Fakat kötü bir yöneticidir.
Göreve geldiği günden bu yana 12 yıl geçti, ama hala ortada herkesin parmakla gösterebileceği tek bir vizyon proje bile yok.
İrili ufaklı binlerce projeye imza atılmasına rağmen AKP’liler bile Karaosmanoğlu Başkanlığı’ndaki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yönetimini çok yetersiz buluyor.
Şaka gibi ama gerçek; başta belediye çalışanları olmak üzere pek çok kişi Fikri Işık’ın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturacağı günü adeta iple çekiyor.
‘Fikri Işık Büyükşehir Belediye Başkanı olunca Türkiye genelinde ses getirecek çok büyük projelere imza atılır. Fikri Bey lale festivali gibi gereksiz işlerle de uğraşmaz. Büyük projelere odaklanır’ diyorlar.
Bende aynı şeyi düşünüyorum.
Fikri Işık tıpkı Sefa Sirmen gibi iz bırakacak projelere imza atacaktır.
Şimdilerde Milli Savunma Bakanı olarak görev yapan Fikri Işık büyük ihtimalle yerel seçimlere yakın hala bakanlık koltuğuna oturuyor olsa bile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak.
Aslında Başkan Karaosmanoğlu vizyon eksikliği açığını çok donanımlı danışmanlarla çalışarak kolayca kapatabilirdi.
Fakat böyle bir gayreti olmadı.
Üstelik ders çıkarması gerekirken eleştirilerden bile rahatsız oldu.
Hatta eleştirilerin altında art niyet aradı.
Hal böyle olunca ortaya bugünkü tablo çıktı.
Ben Başkanı severim, iyi bir insandır, baba adamdır.
Ama maalesef kötü bir yönetici.
Oysa gerekirse eğitim alarak yönetim becerisini de geliştirebilirdi.
Pek çok kişi bu yönünü bilmez.
Karaosmanoğlu aslında kolay kırılır ama belli etmez.
Bu yazı nedeniyle eminim bana da kırılacak!
Oysa pek çok kişi benzer sözleri kapı arkalarında yüksek sesle dile getiriyor.
Başkanı görünce de övgüler diziyorlar.
Birilerinin de kral çıplak demesi gerekiyor!
Evet, durum bu; AKP’liler bile Fikri Işık’ı bekliyor.
Bilmem anlatabildim mi?
İŞTE BENİM BÜYÜK AŞKIM!
Annem benim en iyi arkadaşımdır.
Ona genelde birlikte izlediğimiz yabancı bir filmde oynayan aktrisin adıyla seslenirim.
Maria dediğimde hemen anlar ve gülümser!
Dün akşam bir taksiye binerek ona gittim.
Özellikle yazın babamla birlikte köyde kalmayı tercih ediyorlar.
Son yıllarda belki eskiden olduğu gibi sık sık bir araya gelerek sohbet edemiyoruz.
.jpg)
Ama o benim çocukluğumun kahraman kadınıdır.Yüreği sevgi doludur.
Genelde yüzünde gülümseyen bir ifade vardır.
Kolay kolay öfkelenmez.
Hata yaptığım anlarda oldu, ama bana bir kere bile tokat atmadı.
Kızdığında bir süre kaşlarını çatarak bakar, sonra tane tane konuşup beni uyarırdı.
Dedim ya; o benim en iyi arkadaşım.
Aynı zamanda bana eğriyi doğruyu öğreten kişidir.
Babamın öfke ve şiddete dayalı yaklaşım tarzı beni çok rahatsız ederdi.
Annem ise tam tersine hep sevgiyle yaklaştı.
Annemin kişiliğim üzerinde de çok büyük etkisi vardır.
Aradan yıllar geçmesine rağmen hala çok saygılı.
İlle de benim dediğim olacak diye tutturmuyor.
Birkaç cümle ile kendi düşüncesini ifade edip kararı da bana bırakıyor.
Birkaç cümle ile kendi düşüncesini ifade edip kararı da bana bırakıyor.
Bana ‘Oğlum artık evlen böyle bayramlaşmalara da eşinle birlikte gel. Kiminle istiyorsan onunla evlen. Yeter ki sen mutlu ol. Senin mutluluğun bizi de mutlu eder’ diyor.
Ben annemden başta sevgi ve saygı olmak üzere çok şey öğrendim.
O benim büyük aşkım, arkadaşım.
Onun hakkını ödeyemem.
Kuşkusuz babamın da bende özel bir yeri var.
Fakat annem sevecen ve anlayışlı davranışlarıyla benim kalbimi de çaldı!
Çocuklar sevgiyle büyümeli ve daha küçük yaşlarda onlara güzel davranışlar kazandırılmalı.
Ağaç yaş iken eğilir.
İş işten geçtikten sonra ne yapılırsa yapılsın fayda etmez.
Zira can çıkar, huy çıkmaz.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
