İzmit Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı, 22. Dönem Kocaeli Milletvekili, Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği eski Başkanı ve Kocaelispor eski Başkanı Sayın Sefa Sirmen’den bahsediyoruz.
Bilindiği üzere Sirmen geçtiğimiz gün tutuklanarak cezaevine kondu.
Biliyorum ki kendi partisinin mensupları dahil ellerini ovuşturarak, karar için mutlu olanlar var.
Fakat Kandıra’da şu anda tutuklu olan sadece Sirmen değil, onunla beraber ona 30 Mart yerel seçimlerinde oy vermiş 87 bin kişi de akıl tutuklanması yaşıyor.
İzmit’te kimi arasam, kime sorsam, farklı siyasi görüşlerden arkadaşlarım dahil, tutuklanmanın mantıklı bir boyutu olduğunu düşünmüyor.
Bu konuda CHP’nin hukukçu il başkanı, Av. Cengiz Sarıbay da yaşanılan durumun, “siyasi” bir karar neticesinde gerçekleştiğini söyledi.
Karar siyasi ise Sirmen’in serbest bırakılması Anayasa Mahkemesi’nden bireysel başvuru hakkı ile talep edilebilir.
Nitekim Sirmen’in hukukçularının da böyle bir girişim içinde olduğu biliniyor.
Peki bu karar siyasi ise bundan 20 yıl sonra da birileri çıkıp, “arkadaşlar İZGAZ’ı 5 TL’ye Fransızlara sattınız, fakat İZGAZ’ın değeri 10 Liraydı” derse ve İZGAZ’ı özelleştirenler buna nasıl yanıt verecek ?
Bana gelecek olursak, sayın başkanla 30 Mart yerel seçimleri öncesi çalışma fırsatı buldum.
Sirmen’den sadece politikayı değil, ötekilere hoşgörüyle bakılmasını onun sayesinde öğrendim.
30 Mart yerel seçimleri öncesinde seçim otobüsüyle meydanlardayız.
Seçim atmosferi kızışmış.
Belki de son 1 hafta kalmış.
Mikrofondan çok sert ifadeler haykırıyorum.
O anda bir baktım, telefonum çalıyor.
Arayan kişi, “Sefa Sirmen”…
-Orçuncum bu kadar sert ifadelere gerek yok oğlum. Kimseyi incitmeyelim. Kırmayalım. Dökmeyelim. Yarın öbür gün kazansak da, kaybetsek de yine selam alıp vereceğiz.”
Sirmen’in telefondaki bu sözlerinin ardından tansiyonu direkt olarak düşürdüm.
Daha seçerek konuşmaya başladım.
Peki 30 Mart öncesinde Sirmen’in rakipleri ne yaptı ?
Onun aleyhinde kara propaganda büroşürler bastırarak, İzmit’in arka sokaklarında evlerin önlerine bırakmayı tercih ettiler.
Benim için, işte tam “o an” sayın başkan 30 Mart yerel seçimlerini kazanmıştı.
Seçimler kazanılır, kaybedilir, hiç önemli değil.
Bildiğim tek şey var, Sirmen Kandıra’dan tahliye olduktan sonra da yürüyüş yolunda yine başı dik yürüyecek.
Çünkü sayın başkanın adı değil ama alnı “ak”.
Bu arada 30 Mart yerel seçimlerinin ardından Sirmen’i siyasi mevta olarak görenlerin ise işi bundan sonra daha da zor.
Neden mi?
Çünkü Sirmen halkta karşılığı olan bir siyasetçi ve vatandaşlar ona bir haksızlık yapıldığına inanıyorsa, onu yeniden aktif bir şekilde siyasi arenada görebiliriz.
Çünkü Sirmen’in halka kulak tıkayacağını sanmıyorum.
Sayın Sirmen’in de sıkça kullandığı, Demirel’in bir sözü var; “Halkta karşılığı olan 7 kere gelir, 8 kere gider.”
