Şimdilerde moda, malumunuz cemaate sallamak.
Önüne gelen cemaate vuruyor, önüne gelen onlara yükleniyor.
Hareketin sırtından geçinip, yıllarca para kazanıp patron olanların önemli bir kısmı bile harekete sırt çevirmiş durumda.
Biraz adam olun be, biraz omurgalı olun.
Neyse konumuz bu değil.
Konumuz 12 Eylül 2010 referandumu !
Bu referandumda ne oylanmıştı ?
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı !
12 Eylül 2010 referandumunun gözle görülmeyen kurgulayıcısı kimdi ?
Bugün paralel çete olarak yaftalanan, cemaat.
Gelinen süreçte AKP’liler pişman oldu mu ?
Oldu.
Önümüzdeki süreçte son pişmanlık fayda eder mi, orasını bilemem .
Ama seçim barajı sembolik bir yüzdeliğe düşerse, işte o zaman yandı gülüm keten helva.
İşte o zaman görün filmi, görün senaryoyu.
2010 yılında cemaatin ipi ile kuyuya inen AKP, seçim barajı düşerse kendi kendine gol atmış olacak.
Tabi bir yandan da Sayın Abdullah Gül’ün çalışmaları aldı başını gidiyor.
Hatta ve hatta önümüzdeki günlerde Sayın Gül’ün, AKP’li 12 ilçe belediye başkanı dahil bazı isimlerle görüşeceği iddia ediliyor .
Ne diyelim, siyaset çok şeylere gebe.
Ülke için en önemli şey, varsa yoksa ekonomi.
Gerisi hikaye !
