Dertli oldukları kadar da ümitsizler.
Anlayabildiğim kadarıyla öncelikli beklentileri ciddiye alınmak.
Yani tabiri caizse adam yerine konulmak.
Pazarcıların, İzmit Belediye Meclisi’ne yaptıkları baskın gözlerden kaçmadı.
Kimi gazeteler olayı “Nevzat Doğan’ı mecliste pazarcılar yuhaladı” olarak verdi, yerel havuz medyası ise her zaman olduğu gibi sadece “İzmit Belediye Meclisi’nde gerginlik” diye verdi.
Üşenmeyin.
Aynı haberi ilimizde hangi gazetenin nasıl verdiğini, sizlere nasıl ulaştırdığına bir bakın.
Kim hak ediyorsa, o gazeteyi alın bayiden ve onu okuyun.
Kim gerçekleri size en doğru şekilde ulaştırıyorsa gidin ona ilan verin, reklam verin, destek olun.
Neyse konu dışına çıktık.
Konumuza dönelim.
Pazarcılar zam istemiyor.
Nasıl istesinler ki ?
Pazarcı esnafının durumu her geçen gün biraz daha geriye gidiyor.
Tıpkı ekonominin diğer çarkları gibi.
3 TL’lik ürün satan da mutsuz, 300 Bin TL’lik makine ihracatı yapan da.
Dışarıdan göründüğü gibi her şey güllük gülistanlık değil.
8 yıllık gazetecilik yaşantımda İzmit’te ilk kez böyle bir olaya tanıklık ettim.
Bunda da hiç şüphesiz ki İzmit Belediyesi yetkililerinin suçu var.
Önce insanları ciddiye alacaksın.
Tabi AKP’li bürokratların ayakları yere basmadığı için halka tepeden bakmalarını çok normal karşılıyorum.
Ne de olsa Belsa Plaza’nın yolları “bakır”dan…
Meclis toplantına gelen pazarcılardan bir tanesinin söylediği sözler ise gerçekten çok ilginç.
Pazarcı diyor ki, “resmen diktatörlük yapıyorsunuz, bizi kandırdın başkanım, size verdiğimiz oylar haram olsun !”
Bende diyorum ki, uyanda balığa gidelim.
13 belediyede tek başına iktidar, genelde tek başına iktidar olan bir partinin sizi ciddiye alacaklarını mı zannettiniz pazarcı kardeşlerim ?
Sizi adam yerine koyacaklarını mı zannettiniz ?
Onlar şayet güç zehirlenmesi yaşamasalardı, o gerginlik o noktaya ulaşmazdı.
Sizler de Belsa Plaza’yı basmazdınız.
Neyse bizden şimdilik bu kadar.
Hasta hasta bu kadar oluyor.
2015 bize pek iyi gelmedi.
1 Ocak’tan beri tam iyileştiğimiz dediğimiz anda yeniden hasta yatağında bulduk kendimizi.
Kalın sağlıcakla…