banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNNTÜRK televizyon kanalından vatandaşlara sokağa inme çağrısında bulundu.

Ve ardından Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den ses geldi.

Bahçeli’de darbeye set çeken bir açıklama yapmıştı.

Bahçeli’nin ardından ise sıra ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndaydı.

Kılıçdaroğlu’ndan da darbeye karşı bir açıklama gelmişti.

CHP’nin Kocaeli kanadında, İl Başkanı Cengiz Sarıbay’ın yaptığı açıklamanın basında “oyun” olarak yansıtılması ise Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamadan bağımsız bir açıklamaymış gibi bir algı oluşmasına neden oldu.

MHP Kocaeli İl Başkanı Aydın Ünlü’nün açıklamaları da tam olarak Bahçeli’nin açıklamalarını yansıtan türden açıklama değildi.

O akşam sıcağı sıcağına olmasa bile özellikle CHP ve MHP’nin parti örgütleri ve teşkilatlarıyla beraber sahada olmalarını isterdim.

Saha da olmalarından kasıt ise gidip şuursuz hareketler yapılması, sağa sola saldırmaları elbette değil.

CHP Kocaeli İl Başkanlığı bünyesinde 12 ilçe örgüt başkanını İzmit’e davet edebilir, yürüyüş yolunda pasif direniş başlatarak, darbe girişimine karşı eylem gerçekleştirilebilirdi.

Tabi bunun için kriz ve acil eylem planının olması şart.

Yoksa sadece olayları izlemekle yetiniyorsun..

Muhalefet partilerinin sürece ortak olamaması aynı zamanda özellikle CHP ve MHP’nin siyasal iletişim sürecini iyi yönetememelerinin bir göstergesidir.

Çünkü bu 2 siyasi parti “eylem” bazında sürece ortak olabilselerdi, darbe girişimi sadece Ak Partililere yapılmış algısı oluşmazdı.

Profesyonel siyaset, kriz yönetimi, stratejik düşünme gibi süreçler siyasette önünüze işte böyle dikiliyor.

CHP’de yaşananların aynısı MHP Kocaeli teşkilatı için de geçerli.

Gerçi MHP’de görevden almalar yüzünden davet edilecek teşkilat kaldı mı, o da meçhul !

Bunlara istinaden, AKP’li, CHP’li, MHP’li, HDP’li vekillerin meclis çatısı altında bombalandığı dakikalarda, TBMM’nin ateş topuna döndüğü bir ortamda, bazı CHP’li vekillerin süreci “oyun” ve “tiyatro” olarak değerlendirmesi ise gerçekten hafızalardaki tazeliğini koruyor.

Yüce meclisin bombalandığı esnada bile bakış açısının bu kadar kör olmasından başka bir siyasi sığlık olabilir mi ?

Milletvekili olmanın bedeli bu kadar hafif olmak mıdır ?

Bu nasıl bir zihniyettir ki, arkadaşların meclis çatısı altında bombalanırken böyle talihsiz bir açıklama yapabilirsin ?

Yaşanılan durum ülkemiz adına gerçekten çok üzücü ve düşündürücü..

Sırf Tayyip Erdoğan fobisinden ötürü süreçleri bu şekilde yorumlamak en hafif tabiriyle “basitliktir”.

Kimse kusura bakmasın.

“Ordu-Millet” el ele vermiş, ordunun Atatürkçü subayları bir zamanlar kendisine kurulan kumpaslara (Ergenekon-Balyoz) rağmen mücadelede milletin yanında yer almıştır.

Bugün Türk ordusu geçmişle, intikam duygusuyla yaşamış olsaydı, süreç gerçekten çok vahim olabilirdi.

Ama onlar dik durdular.

Milleti kendi kaderiyle baş başa bırakmadılar.

Her fırsatta kurucu irade vurgusu yapan CHP’lilerin süreçte örgütlü şekilde sokağa inmemesi ise benim nazarımda samimiyet testinden sınıfta kalmalarına neden olmuştu.

Mevcut CHP Genel Merkezi ve yurt genelindeki tüm CHP örgütleri, TBMM’ye söylem dışında örgütlü ve eylemsel olarak ne kadar sahip çıkabilmiştir ?

Bunu sorgulamalıdır.

Herkese iyi haftalar..

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.