Evet, OHAL, kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan FETÖ’cüleri temizleme adına alınmış yerinde bir karar.
Lakin başından beri her ortamda ‘Kurunun yanında yaş da yanmasın, OHAL mağdur etmesin’ diyorum ve bu satırlarda da aynı sözleri bir kez daha tekrarlıyorum.
Meslektaşlarımın genellikle suya sabuna dokunmayan yazılar yazmasının etkisi var mıdır? Bunu tam olarak bilemiyorum, ama son iki gündür telefonum susmuyor.
Gece saat 01.30 da, hatta 02.00’de bile arıyorlar!
Yanlış anlaşılmasın; aramalarından rahatsız değilim, dertli olan kişileri gerekirse dakikalarca tek kelime etmeden de dinlerim.
Nitekim dinliyorum da!
İlimizde FETÖ bağlantısı gerekçe gösterilerek 3 gazetenin kapatılması şok etkisi yarattı.
Özellikle Güngör Arslan’ın FETÖ ile ilişkilendirilmesi pek inandırıcı bulunmadı.
Bunun haksızlık olduğunu düşünenler son iki gündür beni arayıp ‘muhalif gazeteci diye Güngör Arslan’a iftira atıyorlar. Senin bunu dile getirmen ve gerekirse sert çıkışlar yapman lazım’ diyorlar.
Beni arayanlara şunu söylüyorum ‘Lütfen sakin olun, yargı sürecini hep birlikte takip edelim. Bir haksızlık varsa bu er geç ortaya çıkacaktır. Polisin, savcının elinde bilgi ve belge olmadan kimse kimseyi gözaltına almaz, alamaz.’
Güngör Arslan ve diğer meslektaşlarımın gözaltına alınmalarına üzüldüm.
Eğer iddia edildiği gibi suça karışmışlarsa da cezalarını çeksinler, yanlış yapan babam olsa savunmam.
Son 3 gündür sorgudalar ve nezarethanede tutuluyorlar.
Agresif bir yapısı olduğu bilinen Güngör Arslan herhalde öfkeden deliye dönmüştür.
Kolay değil, hele suçsuz olduğunuzu düşünüyorsanız çok ama çok daha zor bir durum.
Güngör Arslan iyi bir gazeteci, özellikle Bizim Kocaeli Gazetesi’ni kurduktan sonra kendisini çok geliştirdi.
Ama sakin olmayı öğrenemedi, bundan sonra da öğrenemez!
Onun yapısı, tarzı bu!
Belki daha sakin olsa tüm bu olumsuzluklarla da karşılaşmayacaktı.
Sakinlik güçtür, huzur ve mutluluktur.
Kuşkusuz zaman zaman hepimiz çok gerilebiliyoruz.
Nitekim 3-5 ay önce sinsi sinsi kışkırtma ve kışkırtılma gibi etkenlerle bir süre sakin olamamıştım.
Sakin olabilseydim; Her türlü kötü alışkanlığı ve ahlaksızlığı bünyesinde taşımasına rağmen ikiyüzlü bir tutum sergileyerek bu yönünü gizleyen ve araya beni kışkırtması için adam da sokan bir edepsizin alçaklıklarını çok daha önce fark edebilirdim.
Hep söylüyorum; stres aklın en büyük düşmanıdır.
Ben her hatadan ders çıkarırım ve aynı hatayı da ikinci kez tekrarlamam.
Hatta zaman zaman kendimi bile eleştiririm.
Şunu da unutmayın! Bazı insanlar gelişime açıktır, bazıları da sadece görüntü verir, yani asla değişmezler, değişemezler.
Bir insanın değişeceğini düşünenler de ya aptaldır, ya da kendi kendilerini kandıracak kadar çaresizdirler.
Ne yapılırsa yapılsın karakter değişmez.
Bu yapı meselesidir.
Ama özellikle beni arayıp kapatılan gazeteler nedeniyle çok öfkeli olan kişilere bir kez daha bu sütunlardan sesleniyorum; sakin olun, sakin olun ki hata yapmayın ve süreci bekleyin.
Güngör Arslan ve diğer meslektaşlarımızın düştüğü duruma kimse sevinmesin.
Hatta zil takıp da oynamasınlar.
Bir gün yeniden onların dönemi de başlayabilir.
Dünkü yazımda da vurguladığım gibi; kapatılan gazetelerde çalışan ve işsiz kalan meslektaşlarıma üzüldüm.
O gazeteler kapatılmamalıydı, suça karıştıkları iddia edilen yöneticilerinden hesap sorulmalıydı.
Bir dip not;
Sakin olun, bugünkü tabloya bakarak da karamsar olmayın.
Bu kentte yeni gazeteler de kurulur.
Bugüne bakıp da kendilerince bir hüküm verenler geleceği de kaçırırlar.
Demedi demeyin!
Bir kez daha tekrarlıyorum; sakin olun!
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
