hazır.
Bırakın herkes aday olabilsin.
Kaşarlanmayın. Pisliğin üstünden baksanız da arkadaki temiz insanları görmesini bilin.
Vicdanınıza geciktirici sprey sıkmayın.
Hayatını kazanmak için hayallerinden vazgeçip adam gibi işlerinin peşine düşenlerin diploması olmayabilir ancak bakın onlara ne deniyor; Adam gibi adam.
Civelek’ in ötelediği vefakâr insanlara lütfen siz sahip çıkın.
İnanın çok şey kazanırsınız.
Kalın sağlıcakla.
Vicdanınıza geciktirici sprey sıkmayın!
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.