Babam şeker hastası ve yine her zaman olduğu gibi yeme içme konusunda doktorunun tavsiyesini dikkate almayarak kendi bildiğini okudu.
Vücudunda yaralar çıktı, ayakları şişti.
Morallerini yüksek tutan hastalar çok çabuk ayaklanır.
Zira moral en büyük güçtür.
Bunu iyi bilirim ve yakınlarıma moral vermeyi de ihmal etmem.
Bir taksiye bindim ve doğruca annemle babamın özellikle yaz aylarında kaldıkları İzmit Bulduk Divanı sınırları içerisinde yer alan Ulupınar Köyü’ne gittim.
Israr ederek hasta yatağından kaldırıp bir koltuğa oturmasını sağladığım babamın rahatlaması ve yüzünün gülmesi için de ne gerekiyorsa yaptım.
İlgi babamın hoşuna gitti ve karşılıklı sohbette edince keyfi yerine geldi.
İyi moral veririm!
Hatta huyum kurusun; canım sıkıldığında aynadan kendime bile moral veririm!
Şaka bir yana; aslında o gece sabaha kadar köyde kalmayı planlamıştım.
Fakat haber girme ve gündemi takip etme hususunda bir aksaklık yaşanmaması için birkaç saat kaldıktan sonra tekrar yola çıktım.
Yeniden taksiye binmek için evden çıktığımda köylülerden bir grup yanıma gelerek ‘İdris, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’la konuş da, köyümüzün sapak diye tabir edilen girişine çeşme yapılsın’ dediler.
‘Tam olarak hangi nokta?’ Diye sordum ‘Hocalar Köyü’nü geçtikten sonra üçyol ayrımında bir kaynak suyu var. Yolun girişine çeşme yapılırsa İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan köylülerin hayır duasını alır’ şeklinde karşılık verdiler.
‘Tamam konuşurum’ dedim.
İzmit Belediyesi’nin pek çok köye çeşme yaptırdığını biliyorum.
Köylülerin hizmet konusunda da bir şikayeti yok.
Sanırım Sayın Başkan, Ulupınar Köyü sakinlerini de kırmaz ve istedikleri yere bir çeşme yaptırır.
OMEGA KAFE BİSTRO GÖZE DE HİTAP ETMELİ!
İzmit Cumhuriyet Parkı içerisinde faaliyet gösteren Omega Kafe Bistro’nun gediklilerinden biriyim!
Garsonlara kadar herkesle şakalaşır, sohbet ederim.
Huyum kurusun; servis yapan kişilere şaka yollu takılırım.
Hatta fiziksel özelliklerine göre; kimine Rambo, kimine Robinson Crusoe diye lakap bile takarım!
Gülümseyerek karşılık verirler.
Bu kafenin işletmecisi Fikret Gürsoy’la da sık sık sohbet ederiz.
Daha öncede yazmıştım; Omega Kafe Bistro’nun zengin bir menüsü var.
Yiyecekleri de nefis.
Hele ton balıklı pizzaya bayılıyorum.
Her sabah erken kalkıp düzenli olarak spor yapmaya başladıktan sonra fazla kilolardan kurtuldum.
Eğer yeniden kilo alırsam tek suçlu; Omega Kafe Bistro’dur!
Şık bir mekan ama daha da şık olabilir.
Özellikle iç dizayn için ferahlatıcı renkler tercih edilebilir.
Koltuklar bana yıllar önce vefat eden ninemin şalvar rengini hatırlatıyor!
Sönük ve çok mat.
Mesela saflığın ve temizliğin rengi olan beyaz insanda huzur verici bir etkiye sahiptir.
Kırmızı renk de gücün ve azmin simgesidir.
Omega Kafe Bistro’ya el atılmalı ve bu mekan göze de hitap etmeli!
Benden söylemesi!
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!