banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Tsipras’ın ve ekibinin başarısı dünyaya örnek olacak nitelikte.

Dünyaya örnek olurken Türkiye’de ki Gezi Kuşağı’nı siyasete sevk edebilecek durumda.

Tsipras henüz 16 yaşındayken Yunanistan’da özgürlük hareketlerine önderlik eden bir isimdi, aradan geçen yılların, yaşanan ekonomik krizlerin, Avrupa Birliği ve emperyalist ülkelerin ekonomik dayatmalarına karşın bir kurtuluş reçetesi olarak SYRİZA Partisi Yunan halkının önünde duruyor.

SYRİZA partisi çeşitli sol bloklardan, sol politik hareketlerin bir araya gelmesi ile oluşmuş bir siyasal örgütlenme modeli.

Tabi SYRİZA’nın içerisinde ekolojistte var, aynı zamanda sosyalistte.

Alexis Tsipras’ın siyasi başarısının altyapısında özgürlükçü mücadele, gençlik yıllarından itibaren politik mücadeleye adanmışlık ve yılmamışlık var.

Lise yıllarında okul bahçesinin önünde ideolojik gazeteleri satan bir isim Tsipras.

SYRİZA’nın başarısının ardından aklıma ülkemizde ki “Y Kuşağı” geldi.

Gezi Parkı direnişinin ardından çeşitli dünya görüşlerine sahip bir çok isimle sohbet ettim.

Bir çoğunun beklentisi Gezi Parkı direnişinin ardından birkaç yıl içerisinde AKP iktidarının hızlı bir şekilde erimesi ve ülkede büyük bir politik değişim olacağıydı.

Bense aksini savundum hep ve halen aynı fikirdeyim.

Toplumsal hareketler ve direnişlerin hemen akabinde siyasi başarı olamayabilir.

Bu yaşamın doğasında var.

Hayatın gerçeği bu.

Önce direnirsin, direnirken özgürlüğünü kazanırsın, yeri gelir Ali İsmailler gibi canını verirsin.

Önemli olan can verdikten sonra, o mücadeleyi kararlılıkla sürdürebilmektir.

Bundan 25 yıl önce özgürlüğü için mücadele eden Tsipras’ın Başbakan olacağını kim bilebilirdi ki ?

Ülkemizde Gezi Direnişi’nin ardından siyasi bir durgunluk yaşandı.

Çünkü IPhone’unu elinden bırakan bir nesil mücadele etmeyi öğrenmişti.

O nesil, nasıl ki direnmeyi öğrendiyse bir gün politik mücadeleyi de kendiliğinden öğrenecektir.

Gerçekçi örgütlenme modelleriyle halkla buluşacak ve kendi liderlerini dayatmalarla, kasetlerle değil kendiliğinden bulacaktır.

Bugün için Türkiye’de bir SYRİZA var mı dersiniz ?

Elbette yok derim.

Bugün Türkiye’nin Tsipras’ı var mı derseniz ?

Yok derim elbette.

Çünkü bunun için ne CHP, ne de HDP henüz doğru noktada değil.

Türkiye’nin içerisinde körü körüne militanlaşmış, zihinleri körelmiş bir Türk solu ya da Kürt solu kökenli bir politik maceraya ihtiyaç yok.

Eşit yurttaşlık talebinde Edirne’den Kars’a zihinlerin aydınlatılmasıyla ortaya çıkacak bir Türkiye solu tüm Anadolu ve Trakya’da kardeşlik duygusunu kendiliğinden ortaya çıkartacaktır.

Yani işin özeti, ülkemiz belki baskıcı, totaliter AKP iktidarından bir ya da birkaç dönem sonra kurtulabilir ama yerli bir Tsipras için belki 10 ya da bir 15-20 yıla ihtiyacımız var gibi.

Bakalım günün birinde belki, bu kaleme aldıklarımızı birisi okur ve geleceği görmüş der.

Kim bilir…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.