‘’Herkes masum, bütün suç cemaatin’ havası estirildi.
Şu ana kadar Gülen Cemaati Lideri Fethullah Gülen’in talimat vererek darbe dahil bazı operasyonlar yaptırdığına dair tek bir belge bile ortaya konamadı.
AKP yetkilileri kendilerini siyaseten zora sokacak kritik anlarda faturayı cemaate keserek işin içinden çıktılar.
Darbe girişiminin de Fethullah Gülen’in emriyle gerekleştirildiği iddia ediliyor.
Hatta darbeye kalkışan generallerin FETÖ’cü olduğu öne sürülüyor.
Yine iddia çok, ama kanıt yok.
Buna rağmen kamu kurumlarında pek çok kişi de açığa alınıyor.
Yaklaşık 2 yıldır paralel yapı operasyonları adı altında binlerce kişi gözaltına alındı.
Pek çoğu da daha sonra serbest bırakıldı.
Gözaltı ve yargı sürecinde bir kişi ‘Evet, Fethullah Gülen bir teröristtir bana şu talimatı verdi’ dedi de bizim mi haberimiz olmadı?
Başbakan Binali Yıldırım bugün gerçekleştirilen AKP Grup Toplantısı’nda ‘kanıt çok’ dedi
Madem kanıt çok, o kanıtlar ortaya çıkarılsın.
Herkes bilsin.
Az bilen bir toplum çok şeye inanır ve siyasetçiler de çok şeye inanan bir toplumdan yanadırlar.
Neden mi?
İstedikleri gibi yönlendirirler de ondan.
Evet, üst satırlarda da vurguladığım gibi darbe girişiminden sonra devletin tüm kurumlarında paralel yapıya yönelik görevden almalar başladı.
Kendi tabirleriyle; ne kadar darbeci veya aynı zihniyeti destekleyenler varsa birer birer ayıklanmaya başlandı.
Benim anlayamadığım tek şey; 2004 yılından bu yana iktidarda olan Belediyelerde hiç mi FETÖ’ cü eleman yok?
Veya varsa bunlar neden halen ayıklanmamaktadır?
2004 yılından bu yana Kocaeli’ de ki tüm belediyeleri elinde tutan ve o dönemde işe alımlarda en çok istifade edilen, kendilerine müthiş fırsatlar verilen bu cemaatin içeride epeyce öbeklendiğini sanırım yetkililer arasından da bilmeyen yoktur.
Peki, neden hiçbir belediyede hareketlenme yok?
Bu cemaatle ilişkisi olduğu bilinen bir tane dahi görevden alınacak adam yok mu?
Devleti ele geçirmek için hükümete darbe yapmaya yeltenecek, vatandaşlarımızın üzerine uçak ve helikopterlerle ateş açıp bombalayacak, köprüleri kapatıp halkına ateş edecek, milletin meclisini, başkomutanın köşkünü, kaldığı otelini, özel kuvvetleri, emniyet müdürlüklerini bombalayacak kadar gözü dönmüşlerin uzantıları sadece devletin diğer kurumlarında mı var?
Belediyelerimiz bu kadar seçici mi davranmışlardır?
Hiç mi hata yapmamışlardır?
Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanının en yakına kadar sızmayı başarmış bu şebeke belediyelerimize sızamamış mıdır?
Eğer böyleyse bu işte bir bit yeniği var demektir.
Ya üst düzey yetkililer kendi kirli çamaşırları ortaya dökülecek diye sus-pus haldeler, ya da endişe duydukları başka şeyler var.
Bu devletin Cumhurbaşkanı, Başbakanı “Temizleyin bunları” diye bas bas bağırıyor.
Verdikleri emirlerle devletin tüm kurumlarında öbeklenmişler bir bir görevden alınıp adli makamlara teslim ediliyorsa tek temiz kalan yerler belediyeler midir? Diye insan düşünmek zorunda kalıyor.
Oysa çok iyi biliniyor ki, binlerce elemanı olan belediyelerde bir dönem işe alınanların kahir ekseriyeti bu cemaatin adamlarıydı.
Eğer belediyelerde cemaatin adamları temizlenmiyorsa “Bunların arasında Ak Parti teşkilatlarının içinden de adamlar mı var?” Diye düşünesi de geliyor insanın.
Böyle olsa bile bunların ayıklanması ve hatta partiden ihraç edilmeleri gerekmiyor mu?
Bu tür olağanüstü durumlarda gücü ve erki elinde tutanların cesaretli olması gerekir.
AK Parti’nin kurucusu olan bugünkü Cumhurbaşkanı’ nın cesaretinin ve cemaat hakkındaki dik duruşunun binde biri kadar dik durulamazsa bu en başta Cumhurbaşkanı’na ve bu partinin lideri olan Başbakan’a ihanet olarak değerlendirilmez mi?
Tabii bu arada“Pensilvanya’ da Fethullah Gülen’i ziyaret edenlerden asil bir duruş beklemek beyhudedir” diye düşünenler var.
Ancak ben her hâlükârda temizlik sürecinin başlayacağı ve gereğinin yapılacağı inancındayım.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!