Ve 5’te 2 hesabına göre de cezası 30 ay.
18 ay cezaevinde yatacak.
Daha sonra, yani 2017 yılının Aralık ayında denetimli serbestlik yasasından yararlanarak özgürlüğüne kavuşacak.,
Sefa Sirmen Kocaeli siyasetinin efsane ismidir.
Herhalde Sirmen’in cezaevine girdikten sonra kendisini ziyarete gelenlerden en çok duyduğu söz; ‘Bu günlerde geçer’dir.
Evet, yeter ki Allah sağlık sıhhat versin; en karanlık geceler bile sona erer ve güneş tekrar doğar.
Bedenler hapsedilebilir, ama beyinlere asla kelepçe vurulamaz.
Eminim Sirmen daha şimdiden cezaevinden çıktıktan sonra gazetecilerin karşısına geçerek yapacağı açıklamaya odaklanmıştır.
Sirmen’in cezaevine girmeden önce karşılaştığı kişilere ‘Artık yoruldum bundan sonra geri planda kalacağım, daha çok ailemle yakınlarımla ilgileneceğim’ dediği biliniyor.
Yine Sirmen’in hapis cezasını kastederek ‘Karar siyasi’ dediği de biliniyor.
Cezaevine girmek gibi yaşanan son gelişmelerin aktif siyasetten elini ayağını çeken Sirmen’i çok hırslandırdığına dair bilgiler de geliyor.
Görünen o ki Sirmen, cezaevinden çıktıktan sonra özellikle seçim döneminde CHP’lilerle birlikte Kocaeli’yi karış karış gezip haksız yere hapse atıldığını da söyleyerek AKP’yi halka şikayet edecek.
GENÇ KIZI YOL ORTASINDA TEKME TOKAT DÖVDÜ
Bazen geceleri de sokağa çıkar dolaşırım.
Hatta zaman zaman İzmit Marina’daki balıkçı teknelerine de giderim.
Dün akşam saat 10.00 sıralarında yine kendimi sokağa attım.
Gazi Lisesi’nin önündeki kaldırımı kullanarak Yürüyüş Yolu’na indim.
Bursa İskender’in tam karşısında, Yürüyüş Yolu’nun kenarında bir erkeğin genç bir kıza ‘kes sesini lan’ diye bağırıp önce sert bir tokat attığı, daha sonrada tekmelediğini görünce şaşırdım.
Bu duruma seyirci kalamazdım ve müdahale etmek için adımlarımı da hızlandırdım.
Genç kız yerde ağlayarak ‘pislik’ diye bağırırken muhtemelen sevgilisi olan 25-30 yaşlarındaki genç de ‘Ağlama lan, kalk ayağa’ diyordu.
Pek çok kişi o noktadan geçti ama sadece seyrettiler.
Vatandaşın duyarsızlığı da dikkat çekiciydi.
Kavganın olduğu yere benden daha yakın olan iki kişi, genci bir kenara çekerek ‘Ayıp ayıp’ diye nasihat vermeye çalıştılar.
Yanlarına gidip ‘Böyleleri durdan, sustan, tavsiye ve nasihatten anlamaz. Hemen polisi arıyorum’ dedim.
O genç bir anda kaçmaya başladı ve ara sokaklara dalarak gözden kayboldu.
Genç kızı kolundan tutup ayağa kaldırdım.
Ve ‘Polisi arayalım, sende karakola git şikayetçi ol’ dedim.
Bu sözlerime ‘İkiyüzlü bir insan, midemi bulandırıyor, fakat şikayetçi olursam ailem her şeyi öğrenir. Bu durum beni çok sıkıntıya sokar. Lütfen polisi aramayın’ şeklinde karşılık verdi.
Daha sonrada ‘Ben eve gidiyorum’ diyerek hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı.
Türkiye’de her 5 kadından biri tecavüz, fiziksel ya da psikolojik şiddet mağduru.
Neredeyse kadına karşı kötü muamele haberi okumadığımız gün geçmiyor.
Kocasından veya boşandığı eski eşinden, yaşadığı kişi veya sevgilisinden, ya da ayrıldıkları kişiden fiziki veya cinsel şiddete maruz kalan kadınlar hemen en yakın karakola giderek şikayetçi olmalıdır.
Aksi halde ömürleri dayak yemekle geçer.
Ve buna da kader derler.
Kadına el kaldıran erkek adam değildir, zavallıdır.
Erkeklerin saldırganlıkları çocukluk dönemine dayanır.
Şiddet ortamında büyüyen bir çocuk, büyüyünce de şiddete meyilli olur.
Kadınlar kocalarından, sevgililerinden yani en çok yakınlarından şiddet görüyor.
Erkeklerin çoğu eğer karşılarında bir bayan varsa uzun süre gerçek yüzlerini göstermez.
Her gülüşe aldanmayın!
Aldanmayın ki, sonra o genç kız gibi ‘İkiyüzlü insanlar midemi bulandırıyor’ demeyin!
Yaşam seçimlere dayanır.
Hayatımızın yönünü tercihlerimiz belirler.
Kadınlara el kaldıran erkek, zayıf karakterli, kompleksli ve zavallıdır.
Bir dip not;
Bir insanın değişebileceğine inanıyorsanız ya aptalsınızdır, ya da kendi kendinizi kandırmaya çalışacak kadar çaresiz.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!