Geçtiğimiz genel seçimlerde MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli tarafından milletvekili aday listelerine alınmayan Akşener, siyasete küsmeyerek adeta küllerinden doğacağının mesajını verdi.
Akşener'in İstanbul'daki seçim bölgesinde aday gösterilmemesinin ardından ciddi oy kayıpları yaşayan MHP'de, Rumeli&Balkan nüfusu etkisini giderek arttırıyor.
MHP Genel Başkanı Dr. Bahçeli'nin, Akşener'in hem parti tabanında hem de kamuoyunda estirdiği rüzgarı görmemezlikten gelmesi parti çevrelerinde ve kamuoyunda soru işaretleriyle karşılanıyor.
Buna benzer bir süreç bilindiği üzere 1990'lı yılların sonunda Fazilet Partisi'nde yaşanmış ve ortaya yeni bir parti doğmuştu.
FP'de gelenekçiler ile yenilikçilerin yolları ayrılmış ve ortaya AKP çıkmıştı.
Bilindiği üzere AKP'de 3 Kasım 2002 tarihinden beri ülkeyi yönetiyor.
FP ise isim değişikliğinin ardından (Saadet Partisi) yoluna tabela partisi olarak devam ediyor.
Şimdi akıllara ister istemez şu soru geliyor; "MHP iktidar alternatifi mi olacak, yoksa tabela partisi mi olacak ?"
7 Haziran'dan sonra Dr. Bahçeli'nin tutumuna bakacak olursak, MHP'nin "tabela partisi" konumuna sürüklendiği bir gerçek.
Çünkü Bahçeli'nin iktidar veya iktidar ortağı olma gibi bir derdi yok !
Bahçeli, Tuğrul Türkeş'i saraya göndererek zaten örtülü bir koalisyona imza atmıştı.
MHP'de o yüzdendir ki, Bahçeli yerinde sayıyor.
Yerinde sayarken de en büyük zararı partisine, yani milliyetçi harekete veriyor.
Peki duruma bir de Sayın Meral Akşener tarafından bakalım.
Halkta karşılığı olan bir siyasetçi her zaman er yada geç o karşılığını bulmuştur.
Bu böyle olmuştur.
"Zamanı gelmiş bir fikri, hiçbir güç engelleyemez" der, Sayın Sarıgül..
O nedenle Sayın Akşener'in de MHP içinde sabırlı bir şekilde mücadelesini sürdüreceği inancındayım.
Lakin demokrasinin sıkıştığı vakit siyasi partiler, her zaman birer balans aracıdır.
Meral hanımın, MHP'de önü tıkandığı takdirde, Türk siyasetinde büyük kırılmalar olacağını öngörememek saflık olur.
Bunu da elbette biz değil zamanın kendisi belirleyecek.
Yurt genelinde "o" veya "bu" parti tarafından bir şekilde ötekileştirilmekten bıkmış milyonlar olduğu ise bir gerçek.
Bakalım kırat yeniden şahlanacak mı?
