O yazıdan sonra gördüm ki pek çok aile aynı durumdan rahatsız.
Onlarca kişi bizzat gazetemizi arayarak teşekkür etti.
Bu mahallede ikamet eden ve bir kurumda üst düzey yönetici olarak görev yaptığını söyleyen okurumuz telefonda aynen şöyle konuştu: ‘Evet, çok doğru bunlar geceleri gruplar halinde kabadayı kabadayı gezerler. Ceplerinde bıçak taşıdıkları ve birbirleriyle bile ağza alınmayacak küfürlerle iletişim kurduklarına da şahit oluruz. Polisleri görünce hemen ara sokaklara doğru kaçıp gözden kaybolurlar. Üzerlerindeki bıçakları da daha sonra almak için bir yerlere saklarlar. Bunlar karakteri bozuk ve uzak durulması gereken tipler. Zaten pek çok kişi de bu durumun farkında ve uzak duruyor. Fakat her an çocuklarımızın yanında olamıyoruz. Kadın ve çocuklarla iletişim kurduklarında da tam tersi bir ruh haline bürünüyorlar. Yani karanlık taraflarını sahte kibarlık maskesi ile kapatıyorlar. Gazetenizde yayınlanan haberlerden sonra suskunluğa bürünüp ortalarda görünmemeye başladılar.’
Eskiden de böyleydi ama gelişen teknoloji, gazete ve okur diyaloğunu daha da kuvvetlendirdi.
Okur, internete girip tek bir tuşa basarak birkaç dakika gibi kısa sürede ihbarda bulunabiliyor.
Biz gazetecilere bilgiler gökten zembille inmez, insanlardan, okurlardan gelir.
Ve bir haber başka iddiaları da gündeme getirir.
Başka bir tabirle; gizli saklı ne varsa gün yüzüne çıkar.
Aynı mahallede ikamet eden ve azınlıkta olan bu problemli kişilerle ilgili şaşırtıcı yeni bilgilerde geldi.
Bunları da ilerleyen günlerde herkesle paylaşacağız.
Daha öncede vurgulamıştım, bir kez daha tekrarlıyorum; hayvanı bile tekmeleyip sokağa attığını, sahibi sorduğunda da iyi iyi deyip salladığını gülerek ballandıra ballandıra anlatan bir vatandaşla ilgili çok büyük tepkilere neden olan haberimizden sonra bu iddialar ortaya atıldı.
O vatandaşı tanıyan bazı okuyucular da gazetemizi bizzat arayarak ‘Haklısınız masum bir hayvana bile çok acımasızca davranandan her şey beklenir. Bırakın hayvanları çocuklara bile tekme atan agresif ve saldırgan biridir’ şeklinde konuşmuştu.
Yenidoğan’la ilgili yazımın altına ağza alınmayacak küfürlerle yorum yaparak bana saldıran serserilere o küfürleri aynen iade ediyorum.
Hemen işi küfre ve çirkinliğe taşıyarak da karaktersizliklerini ortaya koydular.
'Bunlar karakteri bozuk kişiler' diyenleri de haklı çıkardılar.
Sadece bana değil ailelere ve yorum yapan okuyuculara da küfür ettiler.
Görünen o ki bunlar aynı zamanda sinsi insanlar.
Karda yürüyüp izlerini belli etmiyorlar.
Fakat komşuları iyi tanıdıkları için bunların gerçek yüzlerini de ortaya çıkardı.
Küfürlü saldırı yorumlarından sonra ‘Lütfen ismimizi yazmayın çoluk çocuğumuz var ve bunlar karanlık ve ikiyüzlü insanlar. Böylelerinden her şey beklenir’ diyenleri de çok daha iyi anladım.
Aslında küfürlü yorumları İP adreslerini de ekleyerek yargıya da taşıyabilirim ama buna hiç gerek yok.
Köpekler istedi diye atlar ölmez.
İt ürür, kervan yürür.
Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da doğruları çekinmeden dile getireceğiz.
Hemen söyleyeyim; onlarca küfür dolu yorum geldi ama kontrol ettiğimizde bu yorumların iki ayrı İP adresinden yapıldığını tespit ettik.
Yani sadece 2 kişi, başlangıçta da vurguladığım gibi bunlar azınlıktalar.
Kışkırtmayı da alışkanlık haline getirmişler.
Nitekim mahalle halkını gazetemize karşı kışkırtmaya da çalıştılar ama başaramadılar.
Zira saygınlıkları yok.
Sözlerine itibar eden de yok.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
Bir dip not;
Küfür ve hakaret dolu yorumlar genelde ‘oğlum’ diye başlıyor. ‘Karı gibi adamsın’ diye de devam ediyor. Mahallenin merkezinde tavuk yok da deniyor. Oysa ne ben, ne de o baba mahallenin merkezini değil ara sokaklar ve ıssız yerleri kastettik. Yani görünen o ki bu ikiyüzlü karaktersizler, yine konuyu bile bile kasıtlı olarak saptırıp başka yerlere çekerek kafa karıştırmaya çalışıyorlar. Ama boşa kürek çekiyorlar. Bu sözüm şöyle adamsın böyle adamsın diyene; Kem söz sahibine aittir. Ayrıca bizim her şeyden evvel adamlığımız, güvenilirliğimiz var. Sizler gibi yalan söylemiyoruz, kimseyi de kandırmıyoruz.