Her seçildiğinde enkaz devraldım edebiyatı yapıyor ancak ilk iş olarak makamını baştan aşağı yeniden döşetiyor.
Makam aracını satmaktan ayrı bir haz duyuyor.
Kime sattığı, kaç liraya sattığı, neden sattığı, nasıl sattığı, ihale kanununa aykırı olup olmadığı kimse tarafından asla bilinmiyor.
Çenesuyu üzerinden huzur hakkı adıyla her ay 4 bin TL alıyor ve bunu açıklayan seçilmiş meclis üyesine “Sen delikanlı mısın? diyecek kadar absurt işler yapıyor.
“Huzur hakkı aldığımı ispatlayın istifa ederim” diyor, belgeleri ortaya koyunca geri vites yapıyor.
En değerli kutsalımız olan şanlı bayrağımızı gönderden kimseye hiçbir açıklama yapma gereği duymadan indiriyor, gelen tepkilerden sonra proje ürettiğini ifade ederek zevahiri kurtarmaya çalışıyor.
Belediye billboardlarını diğer partilere yasaklamak için değişik filimler yapıyor sonra da altında sadece Ak Parti logosu eksik olan propaganda afişlerini asıyor.
D Plazayı satın alıyor ardından partisinin boy boy afişlerini astırıyor.
Bunları ilk defa yapmıyor elbette.
İlk seçildiği başkanlık döneminde de Büyükşehir Belediye Başkanından, il başkanından, Milletvekillerinden tutun da Genel Sekreterine kadar herkesle takıştı, kavga etti.
CHP meclis üyeleriyle hakarete varan tartışmaları, meclisi germeleri, kavgalı-dövüşlü fotoğrafları hala hafızalarımızda, arşivlerimizde.
İlçe binasına adımını atmayan, bir kuruş aidat ödemeyen, adaylık açıklamasından önce ödemesi gereken aidat borçlarını bir arkadaşımızı kefil gösterdiği halde ödemediği de zihnimizin derinliklerinde olan birisi.
Meclis grup toplantılarına ilçe binasında katılmayan, büyükşehir grup toplantılarına katılmadığı için uyarıldığında İbrahim başkana gider yapacak kadar haddi aşan, belediye başkanlarıyla dostluk kurmayacak kadar uyumsuz bir şahsiyet.
Neresinden tutarsanız tutun sapır sapı dökülen bu başkan gerçekleri açık dille ifade ettiğimiz için şimdi bizi savcılığa şikâyet etti.
Bu yazıyı yazarken şikâyet gerekçesini bilmiyorum, hiç de umurumda değil zaten.
Ben dün ne yazdıysam yarın da kimseden yine çekinmeden, bütün gerçekleri, kamuyu ilgilendiren konuları aynı dille ifade etmeye devam edeceğim.
Vatandaşın seçtiği meclis üyesine delikanlı rajonu kesecek, hakaret edecek kadar edep dışı kim hareket edecekse, meclis başkan vekilliği yapan ve iffetinden gram şüphe edilmeyecek bir hanımefendi hakkında kim edepsizce söylemde bulunacaksa misliye karşılık vermekten çekinmeyeceğim.
Bu devleti yönetenler kadar bu Vatan için canını verecek nice cengâverler var.
Hücrelerde çürüyen ama hala “davam” diyen yüzlerce insan tanıdı bu ülke insanı.
Biz onların yanında zurnanın son deliğiyiz.
Hasbel kader elimiz kalem tutuyor, düşünebiliyor, düşündüklerimizi açık dille ifade edebiliyorsak, ülke gerçekleri hakkında fikrimiz varsa, siyaset ettiğimiz dönemlerde şahit olduğumuz hadiselerden tecrübeler edindiysek ve az bir şeyde yüreğimiz varsa ne Ali Haydar Bulut’ un şikâyetlerinden ne de bilmem kimin bizi yıldırmak için yapacaklarından zerre kadar endişemiz olmaz.
Kimse makam ve mevkisine güvenerek her yeri fethettiğini zannetmesin.
Vicdanlı insanların, cesur yüreklerin halen var olduğuna dibine kadar inandığım ülkemde tavuk gibi yaşamayı aklımın ucundan bile geçirmedim, geçirmem.
Korkutamazsın beni ne sen ne de başka birisi.
Siyaset edenler, siyaseten makam sahibi olanlar tahammüllü olmak zorundadır.
Eğer tahammül edemeyeceksen sende sana tahammül edilemeyecek sözler sarf etmeyeceksin ya da bırakacaksın siyaseti tahammül edebilecekler yapacak bu işleri.
Tahammül edemeyen, tahammül edilemeyen ve canını yaktığı insanların şerrinden korkup sokakta yürüyemeyen çok insan tanıdık biz.
Yüzüne bakamayacağı esnafın önünden son hızla kaçan çok makam mevki sahipleri de tanıdık hamdolsun.
Biz Derince’ nin sokaklarında her selam verdiğimizden selam alacak kadar buralıyız.
3 esnafın yanında ya da sosyete kafelerinde geçirmiyoruz vaktimizi.
Açılan her kapıda tertemiz yürekler görüyoruz, saygı-sevgi görüyoruz Allah’ ımıza sonsuz şükürler olsun.
Aynaya baktığında utanmayacak bir yüzümüz olduğu için de onurluyuz.
Arzu halimiz kendimizi met etmek için değildir elbet.
Bilinmesini istediğimiz bir şey ve bildiğimiz çok şeyler vardır da onu ifade ediyoruz.
Korkmadık senden… Korkmayız da… Korkunun ödünü patlattık çoktandır zaten.
Endişemiz de yoktur… Ne kimseye iftira attık, ne itibarını sarsacak hakaret ettik kimseye.
Bu yüzden kale alınmayacak her ne şikâyetse ne senden ne senin gibilerden de korkacak değiliz.
Daha yeni başladık… Biz de bilgi bitmez.
Reklam yapacak bir işimiz olmadığı gibi reklam borçlarımızı da her hangi bir şey karşılığında kimseye ödetmedik.
Hele milletin malını kimseye peşkeş çekmedik.
Anlayanlar anlamıştır inşallah!
Şimdilik Vesselam.
Kalın sağlıcakla.