Demokrasi buydu.
Halk istedi geldi, millet istedi gitti.
Demirel’in o sözünü CHP’li duayen politikacı Sefa Sirmen çok fazla kullanır.
12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’nde de tıpkı 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi gibi CHP Genel Merkezi anti demokratik bir yöntemle aday listesini belirlemişti.
O süreçte hedef, parti tabanında etkisi olan Sefa Sirmen, Hikmet Erenkaya gibi siyasetçileri doğramaktı, liste dışına atmaktı.
Bugünde CHP Genel Merkezi, Kocaeli’ye yönelik yine aynı tutumu sergiliyor.
2011 Genel Seçimleri öncesinde yaşanan anti-demokratik tutumun ardından 30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde CHP Kocaeli’de, o dönemki İzmit İlçe Başkanı Sayın Selman Yıldırım’ın yoğun talebiyle önseçim gerçekleştirdi.
Hatta ve hatta tüm uyarılara rağmen gerçekleştirildi.
27 Ekim 2013’te gerçekleşen önseçimde, Sefa Sirmen 1., Hikmet Erenkaya ise 2. Oldu.
Sonuç şuydu aslında, halkta ve parti tabanında karşılığı olanı sen bıçakla kazısan onlar spatulayla bir daha geliyorlar.
Bu iş budur.
Demokrasi budur.
2015 Genel Seçimleri öncesinde CHP Genel Merkezi yine yaptı yapacağını.
30 Mart yerel seçimlerinde İzmit’te yüzde 42 oy alan, köşk yarışında 5 partinin ortak adayından fazla oy alan SİRMEN efsanesini yeniden canlandırdı CHP Genel Merkezi..
Sirmen ne dedi, önseçim kararını duyduktan sonra ?
“İstifa mı edelim ?” diyerek rest çekti aslında genel merkeze..
Doğru muydu peki ?
Elbette hayır.
30 Mart’ın kaybedeni Sirmen’i yeniden canlandırdılar.
Erenkaya’yı durdurabilirler mi peki ?
Hayır.
2015’te önlerine set çektiğin isimler 2019’da yine sahneye çıkar mı ?
Elbette çıkar.
Asıl konumuz ise CHP Genel Merkezi’nin 7 Nisan’da göstereceği samimiyet..
O samimiyet yeni kuşak politikacıların önünü açmaktır.
O samimiyet 1980, 1990 jenerasyonu politikacıların yoluna pamuk tıkamamaktır.
O samimiyet seçilecek bir sıradan kadın adayın önünü açmaktır.
O samimiyet listede bir genç kontenjanının yanı sıra sıralamada en az 2 tane 1980 kuşak politikacıyı aday göstermektir.
Samimiyet testi buysa şayet 7 Nisan’ı bekleyip göreceğiz elbet.
