Yatakta bir sağa bir sola dönüp sürekli yanağımı tuttum, zaman zaman mutfağa da giderek su falanda içtim ama ağrı dinmek bilmiyordu.
Gece saat 02.00 sıralarında nöbetçi eczaneye giderek tesirli bir ağrı kesici almak için kendimi sokağa attım.
Dikkat ettim; Cumhuriyet Parkı’nda o saatte gençler top oynuyorlardı.
Aynalı Pastanesi’nin bir alt tarafındaki pasaj içerisinden geçerken burnuma ağır bir koku geldi.
Belli ki gece yarısının getirdiği tenhalığı fırsat bilen bazı tipler tuvalet ihtiyaçlarını kuytu köşelerde gideriyorlar.
Geceden kalan pislikleri temizlemekte sabah erken saatlerde dükkanlarını açan esnaflara düşüyor.
Belsa İşhanı’nın ön tarafındaki banklara oturup sahur yemeği yiyen bazı esnafların ‘Gazeteci kardeşimiz gece yarısı buralarda. Bir olay mı var?’ şeklindeki sorularıyla da karşılaştım.
Gülerek ‘Diş ağrısı beni uyutmadı, ağrı kesici almak için nöbetçi eczaneye geldim’ şeklinde karşılık verdim.
Yıllardır bu kentte gazetecilik yapan biri olarak söylüyorum; özellikle saat 01.30’ dan sonra İzmit sokaklarında gezmek, içip içip sağa sola saldıran serserilerle karşılaşmak demektir.
Belli ki Ramazan ayı nedeniyle serserilerde haylazlıklarına 1 ayda olsa ara vermişler.
Saat 05.00 sıralarında uyumak için yeniden yatağıma yattım.
Sabah da saat 07.00’de kalktım.
Ve sadece 2 saatlik bir uykuyla gün boyu da çalıştım.
Fazla uyumak da, az uyku da zararlıdır.
Fazla uyku insanı tembelliğe iter.
Yine fazla uyuyanların çok kolay sinirlendikleri ve kendilerini yorgun hissettikleri de uzmanlar tarafından dile getirilir.
Eğer alışkanlık haline getirilerek devamlı tekrarlanılırsa; az uykuda öldürür!
Azı karar, çoğu zarar misali bu konuda da dengeli olmak lazım.
Kavurucu sıcakların başladığı şu günlerde, benim gibi dişiniz ağrımasa bile geceleri uyumak da işkenceye dönüşebilir.
Allah’tan klima var.
Çarpılırsın diyenlere aldırış etmeden klimayı gece bile çalıştırarak serin serin uyuyorum.
Anne ve babamı da telefonla arayıp bir süre sohbet ettikten sonra ‘köyde ağaç gölgelerinde oturun, gündüz sıcakta dolaşmayın’ diye uyardım.
Kavurucu sıcaklar özellikle yaşlılar, kalp hastaları ve çocuklarda önemli sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Bu yüzden serin ortamlarda bulunmak ve bol bol su içmek de gerekir.
Ramazan ayı nedeniyle oruç faktörü dikkate alındığında da, yaşlıların günlerinin büyük bölümünü ağaç gölgesinde geçirmeleri daha isabetli bir davranış olur.
Ne demişler; sen tedbirini al takdiri Allah’a bırak.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
DÜŞÜNDÜREN ANLAMLI SÖZLER
-Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
-Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu dost, ya hayat boyu bir ders.
-Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki; paran bittiğinde, şerefin de bitmesin.
-Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.
-Tembelliğin tadını bir kez aldınız mı ne kadar uğraşırsanız uğraşın sonsuza dek bırakamazsınız.
-Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar.
-İnsanlar değişmez değişen tek şey; şartlar ve çıkarlar.
-Kuşkusuz en büyük ön yargı, etrafımızdaki herkesi “insan” sanmamızdır..
-Seni hayallerine ulaştıracak en önemli şey, cesaretindir.
-Yanlış bildiğin yolda; herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda; tek başına yürü.
