banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Dolayısıyla bilgi sahibiyim, fakat hiç yaşamamıştım.

15 Temmuz’daki darbe girişimi herkes gibi beni de şok etti.

Ve o gece sabaha kadar ayaktaydım.

Onlarca kişiyle telefonda konuştum, birçok arkadaşla da sosyal medyadan yazışarak darbe ve darbe sonrası gelişmelerle ilgili düşüncelerimizi birbirimizle paylaştık.

Ertesi günde işimin başındaydım, uyumaya bile vakit bulamadım.

Askerin başarılı olamayacağı ilk 2 saatte ortaya çıktı.
 
Ama ya ‘başarırlarsa’ diye kafalarda küçük de olsa bir soru işareti de vardı.
 
Böyle bir darbe tüm Türkiye genelinde askerlerin aynı anda sokağa çıkması ile gerçekleşseydi; bu gücün karşısında hiç kimse duramazdı.

Bırakın ayaklanmayı vatandaş evinden bile çıkamazdı.

Sadece Ankara ve İstanbul’da az sayıdaki askerle darbe girişimine kalkışılınca sonuç da hüsran oldu.

Kuşkusuz darbeyi savunanlar demokrasiden nasiplerini almamış kişilerdir.

Emin olun bu ülkede darbeden yana olanların oranı da azımsanmayacak düzeyde.

Ama bunu belli etmezler, konu açılınca da demokrasi havarisi kesilecek tutum ve davranışlar sergilerler.

Yani samimi davranmazlar.

Dikkat ettim; darbe girişimi gecesinden bu yana pek çok kişi özellikle sosyal medyada asker, darbe, vatan millet Sakarya edebiyatı yapmaya başladı.

Bırakın vatanı ya da milleti kendilerini bile sevmeyenler esen rüzgara kapıldı.

Kendilerine ait bir fikirleri yok, başkaları düşünüyor ve fikir üretiyor, onlarda peşine takılıyor.

Yani rüzgar nereden eserse yüzlerini o tarafa çeviriyorlar.

Böylelerine ‘Kimin kayığına binse onun düdüğünü çalıyor’ denmezde, ne denir?
 
Eğer askerler başarıya ulaşsa ve darbe gerçekleşseydi; bugün darbe karşıtı kesilenler bambaşka bir tutum içerisine girerlerdi.

Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
 
Vatan böylelerine kaldıysa vay halimize.

1980 darbesinde askeri yere göğe sığdıramayanların, devran değişince doksan derece dönüş yaptıklarını da o günleri yaşayanlara sorun.

Ben sordum ve Türkiye’nin daha çok zikzaklar ülkesi olduğu gerçeğine de kendimi alıştırdım.

Benim boş laflara karnım tok!

Esen rüzgara göre hareket etmeyin, dik durun dik.

Neyseniz öyle davranın.

Samimi olun samimi.

Bu ülke sahipsiz değil.

Askerde olsa ortaya çıkıp TBMM’yi bile bombalama hakkını kendinde göremez.

Ayrıca bir asker kendi halkına da kurşun sıkmaz.

Devleti yönetenlere de bu darbe girişimi ders olmalı ve ‘Güç bende, ben istediğimi de yaparım, kimse müdahale edemez’ havası içine de girmemeliler.
 
Asker ülkenin bekçisidir.
 
Siz bakmayın ‘Türkiye’de bundan sonra darbe dönemi bitmiştir’ şeklindeki halkı gaza getirmeye yönelik içi boş sözlere.

Eğer rejim tehlikeye girerse asker bir an bile düşünmez anında gereğini yapar.

Tekrar ediyorum; askerin karşısında hiçbir güç duramaz.
 
Darbe başarılı olsa ve yönetime el konulsaydı bugün darbeci askerlere demediklerini bırakmayanlar tam tersi davranır, hatta ‘alkışlıyoruz’ derlerdi.

Yönetimi değiştirmek, TBMM’yi bombalamak ve halka kurşun sıkmak gibi demokrasiye yönelik bu alçakça saldırıyı gerçekleştirenleri bende lanetliyorum.

Son söz;

Darbeler ülkeleri geriye götürür.

Darbe olmasın ve ülkemiz darbe ortamına da sürüklenmesin.

Devleti yönetenlerde darbeyle değil sandıkla gitmeli.

Başka söze gerek var mı?

Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.