Ama Sayın Cumhurbaşkanımız engel ve yasa tanımıyor!
Namusu ve şerefi üzerine tarafsız olacağına dair ettiği yemininin bile arkasında duramıyor.
Çatır çatır siyaset yapıyor.
Türk halkı, bir Cumhurbaşkanı’nının bu derece siyasetin içerisine girip muhalefet partilerinin liderleriyle ağız dalaşına girdiğine ilk kez tanık oluyor.
Devletin dirliğini ve birliğini sağlaması gereken makamlarda oturanların bile sabah akşam bağırıp çağırarak konuşması doğal olarak milyonlarca kişiyi de rahatsız ediyor.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmasına rağmen elini AKP’nin içinden de çekmeyen Tayyip Erdoğan'ın, gözden çıkarıp harcadığı yol arkadaşları arasına Nihat Ergün’de eklendi.
Tayyip Erdoğan, 2013 yılının 17-25 Aralık’taki Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları’ndan sonra yanlış bile olsa sürekli savunma yapacak isimleri işbaşına getirmek için kabine değişikliğine gidip Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı koltuğunda oturan Nihat Ergün’ü görevden almıştı.
Akılcı düşünebilen herkes Tayyip Erdoğan’ın neden böyle bir karar aldığını iyi biliyor.
Alt satırlarda nedenini; kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla yöntemiyle izah edeceğim.
Tayyip Erdoğan, yarın gerçekleştirilecek Büyük Kongre öncesinde kurucusu olduğu AKP’nin Kocaeli’deki kurucu İl Başkanı olan Nihat Ergün’ü de MKYK listesine alın der mi?
Bu sorunun cevabı Nihat Ergün’ün ‘Benim böyle bir talebim olmadı. Parti Genel Merkezi’nin de beni listeye koyacağını sanmıyorum’ şeklindeki sözlerinde saklı.
Nihat Ergün’ü, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birlikte belki 1 Kasım’dan sonra yeniden aktif siyasette görebiliriz.
Zaman ne gösterir bilinmez ama AKP’nin oyu daha da düşerse Tayyip Erdoğan’a rağmen Abdullah Gül, Genel Başkanlık koltuğuna oturur.
Tayyip Erdoğan’ın harcadığı adamlarda Abdullah Gül’le birlikte yola devam ederler.
Alttaki yazıyı 29 Ocak 2014 yılında kaleme almıştım.
Tayyip Erdoğan’ın, Nihat Ergün’ü neden bakanlık görevinden aldığına dair sorunun cevabı da o yazıda.
İşte o yazı:
Nihat Ergün, Bilal Erdoğan’a mı çarptı?
Beni tanıyanlar iyi bilir; kolay kolay gaza gelmem ve somut verilere dayanmayan iddialar üzerinden kimseyi karalamam.
Fakat biz gazeteciler için iddia bile olsa pek çok hususun haber değeri de vardır.
Bir süredir ilimizde farklı ortamlarda herkes birbirine şu soruyu soruyor; Nihat Ergün nerede, gören var mı?”
Bu soruya “Bilmiyorum” diyende var.
“Ayda iki kez tıraş olmak için gittiği Derince’deki berberine bile uğramıyor, nerede olduğunu bilen yok” diyende var.
Hatta iddialara göre Nihat Ergün siyaset sahnesine havlu attı, bundan sonra üniversitelerde konferanslar verecek.
Bazı AKP’lilerde “Bundan sonra panellere katılırız” şeklindeki sözlerle bu durumu mizahi bir boyuta taşıyabiliyor.
Bakanlık koltuğunu kaybedince Nihat Ergün’ün bunalıma girdiği ve Ankara’daki evinden hiç çıkmadığı da öne sürülüyor.
Her şeye inanırımda bunaldığına inanmam.
Kırılmış, küsmüş olabilir, ama Nihat Ergün gibi güçlü bir karakterin yapısında bunalıma yer yoktur.
Kabul etliye sütlüye karışmaz.
Babasının oğlundan gelse bile bütün taleplere kapalıdır.
Bu yüzden de Fransız milletvekili olarak anılır.
Fakat Nihat Ergün siyasete kalite getiren isimlerden biridir.
Herkes konuşur, ama o akıllı konuşur.
Kelimelerle dans eder.
Seçim sonuçlarına ilişkin tahminleri tam isabettir.
Görevden alındıktan sonra“Bakandı fakat şehre katkısı yoktu” şeklindeki sözlerde Nihat Ergün’e haksızlıktır.
Nihat Ergün’ün görevden alınmasının nedenleriyle ilgili herkes farklı bir iddia ortaya atıyor.
TBMM koridorlarında bile yüksek sesle telaffuz edilen bir iddiaya göre; Bir gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan Nihat Ergün’ü arayıp bakanlığın tasarrufunda olan bir projenin yapımı ile ilgili ihalenin kendisine verilmesini istemiş.
Yine iddialara göre Nihat Ergün bu talebe “Bilal Bey bu konuda babanızı arayın, babanızdan isteyin”demiş.
Yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine geçen yıl düzenlenen bir törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü davet etmediği için Gül’le aralarına kara kedi girmiş ve Ergün’ün üzeri Köşk’te çizilmiş.
Bu iddiaların doğru olduğuna ihtimal vermiyorum.
Bilal Erdoğan, “Bana ihale vermedi” diye Nihat Ergün’ü babasına şikayet etmez.
Diyelim ki şikayet etti; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ciddiye bile almaz hatta Bilal Erdoğan’ı tersleyebilir.
Sevin ya da sevmeyin Başbakan Erdoğan’ın duruşu da bellidir.
Peki Nihat Ergün neden görevden alındı?
Bence Nihat Ergün 17 Aralık’taki yolsuzluk operasyonu sonrası AKP içerisinde yanlış yapanların açığa çıkmasından rahatsız oldu.
Hatta Başbakan Erdoğan’ın da bulunduğu bir ortamda yolsuzluğa bulaşanları sert bir dille eleştirdi.
Nihat Ergün yanlış yapan babası bile olsa savunmaz.
Şu anda kabinede yer alan isimlerin neredeyse tamamının paralel devlet gibi pek çok kişinin bıyık altından güldüğü sözlerle yolsuzluk iddialarını çürütmeye çalıştıklarını görenler; Nihat Ergün’ün neden görevden alındığını da tahmin edebiliyor.
Nihat Ergün önüne konulacak yazılı bir metinde yer alanları sorgusuz sualsiz okuyacak biri değildir.
Yukarıda da vurguladığım gibi babası bile olsa yanlış yapanı savunmaz, bir an bile düşünmeden deşifre de eder.
Eminim kapalı kapılar ardında bu konuda çok şey söylemiştir.
Ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarıyla siyasi hayatının bitebileceği endişesine kapılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da kabine değişikliğinde kendisini ve partisini düşünerek böyle bir karar vermiştir.
Emniyet teşkilatında yaşanan tayinler, yüzlerce polisin görev yerlerinin bir gecede değiştirilmesi.
Savcı ve hakimlerin bile görev yerlerin değiştirilmesini normal karşılamak mümkün değil.
Demek ki AKP’liler bir şeyin üstünü örtmek için çaba gösteriyor.
Ortaya atılan iddialar karşısında “Sonuna kadar gidilsin kim yetimin hakkını yemiş, yolsuzluğa bulaşmışsa cezalandırılsın” demek yerine savunmak niye?
Bakın AKP’de yer alan isimlere; pek çoğu zenginleşti.
10 yıl önce üç kuruşluk kira parasını bile veremediği için ağlayıp sızlayanlar şimdi trilyoner oldu.
Gariban yine gariban.
AKP’nin önemli kademelerinde yer alan bazı isimler sürekli ceplerini dolduruyor.
Bunu sağır sultan bile biliyor.
Savcı bir araştırma yapsın sadece bu kentte bile yüzlerce kişi ihaleye fesat karıştırma gibi yolsuzluk iddialarıyla gözaltına alınır hatta pek çoğu da tutuklanır.
Başbakan Erdoğan ve AKP’liler şunu kabul etmeli; aralarında yanlış yapan, yolsuzluğa bulaşanlar var.
Düne kadar yere göğe sığdıramadıkları cemaate şimdi paralel devlet diyorlar.
“Gezi Parkı’nda destan yazdınız” şeklindeki sözlerle övgüyle söz ettikleri polislerle şimdi dama taşı gibi oynuyorlar.
“Elde bilgi, belge olmadan polis kimseyi gözaltına almaz” diyen AKP’liler şimdi farklı konuşuyor.
Daha önce “Savcılarımızı rahat bırakın” demişlerdi, şimdi savcıları çete ilan ettiler.
Millet bu kadar aptal yerine konmaz ki!
Nihat Ergün çok akıllı bir adam.
Bilmem anlatabildim mi?
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!