O zamanlar muhabir olarak görevim gereği, Ak partililerle birlikte; tabiri yerindeyse dere tepe gezdim.
Hiç abartmıyorum binlerce toplantılarını da haber sayfalarına taşıdım.
Kurucu İl Başkanı Nihat Ergün’ün, AK Parti henüz kurulmadan önce ekibini ilk olarak Otel Asya’da topladığını bu kentte kaç kişi bilir?
Ya da 2002’deki genel seçimlerde Nihat Ergün’ün aslında liste dışında olduğunu ve o zamanlar Teşikilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı unvanını taşıyan Vecdi Gönül’ün devreye girmesiyle 4. sıraya konulduğunu bilen ve bu duruma tanık olan ikinci bir gazeteci de yoktur.
Bugün mangalda kül bırakmayan bazı meslektaşlarım o günlerde AK Parti binasının yanından bile geçmezlerdi.
Hatta bazıları ortada kurulmuş yapı bile olmadığı için gazete sahibi, gazete patronu ünvanına bile sahip değildi.
Hiç hesapta yokken Fikri Işık’ın nasıl İl Başkanlığı potasına girdiğine dair ayrıntılara bizzat tanık olan da yoktur.
AK Parti’de saygı duyduğum pek çok isim vardır, ama Fikri Işık’ın gönlümdeki yeri ayrıdır.
Fikri Işık’ı ağabeyim gibi severim.
Kırılsam, küssem de, hatta hiçbir unvanı olmasa bile Fikri Işık benim için dosttur, ağabeydir.
Siyasi görüşü, partisi ya da bulunduğu makam benim için hiç ama hiç önemli değil.
AK Parti ile ilgili çok şeyler söyleyebilir, çok şeyler yazabilirim.
Beni tanıyanlar iyi bilir; eğriye eğri, doğruya da doğru derim.
Yeri geldiğinde AK Partili dostların gözlerinin içlerine baka baka hataları da sıralarım.
Bir dahaki yazımda milletvekili aday adaylarıyla ilgili ayrı bir değerlendirmede yaparız.
Şimdi daha fazla uzatmadan doğrudan konuya girmek istiyorum.
Her sözü rahatsızlık yaratan, itici tavırlarıyla sürekli tepki toplayan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kent Konut A.Ş.'nin sadece çalışanlarına tanıdığı yüzde 20 indirimli konut imkanından yararlandığına dair kişisel çıkar iddialarıyla da anılan Mahmut Civelek'ten sonra İl Başkanlığı koltuğuna Şemsettin Ceyhan gibi birinin oturması AK Parti için şanstır.
Şemsettin Ceyhan’ı, kurucu İl Gençlik Kolları Başkanı olduğu dönemden beri tanırım.
Defalarca bir araya geldik, oturduk sohbet ettik.
Ceyhan iyi bir hatiptir, ağzı iyi laf yapar.
Mütevazidir, kendisini kızdıran kişilere karşı bile öfkeyle yaklaşmaz.
Bir ara Şemsettin Ceyhan’la aramızda sert bir tartışma geçti, ama buna rağmen gönül koymadı.
Hatta üzerinde bile durmadı.
Mahmut Civelek’in babası ile ilgili olumsuz haber yapan bir gazetecinin, gazetesine verilen reklamları bile geri çektirmek için çaba gösterdiğine tanık olduk.
Kendisini eleştiren kişilerin işlerini bozmak için makam gücünü bile kullanmaktan çekinmeyen Mahmut Civelek, yakışıksız tavırlarıyla nefretle anılan ve belki de yıllarca da nefretle anılacak bir siyasetçi unvanını kolay kolay kimseye kaptırmayacaktır.
‘Şemsettin Ceyhan’da kısa bir süre sonra şımarır, herkese tepeden bakar, havasından geçilmez’diyenlere ‘Asla böyle bir şey olmaz´karşılığını veriyorum.
Umarım Şemsettin Ceyhan beni yanıltmaz!
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
Bir dip not;
Geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin toplantısına katılan ekip arkadaşımız Orçun Oğuz, ‘İdris Bey Fikri Işık ile İbrahim Karaosmanoğlu hala çok mütevaziler. Aradan yıllar geçmesine rağmen bu özelliklerini kaybetmediler. Fakat diğerleri için aynı şeyi söyleyemeyiz’ dedi.
AK Partililerle arada sırada bir araya gelen kişiler bile bu gerçeği görüyor.
İktidar partisinde yer alan isimlerin büyük bölümü güç sarhoşluğu içinde.
Bu sarhoşluk adamın beynini kemirir, içinde fırtınalar kopartır ve gözleri kör eder.
Kısacası adamı yer bitirir.
Benden söylemesi.