İstanbul'u 563 yıl önce fetheden komutan 7 dil bilirken günümüzün malum zat-ı muhteremi ise "one minute" ile dünya lideri olduğunu sanıyor…
19 Mayıs kutlamalarında “güvenlik zafiyeti” olduğu gerekçesiyle kutlamaları iptal eden zihniyet, 29 Mayıs 1453 Fetih kutlamaları için sanırım İstanbul’un dört bir yanını sinyal kesicilerle donatmış.
İşin şakası, toplumu birleştirmesi gereken malum kişi, toplumu kamplaştırma, kutuplaştırma konusunda daha da vites arttırıyor.
Arkadaşlar, ulusal kurtuluş mücadelesi veren atalarımız olmasaydı, şu anda malum şahıs dahil annelerimizin adı “maria”, babalarımızın adı da belki de “nikola” olacaktı.
Ama gel de bunu malum şahısa anlat.
Biliyor tabi de, işine gelmiyor diyelim.
İngilizlere İstanbul’un, Yunanlılara Trakya’nın, İtalyanlara Ege’nin, Fransızlara ve bilmem ne bela milletlere Anadolu’nun anahtarını teslim eden son Padişah keşke kaçmasaydı da, onun da büyük kumandan tecrübesini yaşasaydı bu topraklar.
Ama olmadı işte.
Milletin büyük kurtarıcısı saraydan değil halkın arasından çıktı.
Tarlalar da kavga kovalayan, sarışın, mavi gözlü bir kumandan geldi.
Bir geldi, pir geldi.
O geliş, öyle bir gelişti ki emperyalistler süngülerini toplayamadan kaçtılar, denize döküldüler.
Mustafa Kemal için ölüm fermanı imzalayanlar, İngilizlerle idam sehpasına göndermek için hazırlık yapanların sonu ise malum..
Soluğu Malta da aldılar.
Gelelim günümüze.
Günümüzün saray kesimi yine şaşalı, gösterişli kutlamalara imza atıyor.
Arkadaş onu zaten Fatih Sultan Mehmet başarmış, sana ne oluyor ?
Sen kimsin ?
Onu hele bi anlat demezler mi ?
19 yaşında çocukların sokaklarda dövülerek öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Sonra gel de sokaklarda özgürlüğün resmini çiz.
İşin özeti, uzun lafın kısası Osmanlı tarihi de, Cumhuriyet tarihi de toplumun bir gerçeği..
Artılarıyla ve eksileriyle bizim geçmişimiz.
Fatih ve Kanuni ile ne kadar övünüyorsam Vahdettin’den de o kadar utanç duyuyorum.
Cumhuriyetin kurulmasından ne kadar gurur duyuyorsam Deniz Gezmiş’in, Adnan Menderes’in asılmasından o kadar utanç duyuyorum.
Bu toplum bizim.
Bu tarih bizim.
Artık ayrışmayalım.
Birleşelim.
Birleşe birleşe kazanma zamanı.
Tabi ki saray öncülüğün değil, sadece ve sadece halkın iktidarında.