Her şey güllük gülistanlıkken, Hatçe anneme de bir demet gül verseydiniz ya.
Demokrasi gülü.
Bir demet demokrasi yani…
Çok mu zor ki, parti içi demokrasi ?
Kartepe’nin Hatçe bacısı, “söz istiyorum” diyor.
Karşılığında “ses” yok !
Bu kadar mı zor yahu aykırı bir sese tahammül etmek ?
Bu kadar mı zor geliyor, bir hanımefendiyi dinlemek ?
Çok mu zor, demokrasi ?
O salonda yer alan AKP İl Başkanı Mahmut Civelek, belki önümüzdeki 6 ay içerisinde demokrasi yani sandık yoluyla milletvekili olacak.
Kendimiz için sandık ve demokrasi işlerken, bir hanımefendinin olası ilçe başkanlığı için çok mu zor demokrasi işletmek ?
Yoksa siz ya da sizler için demokrasi bir amaç değil de bir araç mı sadece ?
Yoksa Hatçe ananın cebi akçelerle dolu olmadığı için mi sözü kesildi ?
Ah demokrasi ah…
Vah demokrasi vah…
İddia ediyorum ve üstüne basa basa söylüyorum.
Demokrasinin birincil olgunlaşması gereken yer, siyasi partilerdir.
Bugün anti-demokrat bir şekilde sesini kıstığınız kişi ya da kişiler günü geldiğinde sizden daha demokratik teşkilatlarda, daha demokratik siyasi partilerde sizin önünüze geçebilirler.
Bugün Hatçe ana bir semboldür.
Evet, bugün Abdulkadir Yılmaz da bir semboldür.
Bugün Hatçe ana neyse dün de Sultan Öztürk hanımefendi oydu.
İşin özeti yanlış ata oynadın Hatçe ana.
Anneciğim sen otur evinde, sisteme müdahil olma..
Sistemin akçeli çarkları içine girmeye çalışma.
Alın terinle mücadeleye devam et.
Anti-demokratların arasından sıyrılan Hatçe ananın önünde saygıyla eğiliyorum.
Türkiye siyasetinde Hatçe anaların sayısı artmadığı müddetçe bir adım ileriye gidemeyiz.
Benden söylemesi.
Herkese sağlıklı ve mutlu haftalar !
