Derhal aday adayı olun.
Bürokratsanız yükselmek için, daha iyi yerlere gelmek için aday adayı olun.
Şu sıralar aday adaylığından bol bir şey yok.
Önüne gelen aday adayı oluyor.
Siyasi partilerin kapılarından içeriye adım atmayan tipler ellerinde dosyaları ve banka dekontlarıyla aday adaylık müracaatında bulunuyorlar.
Üzgünüm ve ne acıdır ki bazı basın mensupları da bu insanlara sırf onlardan maddi menfaat temin etmek adına, o kişilere kendilerini iyi hissettiriyorlar.
Bu kadar ucuz olmamalı derim.
Toplumun hassasiyetlerinden, değerlerinden uzak, sırf sıfat taşımak adına milletvekili aday adayı olan isimler tanıyorum.
Hayatı dört çarpı dört cipi ile lüks villası, malikanesi arasında geçen tipler mi halkın yarasına merhem olacak ?
İzmit özelinde söylüyorum bunu, Tavşantepe’ye, Alikahya’ya hayatı boyunca uğramayan, gidip yurttaşların bir çayını dahi içmeyenler mi aday olacak ?
Gitse de burnunu kıvırarak çay içenler mi aday olacak ?
Kozluk’un, Serdar’ın yolunu bilmeyenler halkın derdiyle nasıl dertlenecek ?
Hayatı boyunca sadece bir kez siyasi sıfat kazanıp, her yere aday olanlar mı aday olacak ?
Her seferinde açın gençlerin önünü deyip, her seçimde aday olanlar mı aday olacak ?
Yoksa halkın gerçek iradesi mi milletin meclisinde temsil edilecek ?
Zübükler her partide çokça mevcut.
Çünkü bu zübükler halkı ve kendi partililerini o kadar aptal zannediyorlar ki her yerde en ön sıradalar.
Zübüklerin arasında artık emekliye ayrılanlar bile var.
Hatta ve hatta iki kelimeyi bir araya getiremeyip her yere aday olanlar var!
Sosyal medya sayfasında aldığı beğeni kadar oy alamayanlar da mevcut elbette.
Siyaset uzun ve zorlu bir yolculuk, o işin tadını bilenler için.
Hangi partiden, hangi siyasi görüşten olursanız olun, tepeden inmelere, emeksiz bir yerlere gelmek isteyenlere prim vermeyin, yol vermeyin.
Emeksiz gelenler, paraşütle inenler, emin olun ilk fırsatta o sorumluluğu taşıyamazlar.
O mücadelenin gereklerini yerine getiremezler.
O nedenle siz siz olun her aday adayını gaza getirmeyin.
Evet demokrasi gereği, parti içi demokrasi gereği, her partide hür iradelere saygımız sonsuz.
Fakat haddimizi de bilmek gerek değil mi ?
Yoksa perişan kurabiyeler gibi oluruz.