Bu yazımı ise Ak Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ a yazıyorum.
Dileseydim bir mektup halinde kendisine gönderir veya birebir görüşerek fikirlerimi paylaşabilirdim.
Ama öyle yapmıyorum.
İstiyorum ki; Tüm kamuoyu bu yazacaklarımın şahidi olsun ve kayıt olarak bir kenarda dursun.
Belki de bu yazacaklarımı 4 yıllık Milletvekilliği sürecinde yazacaklarımla alakalı neleri başardığını çek etme imkânı buluruz zihni alt yapısıyla yazıyorumdur.
Mehmet Akif Yılmaz son derece beyefendi, son derece donanımlı, mükemmel insani ilişkileri olan, dostluğa önem veren, teşkilatçılığın ne demek olduğunu çok iyi bilen ve kendisini çok iyi yetiştirmiş bir şahsiyettir.
Babası Şevki Yılmaz’ a karşı gereksiz ön yargısı olanların onunda adaylığına ön yargı ile yaklaştığını lakin geçen süre içerisinde kendisini tanıdıkça ön yargılarından sıyrılıp kendisine saygı duymaya başladığını çokça duyuyorum.
Doğrudur da…
Kendisine duyulan bu saygı ile ileride önemli noktalarda olacağının sinyalini kısa sürede veren Mehmet Akif Yılmaz’ ın önemli bir misyonu yüklenmesi gerektiği inancındayım.
Yazacaklarımı birisi başaracaksa bu sadece kendisi olabilir.
Sayın Yılmaz bir dönemin hâkim güçlerinin neler yaptığını, neden yaptığını, kimlerle yaptığını, teşkilat üzerinde yapılan balans ayarlarının arka planını, partinin içinde mutlak hâkimiyet kurarak cebini dibine kadar dolduranları mutlaka ve mutlaka araştırmalı ve sonuçları üzerinde detaylı bir rapor hazırlayarak Genel Merkez Teşkilat ve Yerel Yönetimler Başkanlığına sunmalı.
Bunu yaparken çözüm önerilerini de sıralamalı elbette.
Şemsettin Ceyhan öncesi süreçte tek liste adı altında kimlerin ne için harcandığının, hangi Belediye Başkanları üzerinde ne gibi operasyonlar yapıldığının irdelenmesi gerekiyor çünkü.
O dönemin Başbakanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ ın hastalık sürecine denk gelen o dönemde bunu fırsat bilenlerin yanlış bilgilerle donattıkları Genel Merkezin hafızasının yenilenmesi,kirli, pis, kasıtlı, kin kusan bilgilerin temizlenmesi gerekiyor.
Oluşan ön yargıların Genel Merkez tarafından temizlenmemesi sebebiyle partisinden uzak kalan, önyargıyla bakılan şahsiyetlerin geri kazanımı için kirli bilgilerin temiz bilgilerle aklanması birçok kişiyi rahatlatacağı gibi aralanması gereken perdelerin de önünü açacaktır.
Bazıları rahatsız olabilir, zarar da görebilir ancak eğer Sayın Yılmaz bunu başarırsa kendi teşkilatlarına hem en büyük iyiliği yapmış olacak hem de bundan sonrasında yanlış hamleler yapacakların önünü kesmiş olacaktır.
Hiçbir şeyin gizli kalmayacağını, birilerinin cesaretle sorunların üzerine gideceğini, eski pisliklerin üzerindeki perdelerin kaldırılacağını görenler hem yaşadıkları güvensizliksendromundan kurtulacaklar hem de yanlış iş yapanlar adımlarını atarken çok daha temkinli davranacaklardır.
Birisinin Kocaeli’ nin yakın geçmişini mercek altına alması gerekiyor.
İşte harcanan Belediye Başkanları…
İşte harcanan İlçe Başkanları…
İşte harcanan Meclis üyeleri…
İşte harcanan teşkilat mensupları…
Bunları çok değil 15 dakika dinlerseniz Kocaeli Ak Parti siyasetinin katillerini suç aletleri ile birlikte tespit edebilirsiniz.
Tabii eğer niyetiniz, cesaretiniz ve böyle bir derdiniz var ise.
Zamanın da Şevki Yılmaz’ ınkongredeki cesur ve tutarlı tavrı bu günlerin Cumhurbaşkanının adımlarının atılmasına vesile olmuştu.
Babası kadar cesur olduğuna inandığım Mehmet Akif Yılmaz’ ın birisinden destur almasına gerek kalmadan başlatacağı bu çalışma kimbilir hakkı ve hukuku gözetilmesi gereken kimleri temizleyecek, bazılarının ise yetki ve sorumluluklarını nasıl hoyratça harcadığını gözler önüne serecek, asıl siyasetten silinmesi gereken hâkim güçlerin en azından işini zorlaştıracak veya bitirecektir.
Kimse kendisinden olumlu-olumsuz sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmasını beklemeyecektir.
Yapılacak olan; zaten birçok önemli bilginin elinde olduğunu iyi bildiğim, Kocaeli’ nin Milletvekili olma şansı verilmiş olan Sayın Yılmaz’ın açılacak temiz sayfanın mimarı olmasıdır.
Ben zaten parti üyesi değilim.
Geri dönmeyi de aklımın ucundan bile geçirmiyorum.
Bu yazıyı bir şey beklediğimi zannederek yazdığıma vehmedenler, “sana ne ki Ak Parti’ den” diyenlere verilecek cevabım şudur; Sevdiğim, halen kardeş gibi görüştüğüm insanların tertemiz yüreklerini Genel Merkez nezdinde yanlış bilgilerle kirletenlerin ortaya çıkmasını istemek, siyaseti temiz insanların yapmasını cani gönülden dilemek ayıp ise ben en büyük terbiyesizim.
Aksini isteyip bekleyenlere de benden bolca selam olsun.
Kalın sağlıcakla.
