Her sabah saat 05.30’da yatağımdan kalkıyorum ve elimi yüzümü yıkadıktan sonrada kendimi sokağa atıyorum.
Sabahın körü diyebileceğimiz o saatlerde genelde sokaklarda temizlik işçileriyle karşılaşıyorum.
Fethiye Caddesi ve Yürüyüş Yolu’nda tek tük insan var.
Hele hafta sonları köpeklerin devirdiği çöplerde yiyecek arayan kediler dışında sokakta tek bir canlı da yok.
Gündüz saatlerinde çok hareketli olan Marina’ya giden üst geçitten de tek başıma geçiyorum.
Marina’daki ıssızlığı da martı sesleri ve temizlik işçileri bozuyor.
O saatte uyuyanlar da var.
Belli ki geceyi banklarda geçirmişler.
Marina’ya kadar hızlı adımlarla gidiyorum daha sonra tempoyu daha da arttırıyorum.
Huyum kurusun temizlik işçilerine de ‘Başkan birazdan gelecek yerler bal dök yala olmalı’ şeklindeki sözlerle şaka yollu takılıyorum.
Bu sözü duyan bir işçinin birden gözbebekleri büyüdü ‘Geliyor mu?’ diye sordu.
Ben yüzündeki bu ifadeye dayanamayıp gülünce de şaka olduğunu anladı.
‘Siz kimsiniz?’ Diye sorunca da ‘Ben Marina’nın delisiyim’ yanıtını verdim.
Çok şaşırdı ve ben yine kendimi tutamadım kahkaha atınca bunun da şaka olduğunu anlayıp o da gülmeye başladı.
Sonra gazeteci olduğumu söyleyip ‘Bana Marina’nın delisi de diyebilirsin, hiçbir sakınca yok’ dedim.
Bir süre sohbet ettikten sonra ‘Size iyi çalışmalar, kolay gelsin’ diyerek yanından ayrıldım.
Şaka bir yana millet olarak çevreye karşı duyarsızız.
Marina’da özellikle bankların olduğu noktalar çekirdek kabuklarıyla dolu.
Çekirdek yiyip kabuğunu yere atanları da kınıyorum!
Başka illerde böyle davrananlara zabıta memurları anında ceza kesiyor.
Gelişmiş ülkelerde insanlara çevre bilinci henüz çocukken kazandırılır.
Fakat ülkemizde ve ilimizde çevre bilinci birçok insanda maalesef yok.
Ve pek çok kişide ‘Belediye temizlesin!’ mantığıyla parkta, caddede yedikleri yemişlerin kabuklarını, içtikleri sigaranın izmaritlerini utanmadan çekinmeden yere atabilme görgüsüzlüğünü de gösteriyor.
Bu tür alışkanlıklara sahip kişileri uyarmak faydasızdır.
Onları ancak maddi cezalar kötü alışanlıklarından vazgeçirir.
Çevre için değil, ‘bir de para ödemeyelim ‘diye!
Nitekim bazı kentlerde para cezası uygulaması çevrenin kirletilmesini engelledi.
Temiz insanlar kapılarının önünü de temiz tutarlar.
Caddeleri, sokakları, parkları çevreyi kirleten görgüsüz kişileri engellemenin tek çıkar yolu bazı illerde yapıldığı gibi ceza kesilmesidir.
Mesela ‘Marina’da çevreyi kirletenlere 100 TL ceza verilecek’ dense olumlu sonuç da alınır.
Denemekte fayda vardır.
Temiz ve sağlıklı bir çevre tüm insanların yaşam hakkıdır.
Her zaman söylüyorum; biz deli bile diyerek kendi kendimizle dalga geçecek kadar hayatla barışığız!
Ve bunu yazmak da özgüven işidir.
Bir dip not;
Sabah erken kalkıp spor yapmak insana keyif ve zindelik hissi veriyor, üstelik bu etki günboyu da sürüyor.
Spor sağlıktır.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
Spor sağlıktır.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!