SEDAŞ özelleştirildi, bölgemiz elektriksiz kaldı..
Özelleştirme arttıkça hizmet noktasında yetersizlikler başlıyor.
SEDAŞ’a gelen en büyük tepki ise sadece elektrik kesintileri değil, 30 TL’lik, 40 TL’lik tek bir faturanın ödenmemesi sonucu yapılan elektrik kesintileri.
SEDAŞ, o kadar müthiş bir hizmet sağlıyor ki, daha ilk faturada elektrik kullanıcısının elektriğini kesiyor, şalterini indiriyor.
SEDAŞ konusunda halkın bilinçli ve örgütlü olması lazım.
Toplum haksızlıklara karşı ne kadar bilinçli olursa, ne kadar bir araya gelip hakkını ararsa, hak arama mücadelesi o kadar meşru olur ve başarıyla sonuçlanır.
Kocaeli Barosu da konuyla ilgili önemli bir çalışmaya imza atıyor.
Hatta ve hatta şöyle ifade edebiliriz ki, Kocaeli Barosu sayesinde “halk için, toplum için hukuk” adına önemli çalışmalar yapılacak.
Kocaeli Barosu Başkanı Sayın Sertif Gökçe ve ekibi önemli bir karar aldı.
O karar neticesinde baronun belirlediği 2 avukat arkadaş, SEDAŞ’ın yaptığı zararlarla ilgili halktan gelen taleplere yardımcı olacak.
Sayın Gökçe ve ekibini kutluyorum.
Baroyu dört duvar arasından çıkarmak, sadece nutuk atılan bir noktadan halka indirmek büyük bir iş, önemli bir başarı.
Şöyle bir gözlemleyin kurumları.
Kaç kişi halk adına mücadele ediyor, kaç kişi emek sarf ediyor ki ?
Hukuk mücadelesi umarım biraz da olsa SEDAŞ’ın akıllanmasına neden olur.
Yoksa bu kentte yapılan hataları kimse dile getirmiyor.
SEDAŞ’ın önü açık, arkasında kuvvetle muhtemel güçlü bir siyasi irade var.
O nedenledir ki SEDAŞ, istediği gibi at koşturuyor.
Dur diyen yok, soran yok, sorgulayan yok.
SEDAŞ’tan sorumlu milletvekilimiz Sayın Zeki Aygün’ün de pek sesi soluğu çıkmıyor.
Geçtiğimiz 4 yılı vasat bir şekilde geride bırakan Sayın Aygün acaba yeniden SEDAŞ’ı hatırlar mı ?
Dilin kemiği yok tabi.
Ağzı olan konuşuyor.
SEDAŞ’la ilgili aktaracaklarımız şimdilik bu kadar.
Siz bu satırları okurken, ben Trakya’da olacağım.
Ve nikah masasında olacağım…
